Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Yağmur kapıyı çalmadan…

Geçtiğimiz hafta yaşadığımız yoğun yağış ile birlikte bir felaketin de eşiğinden dönmüştük hatırlarsanız. Odunluk Hafif Raylı Sistem istasyonunda yaşanan su baskını bir yandan raylı sistemin durmasına neden olurken, bir yandan da Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey dahil tüm Bursalıların şaşkınlığına ve endişesine neden olmuştu.

Çarşamba günü itibariyle benzeri bir yağış daha kapımızı çalacak. Dolayısıyla konuyla ilgili tüm uyarılar, alınacak tüm tedbirler birbirinden önemli. Çünkü tek ana arter ile yaşamını sürdüren Bursa’da ulaşımın bel kemiğini Hafif Raylı Sistem oluşturuyor ve bu sistemin kullanım yoğunluğu nedeniyle karşılaşacağı her türlü olumsuzluk bir felakete davetiye çıkarıyor.

Başkan Bozbey istasyondaki su baskınının nedeni konusunda derin araştırma yapılması talimatını su baskınının yaşandığı aynı gün vermişti. Bu konudaki çalışmanın sonuçlarını henüz alamadık, ama elimize İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Ulaşım Komisyonu’nun konuyla ilgili raporu geçti.

Rapor, yaşanan su baskınının tekrar yaşanmaması için gerekli değerlendirmeleri ve çözüm önerilerini içeriyor.

Konuyla ilgili daha önce yazdığım yazıda Nilüfer Çayının Stadyum inşaatının yapılabilmesi için batıya doğru metrelerce kaydırıldığını, Odunluk İstasyonunun da tam bu lokasyona rast geldiğini belirtmiştim. Yağışın yoğunlaşması ile birlikte Çay akması gereken yere doğru genişlemiş ve olan olmuştu.

İMO Ulaşım Komisyonu da raporunda;

‘Hafif raylı sistem hattında oluşan su baskını, birkaç ana faktörün bir araya gelmesi sonucu meydana gelmiştir. Bu tür olayların detaylı analizinde genellikle şu nedenler göz önünde bulundurulur: Aşırı yağışlar, drenaj sistemi yetersizliği, altyapı sorunları, arazi yapısı ve eğimi, kanalizasyon ve su yollarının tıkanması, iklim değişikliği ve aşırı hava olayları…’ diyerek özetliyor dikkat edilmesi gereken hususları.

Bölgede yoğun sağanak yağmurların her daim altyapı sistemlerini zorladığını biliyoruz. Rapora ve benim şahsi gözlemime göre, hızlı kentleşme ve yoğun yapılaşma, doğal su yollarının ve drenaj sistemlerinin yetersiz kalmasına neden oluyor.

Dolayısıyla yeni bir felaketle karşılaşmamak adına Odunluk bölgesinde yağış sonrası suyun hızla tahliye edilmesini sağlamak için kapsamlı bir drenaj sistemi gerekli. Ancak hızlı yapılaşma ve bölgenin topoğrafik yapısı, mevcut drenaj altyapısının yetersiz kalmasına yol açıyor. Yaşadığımız olayda, mevcut drenaj sistemlerinin kapasitesi, özellikle aşırı yağış dönemlerinde suyun etkin bir şekilde tahliye edilmesi için yetersiz kalmış gibi görünüyor.

Bölgede sürekli olarak yeni inşaat projelerinin yükseliyor olması ve bu projelerin geçici altyapı sorunlarına, ayın zamanda su akışının yön değiştirmesine neden olması da işin tuzu biberi.

Gelelim İMO’nun raporunda tespit edilen sorunların nasıl özetlendiğine;

-İnşaat faaliyetleri sırasında yollar ve geçici drenaj sistemleri suyun etkin bir şekilde yönetilmesini zorlaştırmıştır.

-Yeni yapılan yollar ve binalar, mevcut altyapı sistemleriyle uyumsuzluk oluşturmuş ve suyun doğal akışını engellemiştir.

Var olanı değiştirmek ne kadar mümkündür?

