Sağlığın sorunları bir yana sağlığın sorunlu cenderesinin dahi dışına itilen, ama sağlık konusunda da bir o kadar canhıraş çalışan meslek guruplarından olan veteriner hekimleri ve veteriner hekimlerin haklarını bir kez daha hatırlattı Ankara’da yaşanan şiddet olayı hepimize.
Bursa Veteriner Hekimler Odası da konuyla ilgili ivedilikle bir açıklama yaparak yaşanan sorunun temeline dikkat çekti ve veteriner hekimlerin sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmadığını vurguladı.
En son söyleyeceğimi en önce söyleyeyim ve eylemi gerçekleştiren kişinin serbest kaldığını bir kez daha hatırlatmış olayım.
Görüntülerden eylemin nasıl gerçekleştirildiğini açık ve net bir biçimde takip ettiğimize göre şahsın serbest bırakılma kararının doğruluğunu vicdanlarınıza emanet bırakıyorum…
“Yaşamın tüm alanlarında kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya karşı uygulanan şiddet, sağlık alanında da hızla artmış ve artık dayanılmaz bir boyuta gelmiştir. Maalesef toplumun her kesiminde yaşanan her türlü şiddet cezasız kalmakta ve bu durum toplumda şiddetin artarak devam etmesini teşvik etmektedir” diyor açıklamasında Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal.
Haksız mı???
Artık neyi savunacağımızı, neyi, kimi kimden kurtarmaya çabalayacağımızı şaşırdık doğrusu…
Fakat özellikle akademik kariyer sahibi, konusunda uzman meslek erbaplarına yönelik şiddet girişimlerinin dozu her geçen gün daha da artar hale geldi. Öyle ki; bu durum bende, bilinçli izlenen bir politikaymış, uygulanan şiddetle birlikte mesleklerin itibarları özellikle zedelenmeye çalışılıyormuş izlenimi uyandırıyor…
Açıklama; “Tüm ısrarlarımıza rağmen veteriner hekimler Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamı dışında tutulmaktadırlar. Oysa veteriner hekimler yasalar önünde sağlık çalışanıdır, bizlere karşı işlenen suçlar da buna göre değerlendirilmeli, özlük haklarımız dahil olmak üzere veteriner hekimlerin yaşam ve çalışma koşulları hak ettikleri şekilde düzenlenmelidir” diye devam ediyor.
Meselenin bu noktada özü nedir diye soracak olursanız onu da hemen özetleyelim…
Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Melike Baysal ile yaptığımız sohbette veteriner hekimlerin kendi meslek kanunları olduğundan, aslen sağlık sınıfında olmalarına rağmen, sağlık mesleğinin kanunları içinde yer almadıklarını öğrendim. Dolayısıyla sağlık meslek kanunlarında yapılan değişiklik ve düzenlemelerle gelen haklardan da yararlanamıyorlar.
Peki, şimdi ne olacak dersiniz?
Veteriner hekimler bu konudaki haklarını aramak için hukuki yollara başvurmanın yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de yasa değişikliği için lobi faaliyetine başladı bile…
Bir diğer yandan da Anayasal haklarını kullanarak, yani iş bırakma ve basın açıklamaları yoluyla seslerini duyurmaya çalışıyor olacaklar.
İlk iş bırakma eylemi Ağustos ayında planlanıyor.
Geniş katılımlı bir iş bırakma eyleminin ciddi sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Zira veteriner hekim gözetimi olmadan mezbahalarda hayvan kesimi yapılamayacağı gibi marketlerden satın aldığımız et ve et ürünlerinin üretimi ve paketlemesi de mümkün olmaz. Dolayısıyla ciddi bir pazar etkileşimi gerçekleşir veteriner hekimlerin bir ya da iki günlük iş bırakma eyleminin sonucunda.
Elbette acil vakalar için yine işlerinin başında olunacak, orası ayrı…
Pek çoğunuzun yayınlanan videolar sayesinde detayları ile takip ettiğini düşündüğüm olayın tek taraflı bir şiddet eylemi olmadığının da altını çizmek lazım…
Edindiğim bilgilere göre zaten çok küçük olan, yani gebe kalmaya yaşı uygun olmayan cins kedisini çiftleştirdikten ve kedi doğum esnasında öldükten sonra gösterilen bu şiddet eğilimi şiddetin tek mağdurunun veteriner hekimler olmadığını, henüz bebekken bebek sahibi olmak durumunda bırakılan kediciğin de mağdur olduğunu ortaya koyuyor…
Olayın yaşandığı andan itibaren veterinerin de dahil olduğu pek çok platformda üzerinde konuşulduğu da muhakkak…
Konuyla ilgili bir çocuk psikiyatristinin yorumu hayli manidar;
‘Güya hastasının haklarını savunmak adına hekime şiddet uygulayan ya da uygulamaya çalışan kişiler, aslında hastalarını en çok suiistimal edenlerdir!’
NOT: Veteriner hekimler verdikleri mücadelelerin karşılığını almaya başladı bile. Veteriner hekimlerin renkli reçetelerin kullanımı konusunda bir süredir sorunlar yaşadığını biliyorduk. Sağlık Bakanlığı ile yapılan görüşmeler ve yazışmalar sonunda 4 Ağustos itibariyle bu sorun artık tarih oldu. Veteriner hekimler, örneğin; epilepsi hastası kedi ya da köpekler için yeşil reçeteli ilaç yazabilecekler…