Diyalog kanallarının açık olmasını, vakti zamanında rutinleşen, basının gündemine yerleşmeyen, kısacası olağanlaşan mevcut durumu öylesine unutmuşuz ki, sanki dünyanın altı üstüne gelmiş gibi hareket ediyoruz. Bütün medya kanalları AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesine kilitlendi.
Görüşmenin içinde yer alan küçük ve saçma ‘koltuklu’ subliminal mesajın; ‘Ben iki koltuğun sahibiyim, sen sadece bir ana muhalefet partisi başkanısın haddini bil!’ demek olmasından tutun da, Cumhurbaşkanının genelde kendi sağına düşen ve bu görüşmede boş kalan koltukta konuklarını ağırlama adeti bir tarafa itildiğinden, bir tür ‘imajlı küçük düşürme çabası’ içine girildiğine kadar pek çok ‘boş koltuk’ yorumu yapılmasına kadar giden konuyu bir yana bırakırsak, 20 yılı aşkındır süren AK Parti iktidarında gördüğüm en demokratik tavırlardan biri bu görüşme olabilir.
Bir ülkenin en önemli iki kesimini, iktidar ve ana muhalefet partisini temsil eden, dolayısıyla ülkede yaşayan büyük çoğunluğun sesi olan iki partinin ülke sorunları ve vatandaşların talepleri ile ilgili müzakere etmelerinden daha doğal bir şey yok aslında.
Gerçi bu görüşmenin öyle pek demokratik kanalları işletelim derdi taşımıyor olması da muhtemel. Zira AK Parti lideri Erdoğan’ın derdi açık, Anayasa’yı değiştirmek, bu sayede bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı makamında oturmak istiyor. Kendi başlarına ördükleri çorap olarak da adlandırabileceğimiz yüzde 50 artı 1 sorununu ortadan kaldırmak için ana muhalefet partisine ihtiyaç var.
Koltuk sallanınca insan neler neler yapıyor…
Anayasa değişikliği Erdoğan’ı bu koltukta tutmaya yeter mi bilinmez, bilinen bir şey varsa o da şudur; Cumhurbaşkanının istediği yönde bir Anayasa değişikliğini kabul edecek bir Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı olarak kalması imkansızla eşdeğer. Hem parti örgütünden hem de seçmeninden çok büyük tepki alır böyle bir durumda Özel.
Zaten Özel’in gündemi Anayasa değişikliği değil. Torbasında emekli maaşları, asgari ücret, dış politika, belediye borçları ve dün işçilerin 1 Mayıs kutlamaları için Taksim’e çıkışının engellenmesi ile gitti CHP Genel Başkanı görüşmeye. Bu haliyle de halkın talepleriyle doğru orantılı taleplerimiz mevcut. ‘Halkın gündeminde Anayasa değişikliği yok’ mesajını iletti çoktan.
Haaa… İlla bir Anayasa değişikliği konusu konuşulacaksa da bu konunun seçimden önce kamuoyuna sunulan Anayasa taslağı üzerinden konuşulması mantıklı olur. Madem sistem sorunlu ve bu mevcut hükümet tarafından da kabul ediliyor, öyleyse CHP hamle üstünlüğünü ele alabilir donelere sahip.
Subliminal değil baya, açık açık, doğrudan bir mesaj!
***
YENİŞEHİR’İN BORCU GIRTLAĞA DAYANMIŞ
Geçtiğimiz seçimin rövanşında Yenişehir Belediye Başkanlığı koltuğunu MHP’li başkan Davut Aydın’dan devralan Ercan Özel, seçimden önce verdiği şeffaf yönetim sözünü tutuyor. Görevi devraldıkları günden itibaren belediyenin mali durumunu incelediklerini belirten Özel, 8 Nisan 2024 tarihi itibarıyla Yenişehir Belediyesi’nin ve belediyeye bağlı iki şirketin toplam borçlarını 104 milyon 708 bin 634 lira 83 kuruş olarak açıkladı.
Yıllık bütçesi 105 milyon lira olan Yenişehir için bu borç yükü fazla elbette.
Açıklanan borçlara karşılık ‘hizmet yapılıyorsa borç da olur’ sözü sarf edilecektir kaçınılmaz olarak. Fakat işin iç yüzü hiç de öyle değil.
Belediye yönetiminin katıldığı cemiyetlerde taktığı altınlar belediye bütçesinden karşılandığı gibi, mal ve hizmet alımlarında da piyasa değerinin çok üzerinde rakamlar fatura edilmiş çeşitli şirketlere. Vatandaşın parasıyla biraz eş, dost, akraba gönlü yapılmış gibi görünüyor.
Oda dolusu kolilerde, içerisinde milyonlarca liralık isim yazılı promosyon ürünler bulunduğunu söylüyor Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel.
Seçimden bir gün önce, yani 30 Mart 2024 tarihinde ve seçim günü olan 31 Mart 2024 tarihinde milyonlarca liralık fatura ödenmiş. Bu da yeni adet oldu. Gelecek olan belediye başkanı bu kanaldan hizmet alımı yapmayı tercih etmezse diye parasını baştan ödeyip bir tür mecbur bırakma hali. Ayrıca seçimlere sayılı günler kala, belediyede çalışmak üzere 58 kişi işe alınmış. Böylelikle aylık 3.5 milyon lira yük daha getirilmiş Yenişehir Belediyesinin üstüne.
“Yasaya göre, personel giderleri bütçenin yüzde 40’ını geçemez. Ama bu alımlardan dolayı şu anda personel giderlerinin bütçenin yüzde 47’sinin üstüne çıkacağı ön görülüyor. Hesapsızca yapılan harcamalardan dolayı mali yapımız zarar görmüş durumda. Seçimlerden bir hafta sonra belediye personelimizin maaşlarını 4 bin TL eksik yatırmak zorunda kaldık. Belediyenin esnafa olan borcu nedeniyle, mal ve hizmet alımında şu anda Yenişehir esnafı Belediye ile çalışmak istemiyor. Yenişehir Belediyespor oyuncuları bile geçmiş dönemden maaşlarını alamadıkları için haklarını helal etmediklerine dair kamuoyuna açıklamalarda bulundular!” diyor yeni başkan Ercan Özel.
Belediyenin mali durumunu ortaya koyan tablo belediye binasının dışında iki farklı noktaya daha asılarak Yenişehirlilerin konu hakkında bilgilendirilmesi sağlanmaya çalışılıyor.
Elbette vatandaşın verdiği verilerden elde edilen gelirlerin nerelere harcandığını, ne kadar harcandığını, belediye başkanının belediye bütçesini kendi bütçesi gibi yönetip yönetmediğini bilmeye hakkı var.
Tasarruf tedbirleri de konuşulmaya çoktan başlanmış durumda. Belediyenin makam aracının satılıp daha uygun fiyatlı bir araca geçilmesi ilk tasarruf gündemlerinden biri. Yani yeni başkan kendinden başlıyor tasarrufa…
Tasarrufa kendisinden başlayan tüm belediye başkanlarını, dolayısıyla Ercan Özel’i de tercihinden dolayı tebrik ediyor, şeffaf yönetim anlayışının önümüzdeki 5 yıl aynı kararlılıkla sürmesini diliyorum.