Bir süredir ülke gündemini haklı olarak meşgul eden ve gelir adaletsizliğini ortaya sermek için gerçek bir örneklem oluşturan milletvekili maaşları, emekli milletvekili maaşları, asgari ücret ve emekli maaşları kıyaslamasına son noktayı koyan bir açıklama geldi dün itibariyle.
Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ‘Milletvekilli maaşı meselesi!’ başlıklı yazısında şöyle diyor;
“Tek Adam Keyfi Yönetimi 2022 yılı Merkezi Yönetim Bütçesini 6 ay dolmadan tüketti ve yeni bir bütçe çıkarmak zorunda kaldı.
Yeni bütçe ile Cumhurbaşkanlığı ödeneği arttırılırken milletvekilleri maaşının da yüzde 40 oranında arttırılması öngörüldü.
Bilindiği gibi eski Cumhurbaşkanları, eski Meclis başkanları, emekli milletvekilleri ve milletvekillerinin maaş artışları Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin artışına bağlı olarak artıyordu.
Gelen artışa tepkiler çoğalınca AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ‘Maaşıma zam yapmıyorum’ diyerek, kendi maaşına gelecek zammı geri çekerek, algı başlattı. Erdoğan’ın talebi üzerine ilgili madde yeni bütçenin teklifinden çıkarıldı.
Meclis Genel Kurulu’nda yeni bütçeden Cumhurbaşkanlığı ödeneği çıkarılınca, milletvekilli emekli maaşlarındaki artış da geri çekilmiş oldu.
Ancak, memurlara ek gösterge verilmesini düzenleyen Torba Yasa teklifinde yapılan bir düzenleme ile milletvekillerinin emekli aylıklarının cumhurbaşkanı ödeneğine endekslenmesi uygulamasına son verilerek artışın memur maaş zamlarına paralel olması teklife kondu.
Ayrıca torba kanun madde madde ve bütüncül olarak oylamaya sunuldu. Bu kanunla yapılacak memur ve emekli (yaklaşık 19 milyon vatandaş) maaş zammının geçmesi ve muhalefetin itirazı durumunda iktidarın; ‘bakın muhalefet sizin zam almanızı istemeyip enflasyona ezdirmek istedi’ algısını oluşturmamak için Meclis’ten geniş bir kabulle geçti.
Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, halkımızın büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırı altında yaşadığı (yaklaşık 60 milyon vatandaş) bir dönemde mevcut zamlarla birlikte milletvekili maaşları ile asgari ücret arasındaki büyük fark, gelir adaletsizliği açısından derin bir uçuruma dönüşmüştür.
Bu gerekçelerle maaşımın bir kısmını bugüne kadar yaptığım gibi öğrencilere burs ve sosyal yardımları arttırarak değerlendireceğim.
Ayrıca, ülkemizin ciddi bir ekonomik buhrandan geçtiği, yurt içinde ve yurt dışında ciddi sorunların yaşandığı bir dönemde TBMM’nin 3 aylık bir tatil dönemine girmesini de doğru bulmadığımı ifade etmek isterim!”
Buradan şunu çıkarıyoruz ki, muhalefet vekilleri maaş artışlarına memur maaş artışlarının etkilenmemesi sebebiyle itirazda bulunamamış.
Sarıbal da kendi adaletini sağlamak adına eline geçen paranın içine sinmeyen kısmını yardım olarak değerlendirme kararı almış.
Örnek olmasını dilerim…
UCUZ BİR ŞEHİR DEĞİLİZ!
Bursa yaşanması giderek zorlaşan bir şehir haline geliyor. Ulaşım fiyatları sık sık gündeme taşıdığımız bir konuydu zaten, böyle giderse gündemden inecek gibi de görünmüyor.
Elbette akaryakıta yapılan zam malum. Bu zam karşısında ulaşımın zamlanacağını da tahmin etmek güç değildi. Ancak tüm bu gelişmeler olurken, halen Bursa’nın ucuz bir şehir olduğu söylemini sürdürmek pek de doğru gelmiyor kulağa.
İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da benimle aynı kanaatleri paylaşıyor ve Bursa’nın en pahalı şehirlerden biri olma yolunda hızla ilerlediğini söylüyor.
Türkiye’nin en büyük 5 şehri arasında, en ucuz şehir Bursa iddiasının artık doğruluğunu kaybettiğini belirten Türkoğlu;
“Birim maliyet hesabı baz alındığında, aslında en pahalı şehir Bursa. Açıklanan yeni ulaşım tarifeleri zaten geçim sıkıntısından anası ağlayan vatandaşı haklı olarak isyan ettirdi. Tam bilet fiyatı 5,25 liradan 6,50 liraya, indirimli bilet 4,50 liradan 6 liraya, öğrenci bileti ise 2,25 liradan 3 liraya yükseldi.
Şimdi diyecekler ki, ‘Ey milletimiz, Bursa’daki bu rakamlar yine İstanbul, Ankara ve İzmir’deki fiyatların altında. Biz halen en ucuz şehiriz!’
Sakın ha inanmayın!
Bursa’daki şehir içi ulaşımda kat edilen mesafe ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de kat edilen mesafeyi kilometre bazında karşılaştırdığımızda, maalesef Bursa en pahalı şehir konumunda!” diyor.
Hakkını teslim etmek lazım. Doğru bir söylem.
Kabul edelim ki, ucuz bir şehir değiliz, geçinmek için her gün ayrı bir yöntem üreten insanlar şehriyiz…