Uzun süredir yazmıyorum diye gıda fiyatlarında yaşanan sıkıntılar sona erdi sanmayın. İşin özellikle süt üretimi boyutunda ciddi bir kriz yaşanıyor şu anda.
15 Eylül’de olağanüstü toplanarak çiğ süt tavsiye fiyatını görüşen Ulusal Süt Konseyi 7.50 TL olan referans fiyat ile 20 kuruşluk destekleme primini sabit tutulunca üretici tarafından ciddi tepki aldı.
Daha önce bu köşeden defalarca yazdık, bir üreticinin sütten geçimini sağlayabilmesi için bir kilo süt satıp bir buçuk kilo yem alması lazım. Hadi bu oranı bizim gözü tok çiftçimiz 1.3 kilo yeme düşürdü. Ona da razılar anlayacağınız. Peki şimdi, bir kilo süt 7.50 TL. Bir kilo yem ne kadar? 10 TL.
Nasıl yapılacak üretim?
Biliyorsunuz ki, bu konularda referans aldığım isimlerden biri TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu’dur.
18 Eylül itibariyle ‘Süt üreticileri olarak Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği süt fiyatını kabul etmiyoruz ve kınıyoruz’ diyen Solakoğlu, 21 Eylül tarihinde televizyon ekranlarından yaptığı açıklamada;
“Kayıtlardan da kontrol edebilirler, ben hayvanlarımın yüzde 10’unu kesime gönderiyorum. Bu hayvanların kesime gittiğini görmek çok üzücü, boş yere, bir inat uğruna, bilgisizlik yüzünden, memelerinden süt aka aka kesime gidiyorlar!” diyerek tüm çiftliklerde yaşanan manzarayı gözle görülür hale getirdi.
Sonra ne oldu?
Piyasada 7.50 TL’ye süt bulunamayınca serbest piyasa kendi fiyatını oluşturdu ve çiğ süt referans fiyatı 8.70 TL’ye yükseldi.
Dikkatinizi çekerim, bu rakam bugünkü rakam değil. Gelişmelerin yaşanmaya başladığı günlerdeki rakam. Bunu anımsatıyorum, çünkü çiğ süt fiyatları yükselmeye devam ediyor!
Neden? Çünkü süt üretecek inekler kesime gitmeye devam ediyor!
Neden? Çünkü üretici ineklerini doyurmak için onları satmak zorunda!
Fiyatların belirlenen rakamın üzerine çıktığını gören Ulusal Süt Konseyi ‘Gelin, tavsiye fiyatını yeniden değerlendirelim’ çağrısı yaptı, ama nafile…
Toplantıya katılım sağlanmadı, tavsiye fiyatı belirlenemedi, gerek de yok zaten. Sektör temsilcilerinin canına yeten bir durum var ortada.
Hani pek meşhur bakanlıklarımız var ya, önce kendisinden tesis kurmak için izin isteyen, sonra da kendi kendisine izin veren bakanlıklarımız. İşte Ulusal Süt Konseyinde de benzeri bir durum yaşanıyor şu anda.
Konseyin başında patron bir isim var, Harun Çallı.
Gelelim şimdiki duruma.
“Marmara Bölgesi süt fiyatları netleşiyor. Kaliteli çiftlik sütü 10.30 TL. Toplama sütler de 8.70 TL olan ihale sonucu var, ama daha yapılan ve yapılacak olan ihaleler var. 9.20 TL. Fiyatın oturacağından eminim. Her geçen gün süt aranıyor ve azalıyor. Olması gereken en düşük fiyat 9.20 TL.” diyor TÜSEDAD Başkanı.
Peki bu durumda Tarım ve Orman Bakanlığı yani devlet ne yapıyor?
Hiçbir şey!
Piyasa kaderine terk edilmiş durumda!
Sencer Solakoğlu ile yaptığım konuşmada Ulusal Süt Konseyi’nin toplanmasını isteyip istemediklerini sordum. “Biz ulusal süt konseyi toplantısını isteriz, ama gıda komitesinin orda işi olmamalı, gerçek üretici ve gerçek sanayici olmalı orda!” yanıtını aldım.
Kesime giden süt inekleri ile birlikte ciddi bir hayvan varlığımızı da kaybetmiş oluyoruz aynı zamanda. “Doğru politikalar uygulandığı takdirde 3 yıl sonra ancak geri dönüşü olacaktır verilen zararın!” diyor Solakoğlu.
Piyasa karışık, üretici kaderine terk edilmiş durumda, küçük üreticiler için bir araya gelip alıcılarla toplu pazarlık yapılması öneriliyor. Peki yeni bir açıklama gelir mi hükümet kanadından?
TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı; “Bu saatten sonra açıklanacak hiçbir fiyat piyasayı sakinleştirmez çünkü süt yok piyasada!” açıklaması ile kontrolün ne kadar kaybedildiğine dikkat çekiyor.
Şimdilerde hem üretici hem de tüketici için gelinen bu son derece karamsar tabloya gelmeden önce Vahit Kirişçi Tarım ve Orman Bakanı yapıldığında, tüm ‘sektör umutlanmış, bundan sonra doğru politikalar uygulanmaya başlanacaktır, sonunda tarım ve hayvancılığın içinden gelen bir isim bakan yapıldı’ denmişti.
Peki, Vahit Kirişçi’nin bakanlığı sürecinde aldığı kararlar, TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu’nda bir hayal kırıklığı yarattı mı?
“Vahit Kirişçi, Tarım Bakanlığı değil seçim bakanlığı yapıyor. Bir hayal kırıklığı yaşattı hem bana hem de süt ve et üreticisine!” yanıtı benim için yeterli.
Hasılı kelam, amacınız buysa mutlu olabilirsiniz; süt bitti!