Bir yandan siyasetin nabzını tutarken diğer yandan akademik odaların seçimlerini takip ediyoruz bu aralar Bursa basını olarak. Çünkü akademik odaların yönetimleri de en az yerel yönetimler kadar kıymetli, şehirde olması ve olmaması gerekenlerin belirlenmesinde.
Bu hafta sonu İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ile birlikte Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesinin seçimleri yapılacak.
Her iki odanın seçiminde de iki liste yarışacak.
İnşaat Mühendisleri Odasının seçimleri üzerine haftalar öncesinden konuşmuştuk zaten. Bu kez konumuz Peyzaj Mimarları Odasındaki seçimler…
İki grubun yarışacağı seçimlerde Çağdaş Peyzaj Mimarları listesini hazırlayan PMO Bursa Şube Başkanı ve Başkan Adayı Fulya Akfidan Sevim ile Öncü Peyzaj Mimarları listesini hazırlayan Eda Demir yarışacak. Şube tarihi ilk kez çekişmeli bir seçim görecek 200 üyeli odada. Üyeler de şaşkın bu durum karşısında.
Anlaşılan o ki, geçtiğimiz dönem oda seçimlerinin büyük bölümünü Çağdaş Grup üyelerine kaptıranlar bu kez yönetimi yeniden ele geçirmek adına bastırmak niyetindeler. Geçtiğimiz dönem oda seçimlerindeki el değiştirmeyi halktaki değişim talebinin bir nişanesi olarak algılayan biz gazeteciler için önümüzdeki oda seçimleri çok şey anlatacak gibi.
Şunu söylemek lazım ki, geçtiğimiz iki yıllık yönetim döneminde kent suçlarına yönelik en çok ses çıkaran odalardan biri PMO Bursu Şubesi oldu.
Pek de alışık olmadığımız bir biçimde, özellikle ‘peyzaj tabanlı şehircilik’ kavramını yerleştirmek için gayretler sarf edildi. Yeşilini kaybetmiş Bursa’da yeşili konuşmak hayali ile büyük çaba sarf edildi.
Burada hemen araya girip peyzaj tabanlı şehircilik anlayışı hakkında da biraz bilgi vermek isterim…
Efendim meğer peyzaj mimarisi bizim kabaca çevre düzenlemesi olarak algıladığımız basitlikte bir disiplin olmaktan çok farklı noktada duruyormuş.
Şimdiye kadar görmeye alışık olmadığımız bir başlangıç yapacak olursak; şehirlerin planlanmasından önce, jeoloji mühendislerinin ve peyzaj mimarlarının yaptıkları incelemeler sonucunda şehrin çöküntü bölgeleri, boş bırakılması gereken alanları belirlenir ve şehir plancıları ile mimarlara ‘şehri bu bölgeler çerçevesinde planlayabilirsiniz’ şeklinde bir alan çizilmesi gerekirmiş.
Elbette şimdiye kadar çoktan yerleşilmiş şehirlerde bunu böyle yapmak pek mümkün olmuyor, ancak içinde bulunduğumuz kentsel dönüşüm sürecinde en azından olabildiğince peyzaj mimarisi disiplininin bu biçimde işletilmesi için çaba harcıyor PMO Bursa Şube Başkanı ve Çağdaş Grup Başkan Adayı Fulya Akfidan Sevim.
Çok önemli birkaç projeden bahsettik birlikte. Bunların içinde gerçekleşmesi halinde Bursa için harika olacağına inandığım en kıymetli girişim bence ‘Bursa Büyük Bahçe Projesi’
“Bursa verimli toprakları ve zengin doğasıyla ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir. Ancak sanayi ve yapılaşma gibi faktörler, şehrimizin yeşil alanlarını ve doğal alanlarını giderek azaltmaktadır. Bizler Bursa’yı rekreasyon alanlarıyla zenginleştirilmiş, yeşil bir şehir haline getirmeyi ve aynı zamanda fidanlık sahiplerine destek olmayı hedefleyerek Bursa Büyük Bahçe Projesini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje şehrimize nefes aldırırken, fidanlık sahiplerini tek bir çatı altında toplayacak. Bitki Borsası’nı en büyük şehir haline getirerek sektörümüze ve şehrimize değer katacağız” diyor Akfidan Sevim.
Şöyle düşünün, ülkenin en büyük fidan üreticisi şehri Bursa’da özellikle de Kestel ilçesinde yetişen fidanlar burada topraktan söküldükten sonra Yalova’ya götürülüp toptancılara satılıyor, oradan da Bursa’daki fidanlıklara satılarak yeniden Bursa’lı birinin bahçesine dikiliyor.
İşin daha da garibi, bu döngüden en az kazançlı çıkan Bursalı fidan üreticisi oluyor. Oysa bahsedilen proje hem fidan üreticilerini bir çatı altında birleştirecek, hem de Bursalıların hafta sonunda ağaçların arasında vakit geçirip alışveriş yapabilecekleri muhteşem bir alan sunacak şehre.
Çok önemli bir diğer proje de Akıllı Şehir Ormanları projesi. Paris Antlaşmasının bir uzantısı olan Yeşil Mutabakat’ın bir gereği olarak karşımıza çıkan ve Bursa iş dünyası tarafından da desteklenen projede amaç karbon ayak izinin düşürülmesi. Bir diğer şekilde söylersek; endüstriyel bir tesisin doğaya saldığı sera gazı telafisinin karbonun yer ekosistemlerine yeniden bağlanmasını sağlayan peyzajlarla sağlanmasından edilmesinden bahsediyoruz.
Proje şöyle çalışacak. Çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir kentleşme modelinin oluşturulması sayesinde iş dünyası üretimleri ile yarattıkları karbon ayak izini böyle projelere verdikleri desteklerle düşürdüklerini özellikle Avrupa’daki iş ortaklarına anlatacaklar ve dünyanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunan firma olarak alışveriş yapılması uygundur unvanı alacaklar.
Ticaret ve Sanayi Odası ile bu konuda işbirliği yapmak için kolları şimdiden sıvayan Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı ve Başkan Adayı Fulya Akfidan Sevim, önümüzdeki dönemde bu projeyi hayata geçirerek Bursa Kenti Yeşil Alt Yapı master planının etap etap uygulanabilirliğini de sağlayacak.
Projeler çok, seçimlerse yakın. Önümüzdeki hafta sonu herkes için heyecanlı olacak gibi görünüyor.