Norm Haber ekranlarında hazırlayıp sunduğum Ortak Akıl programının bu haftaki konuğu Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy oldu. Konumuz, şehrimizden başlayıp tüm ülkeye yayılan ‘Çadır skandalı’ ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki usulsüzlükler, açılan soruşturmalar ile sınırlı kaldı.
Aslında bu kadarı yetti de arttı bile. Zira Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünde skandalın bini bir para olduğu için, uzun süredir kapalı bir kutu gibi yürütülen kurumların içinde yaşananlar dışa vurdukça karanlık ortaya çıktığı için, daha fazlasını kaldıramazdım diye düşünüyorum.
Program esnasında konuşmuştuk, sadece Bursa’da değil başka illerde de deprem bölgesinden getirilen çadırların meslek okullarında üretilmiş gibi yapılıp tekrar deprem bölgesine gönderilmesi hadisesi yaşanmış gibi görünüyor. En azından hem bu konuyu yazıp çizen gazetecilere hem de Eğitim İş Sendikasına gelen ihbarlar bu yönde bir ilerlemeye yol açıyor.
Bugün Eğitim İş Sendikası Bursa Şubesi Genel Merkez temsilcileri ile birlikte bir basın açıklaması daha gerçekleştirdi. Açıklamayı yapan Eğitim-İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer;
“Bakanlık olayı aydınlatmak için değil adeta perdelemek için müfettişlerini harekete geçirdi. Sendikamızın açıklamalarından günler sonra yayımladığı sözde “yalanlamada”, “bu çadırlar bu okullarda üretildi” diyemedi. Reklam filminde bu çadır üretiminin 9 ildeki meslek okullarında yapıldığı ileri sürülüyordu, şimdi diğer illerde de Bursa’daki gibi hayali üretim yapılıp yapılmadığının peşine düşüyoruz” dedi.
İhbarların, iddiaların üzerinden daha çok su kaldıracak bir konu bu.
Bence tüm sorumluların cezalandırılması gereken önemli bir süreci işletmek pek çok açıdan sınıfta kalan Milli Eğitim Bakanlığı’nın karnesine iyi bir not yazdırabilir, ama bu konudan şüpheliyim.
Sırası gelmişken, Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer’in, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e sorduğu soruları yinelemekte fayda var;
-İsimlerini verdiğimiz okullar Bakanlığınızca mı tespit edilmiştir?
-Bizim iddialarımız doğru değilse, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü’nü bizim ifşalarımızın hemen sonrasında neden görevden aldınız?
-Bu okullara çadır üretimi için ne kadar ödenek gönderilmiştir, makine, teçhizat alımları yapılmış mıdır?
-Bu il ve okulların dışında başkaca İl ve okullar var mıdır?
-Bu okullarımızın hangisinde ve varsa başka okullarda 6 Şubat’tan bugüne kadar kaç tane çadır üretilmiş ve bölgeye sevk edilmiştir?
-Çadır meselesi sadece deprem sürecinde Bakanlığın kendi reklamını yapması ile sınırlı bir süreç midir?
-Çadır üretimi yapıldığını iddia ettiğiniz bu okullardaki kamera kayıtları güvenceli biçimde korunmakta mıdır? Başka bir deyişle skandallar dizinine bir de delil karartmayı eklemeyi düşünüyor musunuz?
-Her şeyden önce, Milli Eğitim Bakanlığı görevine devam etmeyi düşünüyor musunuz?
-Bu skandalları önce aydınlatmayı, sonra gereğini yapmayı, kamuoyundan içtenlikle özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
Benim içim bu sorular yanıt bulduğunda soğuyacak.
En önemli sorunun bir kez daha altını çizelim; ‘İSTİFA EDECEK MİSİNİZ?’
Depremin hemen sonrasında soğuktan donarak ölen enkaz altındaki yakınlarını bekleyen, üstlerine kar ve yağmur yağan depremzedelere yapılan bu eziyeti hiç unutmayacağım…
*****
Aday adaylığı başvurusunda AFAD yanılgısı!
Yazımın ilk konusunda olduğu gibi bu kez de bir algı yönetimi bozukluğuna değinmek isterim.
Malum milletvekili aday adaylıkları için başvurular başladı. Tüm siyasi partiler başvurular için gerekli olan bağış miktarını, (buna bağış adı altında milletvekilliği başvuru ücreti de diyebilirsiniz) belirledi.
Algı meselesi de burada gündeme geldi.
AK Parti yaşanan deprem felaketinin ardından bağışların bir bölümünün depremzedelere ulaşmasını amaçladığından olsa gerek, milletvekili aday adaylığı bağışının parti genel merkezine yapılacak bölümünün AFAD hesabına yatırılmasını uygun gördü.
Sonrasında algı şöyle oluştu; AK Parti bu seçimlerde aday adaylığı bağışını AFAD’a yönlendirdi!!!
Doğrusu şudur; AK Parti’nin milletvekili aday adaylığı bağışının genel merkeze yapılacak kısmını AFAD’a yönlendirdi, partinin il başkanlıklarına yapılacak bağışlar aynıyla baki. Yani AK Parti milletvekili aday adayları 20 bin TL. AFAD bağışının yanında 20 bin TL de parti il başkanlıklarına bağış yapacaklar.
Başvuru bağışları ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi ile kıyaslama yapıldığı için sadece bu partiyi yazacağım;
CHP’de başvurular genel merkeze yapılıyor ve partinin depremin ilk gününden bu yana çeşitli skandallarını gündeme taşıdığı AFAD gibi bir kuruma bağış yapılmasını istemesi kanımca pek uygun düşmez.
Burada sadece şunu söyleyebilirim;
CHP’li milletvekili aday adayları da deprem bölgesini unutmayacaklardır ve bir mecburiyet olmaksızın, deprem bölgesine hizmet eden, kendilerinin uygun gördüğü kurum, kuruluş ve derneklere gereken yardımlarını yapacaklardır diye düşünüyorum.
Umarım yanılmıyorumdur…