Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Veteriner hekimler dertli…

‘Bilim kurgu filmlerindeki saf kötülük dönemlerini yaşıyor gibi hissediyorum’ dedi bugün çok sevdiğim bir veteriner dostum. ‘Öyle bir zamandayız ki, bugün veteriner hekimler, doktorlar, avukatlar gibi komplike işler yapanlar değil sadece, bahçesinde maydanoz yetiştiren amcalar bile hallerinden şikayetçiler’

İçinde bulunduğumuz durumu öylesine iyi tanımlıyorduk ki, alıp kullanmak istedim…

Dünya Veteriner Hekimler Günü vesilesiyle bir dizi etkinlik yapılıyor Bursa’da birkaç gündür.

Emekli Veteriner Hekimler Derneği’nin, yaşadıkları hak gasplarını gündeme taşımak için Çanakkale’den başlattıkları yürüyüşün üçüncü durağı olarak seçilen Bursa’da şimdinin çalışan veterinerleri geleceklerini misafir ettiler mesela.

Emekli veteriner hekimlerin kamudan emekli olmaları halinde 16 bin 43 lira olan SSK ve BAĞ-KUR’dan emekli olmaları halinde ise asgari ücretin altında kalan maaşları ile yaşadıkları yoksulluğa dikkat çekildi en çok bu buluşmada.

Bursa Veteriner Odası Başkanı Melike Baysal veteriner hekimlerin sağlık çalışanı haklarından yararlanamamasına dikkat çekti.

Aslında ülkemizde 2019 yılı ocak ayına kadar devletten emekli bir veteriner hekim ile yine devletten emekli olan bir beşeri hekim aynı maaşı alıyordu. Ancak 2018 yılında yapılan bir düzenleme ile sağlık sınıfı çalışan olmasına karşın emekli veteriner hekimler kapsam dışı bırakılarak üvey evlat muamelesi görmeye başladı.

Bugün yapılan basın açıklamasında ise mesleğin sorunlarına değinildi.

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal; “Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü yalnızca mesleğimize değil, hayvancılığa, hayvansal gıda arzına, aşı ve serum üretimlerine, enstitülere de zarar vermiştir. İlk ve en önemli sorunumuz, kanunlar karşısında ve dünyada sağlık sınıfı bir meslek iken Türkiye’de sağlık sınıfı dışında bırakılmamızdır. Oysa 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu,   657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 992 sayılı Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanunu, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu, 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği İle Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği İşlere Dair Kanun, 5393 sayılı Belediye Kanunu 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunu veteriner hekimlerin tereddüte meydan vermeyecek şekilde açıkça sağlık mensubu olduğunu belirlemektedir.” şeklinde konuştu.

Veteriner Hekimlerin tek sorununun sağlık çalışanı haklarından yararlanmamak olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yazımın başında da belirttim. Kötülüğün hüküm sürdüğü bir dönemi yaşıyor gibiyiz, dolayısıyla veteriner hekimler de tüm ülkenin üniversite mezunu gençleri gibi işsizlik sorunu ile karşı karşıya.

“Devlet uzun yıllardır mezunların sayısı ile orantılı bir şekilde atama yapmadığı için yeni mezun her veteriner hekim muayenehane açmaya yöneliyor.

Serbest veteriner hekimliğin en önemli sorunlarından biri toplumumuzu çok yakından ilgilendirmekte. 2004 yılında gıda değeri olan hayvanlar olan büyük hayvan kliniklerinin Bursa’daki tüm kliniklere oranı %76 iken 2024 yılında bu oran %16’ya düşmüştür. Meslektaşlarımızın kliniklerini kapatması ya da yeni kliniklerin açıklamamasının nedeni küçük ve orta ölçekli aile işletmelerinin yok olma noktasına gelmesidir” diyor Baysal açıklamasında.

Tamamen ticari amaçla kurulan bu büyük işletmeler zarar etmeye başladığında hiç vakit kaybetmeden, işletmelerini kapatma, hayvanları kesime gönderme yolunu seçiyorlar. Dolayısıyla hem maddi kayıplar hem de hayvan kayıpları yaşanıyor ülkemiz adına.

Son olarak güya hayvanları korumak için çıkan, ancak kapalı kapılar ardında özellikle belediyelerde çalışan veteriner hekimlere sahipsiz hayvanların öldürülmesi yolunda tehditler savurulması noktasına varan, bu yolu tercih etmeyen ve direnen her barınak ve bakım evinin de ciddi bir tıkanma yaşamasına neden olan yasaya değinmek isterim.

Sahiplendirme ya da hayvan vefatı gibi durumlar dışında aldıkları hayvanları bırakma şansı olmayan barınak ve bakım evlerinin tamamı kapasitelerini doldurmuş durumda. Dolayısıyla kısırlaştırma yapmak için dahi hayvan alamıyorlar, çünkü kısırlaştırdıkları hayvanı dinlendirecek yerleri olmadığı gibi aldıkları durumda bu hayvanı sahiplendirme ve vefat dışında bırakmaları da yasa tarafından engelleniyor.

Böyle olunca da sokaklarda kısırlaştırılmamış, dolayısıyla üreme kapasitesi mevcut hayvanlar dolaşıyor. Köpekler için bir doğum en az 5-6 yavru demek olduğundan popülasyonun artması kaçınılmaz görünüyor.

Veteriner hekimleri kanunlar ile vicdanlar arasına sıkıştıran bu yasada işin tuzu biberi oluyor ki, mesleğe kattığı tat hiç öyle memnun olunacak gibi değil…

HABERLER