Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Seçim ve geçim arasında!..

Geçtiğimiz hafta sonunda ekonomik sıkıntıların ülkemizi sürüklediği noktayı gayet net ortaya koyan iki iddia gündeme geldi.

Bunlardan biri Ziraat Bankası Eski Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşçu’nun kişisel Twitter hesabından 500 TL’lik banknot ve 5 TL’lik madeni paraların basımı için hazırlıkların yapıldığına ilişkin iddiasıydı.

Hemen hatırlatalım; 25 kuruşun metal maliyeti 1,42 TL’ye, 50 kuruşun metal maliyeti 2,42 TL’ye ve 1 liranın metal maliyeti 2,92 TL’ye yükseldi yine iddialara göre.

Hepimiz biliyoruz ki, bir ülkede madeni paralar ve banknotlar ne kadar yüksek rakamlara işaret ederse, ekonomi o kadar kötüye gidiyor demektir.

Bizimkinin maşallahı var…

Gelelim ekonomik açmazın bizi sürüklediği noktayı özetleyen ikinci iddiaya.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta; “Kur korumalı mevduat hesabıyla dolar kontrol altında tutuluyor. 2023 Haziran’ına kadar bunu tutmanın imkanı yok. Türkiye ciddi bir kur şoku yaşayacaktır, çünkü yapısal hiçbir tedbir alınmıyor!” diyerek içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların buz dağının görünen yüzü olduğuna işaret etti.

Usta’nın bir iddiası daha vardı. Hükümetin bu gerçeği bildiğinden yola çıkarak her an bir baskın seçim yapılabileceğini öngörüyordu.

Bu iki önemli ekonomik varsayımın ve bu varsayımların politik yansımalarının ışığında, tencere ekonomisi bizi sandığa doğru iterken, 6’lı masa üçüncü kez toplandı.

Tam alışacağız artık bu toplantılara derken üçüncü toplantının da ayrı bir önemi oluştu.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın sosyal medya mesajının yarattığı krizin tam olarak çözülüp çözülmediğinin gözlemlenmesi açısından bu toplantının yansımaları mühimdi.

6 saat süren toplantının ev sahibi Gültekin Uysal’dı. Ortak açıklamanın ilk cümlesi de hayli manidardı.

“İktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik!”

Seçim yasasında son yapılan düzenleme ile meclise girebilme barajı yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmüş ve ‘Bu durum 6’lı masanın küçük ortaklarının kopuşuna neden olur mu?’ sorusunu gündeme getirmişti.

Üstüne bir de Gültekin Uysal’ın çıkışı gelince dikkatler bu görüşmeye çevrilmişti. Anlaşılan o ki, masanın altı ayağının olması konusunda mutabık kalınmış.

“TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık” denilen açıklama bir yol haritasını önümüze koyması açısından da değerli.

Liderlerin bir araya gelip sadece yemek yemedikleri artık net olarak görünüyor.

1-Siyasi ahlak yasası,

2-Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,

3-Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,

4-Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması çalışmalarına başlanacak.

Ekonomik sıkıntıların nasıl çözüleceğine ilişkin görüş alışverişinde de bulunmuş altı lider.

Hepsi güzel, en önemlisi de 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayının tarifi için kurduğu cümle;

“Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz”

Bütün bu hazırlıklar seçime doğru tam gaz gidildiğinin işaretleri gibi görünüyor.

AK Parti’nin kendi yaptırdığı anketin sonuçlarını kamuoyu ile paylaşması ve parti oylarının yüzde 38 bandında olduğu bilgisini vermesi de bir ‘gücümüz kuvvetimiz yerinde’ mesajı olarak algılanıyor zaten.

Tüm bunlar olurken, ne kadar merkez sağa kayarsam o kadar iyi diye düşünen İYİ Parti’den gelen değişim sinyalleri de dikkat çekici.

Partide 50’ye yakın il başkanının değişebileceği yönünde kulisler dolaşıyor. Doğruluğu bilinmez, ama parti böyle yoğun bir değişime ayak uydurabilir mi? Asıl soru bu…

HABERLER