Mesela Nilüfer Çayını tekrar eski yatağından, yani Timsah Arena’nın bulunduğu yerden akıtmak söz konusu olabilir mi?

Hiç sanmıyorum…

Bunun yerine başka çözüm önerileri ile geliyor İMO Bursa Şubesi karşımıza;

-Mevcut drenaj sistemlerinin kapasitesini artırmak ve tıkanıklıkları önlemek için düzenli bakım ve yenileme çalışmaları yapılmalıdır.

-Yağmur sularının etkin bir şekilde toplanması ve depolanması için yağmur suyu toplama sistemleri kurulmalı ve böylece su baskınlarını önlerken suyun tekrar kullanımı da sağlanmalıdır.

-Yeni yapılaşma ve altyapı projelerinin planlanması sırasında, mevcut sistemlerle uyumlu ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmelidir.

-Yeni projelerin çevresel etkileri dikkatlice değerlendirilerek, su yönetimi üzerindeki olumsuz etkiler minimize edilmelidir.

Raporun sonuç bölümünü de olduğu gibi aktarmak istiyorum;

“Odunluk mevkiinde yaşanan su baskını, yukarıda belirtilen faktörlerin bir kombinasyonu sonucu oluşmuştur. Aşırı yağışlar, yetersiz altyapı ve drenaj sistemleri, bölgenin coğrafi yapısı gibi etkenler bu tür olayların temel nedenlerindendir. Kısa zaman diliminde hızla gelişen ve değişen Bursa gibi Odunluk Bölgesi’nin de bu değişimden fazlasıyla etkilendiğini söyleyebiliriz.

İlk açıklamalar neticesinde yoğun yağışın mevcut yağmur suyu hattının yükü taşıyamadığı, bunun sonucunda bölgedeki binaların bodrum katları ve Odunluk İstasyonu gibi alçak kotta bulunan yapıların sular altında kalmasına sebep olduğudur.

Toplu ulaşım ağının bel kemiği rolünde bulunan HRS hattının baştan sona risk analizi yapılmalıdır. Her ne kadar hattın büyük çoğunluğu yer üstünde bulunsa da Ataevler İstasyonu hariç tüm istasyonların yolcu bağlantıları yer altından yapılmaktadır.

O yüzden diyoruz ki; ulaşımdan altyapıya, tarımdan kentleşmeye, turizmden su yapılarına, depremsellikten kentsel dönüşüme kadar sağlıklı çözümler ve adımlar atmak daha dirençli ve huzurlu yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için 2050 Kent Anayasa çalışmaları biran önce başlamalı ve ortak akılla oluşturulmalıdır!”

Kendisi yolculuğunun büyük bölümünü yerin üstünde sürdüren ancak yolcularını büyük ölçüde yerin altındaki duraklarda alan Hafif Raylı Sistemimizin güzergahı ile birlikte riskli bölgelerdeki binaların alt katlarını, otoparkları, batçıkları ve daha aklıma gelmeyen pek çok kotu düşük yaşam alanını korumak adına bu şehrin altyapısının yağmur kapıyı çalmadan gözden geçirilmesi şart!

NOT: Hatırlatalım Bursa Büyükşehir Belediyesi 2024 yılını Nazım Hikmet Yılı ilan etmişti daha önce. Mahpusluk hayatının önemli bir bölümünü Bursa’da geçiren dünyaya mal olmuş ünlü şairle belki de ilk kez bu yıl karşılaşacak bazı çocuklarımız ve gençlerimiz.

Şimdi de güzel bir sosyal sorumluluk projesi ile karşımıza çıkıyor Mustafa Bozbey ve ekibi. ‘Plastiksiz Temmuz Hareketi’ dünya çapında yürütülen harekete Bursa’da destek verecek…

Bir ay boyunca plastik ve türevi ürünlerin kullanımını minimalize ederek daha temiz ve daha yaşanabilir bir dünya için katkıda bulunabiliriz. Tek kullanımlık tabak ve bardaklar, pet şişeler, hatta ıslak mendiller dahi dünyanın daha kirli olmasına neden oluyor. Unutmayın!

 

 

 

HABERLER