3 Mart İş Cinayetleri ile Mücadele Günü Avrupa’nın en çok iş cinayeti işlenen ülkesi olan Türkiye için son derece önemli bir gün aslında. Ancak üç beş gün konuşulan sonra da hiçbir yere varmayan gündemlerden başımız öyle kalabalık ki, asıl sorunlarımıza bir türlü gelemiyoruz.
Ekonomiyi konuşamıyoruz mesela, ülkenin düze çıkmasının tüm sorumluluğunun neden sabit gelirlinin sırtına vurulan bir yük olduğunu konuşamıyoruz, bu yükü taşırken günde 5 kişinin iş kazalarında öldüğünü, her 5 günde bir çocuğun da MESEM’ler sayesinde devlet eliyle çalışma hayatına itilerek yine iş kazalarında can verdiğini konuşamıyoruz.
Başımıza gelmeden başımıza geleceğini hiç düşünmediğimiz meseleleri hiçe sayıp, pasifliği baş tacı yapmamızı sağlayan ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ sözünü sonsuza kadar yaşattığımız bir sürecin tam ortasındayız.
Bugün 3 Mart İş Cinayetleri ile Mücadele Günü…
Hepi topu ikisi aynı kurumdan üç gazeteci ve bir kameramanın katıldığı basın toplantısında çok önemli konuların altı çizildi.
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Korkut tarafından okunan açıklamada özetle; ‘İşçiler için ekmek mücadelesi, yaşam mücadelesine döndü!’ denildi.
“Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği 23 yıllık AK Parti iktidarı dönemi boyunca, toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmış, 23 yılda 32 binin üzerinde emekçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir!” derken çok önemli bir noktaya parmak basılıyordu aslında.
Üzerine parmak basılan ve bir masa etrafındaki yaklaşık 15 kişilik ekibin dinlediği çok önemli başka konular da vardı.
Mesela Bursa Tabipler Odası tarafından dile getirilen bir husus, ülkenin meslek hastalıklarını tespit edecek ve bu konuda bir sosyal güvence sağlayacak ilerlemeye henüz varmadığını gösteriyordu bize. İşverenlerin ve hükümetlerin sessiz kaldığı, meslek hastalıklarının sessiz ölüm olduğunun altı çizildi. Toplantıyı takip eden küçük ekipte derin bir sessizlik hakimdi…
KESK Bursa cephesi 2024 yılının iş kazasında ölenler rakamını açıkladı. Her biri bir aileyi temsil eden, 1897 kişi iş kazalarında hayatını kaybetmişti. Bu rakamın içindeki 71 kişiyse henüz çocuktu…
DİSK Bursa, toplumu çok yakından ilgilendiren, her gün içimizden birinin kapısını mutlak aşındıran bu sorunların dile getirildiği açıklamalara insanların ilgisizliğinden ve yaşanan en derin sorunun adalet sorunu olduğundan bahsetti. Odanın içindeki ekibin tamamı bu sıkıntıları gayet derinden hissediyordu…
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, inşaat sektörünün kaçak işçilerin özellikle de kaçak çalışan göçmenlerin en fazla istihdam edildiği sektörlerden biri olduğunun altını çizdi. İnşaat alanında ciddi iş kazalarının olduğuna işaret eden Şimşek, ancak çalışanların kayıtsız olmasından dolayı bu kazaların da kayıtlara geçmediğine vurgu yaptı.
Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel’in dikkat çektiği konu ise hepten başa bela bir işti…
Taşeron işçi çalıştırmanın özellikle belediyelerde giderek yaygınlaşan ve ciddi adaletsizliklere neden olan bir sistem olduğunun altını çizen Taşkınsel, bir odada aynı işi yapan ancak üç farklı statüde çalıştığı için üç farklı maaş alan insanlarla iş barışını sağlamanın mümkün olmadığını belirtti.
Tüm bu konuşulanların güncel gündemle alakası olmadığını, siyasi hesaplaşmalardan, sözlü sataşmalardan uzak şeylerden bahsettiğimi biliyorum. Yine biliyorum ki, hepimizin asıl meselesi bunlar.
Zaten, hayatla ölüm arasında sıkışan yaşamlarımızda daha huzurlu olmak adına verilmiyor mu tüm kavga?