Zenginin malı, züğürdün çenesini yeterince yorduysa, biz gariban faniler kendi gerçek gündemimize dönebilir, önümüzdeki en önemli mesele olan geçim sıkıntımıza bir çare arayabiliriz…
Malum, Aralık ayı bir yandan asgari ücret görüşmelerinin başladığı, tek artış mı olacak, çift artış mı olacak tartışmalarının odak noktaya taşındığı dönem olarak geçiyor önümüzden.
Suni gündemlerde boğulup, kara para aklayanları ya da bir biçimde uyuşturucudan gelen gelirlere vesile olanları, bankalardaki standart faizlerle yetinmeyerek daha büyük paralar kazanmak uğruna ava giderken avlananları bolca takip edip bu büyük paralı kesimlere şirin görünmek için ‘ben seni biliyorum, ben senin yarındayım…’ biçiminde, kime ne fayda sağlayacağı belirsiz mesajları göndermeyi bıraktıysanız, biraz da önümüzdeki sene evinize ayda kaç lira gireceği ile ilgilenmeye ne dersiniz?
Mesela, siz şimdi asgari ücretin 20 bin lira olması hayalini kuruyorsunuz ya…
Kurmayın işte o hayali…
Çünkü bugün itibariyle, Türk- İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret görüşmeleri öncesi resti çekerek, 14 bin TL olan açlık sınırının teklif edilmesi halinde masadan kalkacaklarını söyledi.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Asgari ücret 20 bin liraya asla yaklaşamayacağı gibi, benim bir süre önce söylediğim 17 bin lira dolaylarına da zor gelecek demek…
Ama tabii pek çok işyerinde sendika olmadığından ve asgari ücretlilerin birleşerek bir eylemlilik ortaya koyma durumları bulunmadığından, bizim ülkemizde örgütlü mücadeleden nedense kimsenin haberi olmadığından, ‘ne verirsen elinle, o da gelir seninle’ duasıyla bekleyeceğiz büyüklerimizin bizim için uygun gördükleri rakamı açıklamalarını…
Bir de örgütlü işçiliğin durumuna bakmak lazım…
Metal sektöründe bir süredir toplu sözleşme görüşmeleri devam ediyordu. Tahmin edileceği gibi görüşmeler ücret belirlemesine gelene kadar iyi gitmiş olsa da MESS ve Türk Metal arasında telaffuz edilen rakamlar birbirine yaklaşmayınca Türk Metal masadan kalktı ve eylemlilik sürecini başlattı.
MESS Merkez Ofisi ve Ankara, Bursa, İzmir Bölge Temsilciliklerine metal sektörü emekçileri tarafından eş zamanlı olarak siyah çelenk bırakıldı.
Bursa MESS Bölge Temsilciliği önündeki basın açıklamasını yapan Türk Metal Bursa Şube Başkanı Selda Tekman;
“İşveren sendikası MESS, ülkemizin içinde bulunduğu koşulları, enflasyonu, hayat pahalılığını, geçim sıkıntısını hiçe sayarak Sendikamıza sadece yüzde 35 ücret zammı teklif etti. Yani MESS bize dedi ki, siz hakkınızı almayın, emeğinizin, alın terinizin karşılığını almayın, bizim verdiğimiz sadakaya razı olun, boğaz tokluğuna yarı aç, yarı tok çalışın. Siz böyle yaşarken de, Biz karlarımıza kar katalım, ihracat ve satış rekorları kıralım, soframızı daha da büyütelim dedi” diyerek özetledi kısaca mevcut durumu.
Pek meşhur lafımızda olduğu gibi tokun açtan haberi olmuyor haliyle, herkesi kendi gibi biliyor. Mesela zaman zaman kira artışlarına şaşırarak ‘bu kadarı da zalimlik’ diyebiliyor ya da ne bileyim, ‘7 bin 500 lirayla nasıl geçinilir, olur mu öyle şey?’ diyerek şaşırabiliyor karnı tok olanlar…
Oysa tüm bu soruların yanıtını yıllardır benzeri rakamlar ve yüzdelerle mücadele eden, her türlü ülke sorununu sırtlanmaktan beli bükülmüş vatandaş olarak bizler biliyoruz.
Böyle yaşanmıyor!
Türk Metal’in işverenden zam olarak ne istediğini hemen hatırlatmakta yarar var. Hatırlayalım ki, nasıl olunca yaşanabiliyor bunu bir öngörelim öyle değil mi?
Tüm saat ücretlerine, sözleşmenin ilk altı aylık dönemi için yüzde 80 zam talep ediyorlar mesela ve sosyal haklarla birlikte tüm bu talepler toplandığında sözleşmenin ilk altı ayı için toplam zam talebi yüzde 119,05’e çıkıyor.
Bunun üzerine sözleşmenin ikinci altı aylık döneminde, açıklanan 6 aylık enflasyon oranına ek 5 puan, üçüncü altı aylık döneminde, açıklanan 6 aylık enflasyon oranına ek 5 puan, dördüncü altı aylık döneminde, açıklanan altı aylık enflasyon oranına ek 5 puan artış istiyorlar…
İstekleri gerçekleşmeyince ne yapıyorlar peki?
Teşekkür edip verilene razı olmuyorlar elbette…
İstekleri gerçekleşmeyince örgütlü olmanın avantajı ile üretimden gelen güçlerini kullanarak eylemlilik sürecini başlatıyorlar.
Siyah çelenk bırakmak sürecin ilk adımı, son adım grev…
Bakalım hangi arada, hangi yüzdelik oranlar üzerinden bir uzlaşmaya varılacak metal sektöründe ve belirlenecek ücretler emekçinin yüzünü biraz olsun güldürebilecek mi?