Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Yine CHP yine Bursa!

Bu aralar CHP’ye atılan her taşın altından nedense Bursa çıkıyor. CHP Yıldırım İlçe Olağanüstü Kongresinde kürsüden yaptığı konuşmada ‘Neden başka illerde değil de sadece Bursa’da oluyor bu imza toplamalar, yönetim düşürmeler, olağanüstü kongreye götürmeler?’ diye soran CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın içinde yanıtını da barındıran bu sorusuna hak vermemek mümkün değil.

Efendim konuyu biliyorsunuz. Ben bilmeyenler için kısaca bir kez daha özetleyeyim…

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı uzun zaman sonra delegelerine iki aday arasında seçim yapabilme özgürlüğü tanıyan bir kurultay oldu. Siyasi partilerde en azından iki adayın yarıştığı seçimlerin çok daha verimli olduğu kanaatinde olmuşumdur hep. Malum tek adaylı seçimler biraz daha ‘adı üstünde seçim’ havasında geçer.

Ancak CHP ve seçim sözcükleri yan yana gelince şöyle bir durup düşünmek lazım. Çok kan akar bu seçimlerde…

4-5 Kasım 2023’te gerçekleşen 38. Olağan Kurultay da tam bu havada geçti. Özgür Özel Genel Başkanlık koltuğunu Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldı. Ogün bugündür de sular durulmadı.

CHP Kurultayının ardından Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır’ın CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ile ilgili iddiaları gündemi hayli meşgul etmişti.

O dönem bir ‘delege borsası’ oluştuğuna ilişkin iddiaların görsellerle de desteklenebileceği söylenince ve işin içine ‘bavulla para aldı’ iddiasıyla Nihat Yeşiltaş’ın adı da karıştırılınca, Başkan Yeşiltaş bu konu ile ilgili iddiaları gündeme getirenler hakkında yargıya başvuracağını açıklamıştı. Yargıya başvurulunca haliyle bir dava açılmış.

Kulislerde konuşulanlara göre iddiaları ispat etmekle mükellef Çakır, elindeki belgeleri savcılık makamına sunuyor, tam bu süreçte Bursa’dan, kurultaya şaibe karıştığına şahit olduğunu iddia eden 11 kişilik bir ekip de ‘kurultay şaibelidir’ diyerek suç duyurusunda bulunuyor.

Anlayacağınız mevzu büyüyor, üstelik konu Ankara’da geçiyor…

Bursa Cumhuriyet Savcılığı iki dosyayı birleştirip konu kendi yetkilerini aştığı gerekçesi ile (duyumlarımız bu şekilde) Ankara Cumhuriyet Savcılığına gönderiyor.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı’ şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla, evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesine müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir” deniyor.

Buradan da anlaşılacağı üzere kurultayın şaibeli olduğunu iddia eden bahsettiğim 12 isim değil sadece. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da benzeri iddialarda bulunuyor.

Haliyle görev büyük.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir yanına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı diğer yanına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu aldığı ve Mansur Yavaş’ın CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayının belirleneceği önseçime katılmama kararı verdiğinin açıklandığı yemek fotoğrafının servisinden hemen sonra gündeme gelen soruşturma dikkat çekici…

Zira jet soruşturmalar ülkesi Türkiye için aradan geçen bir yıl oldukça uzun…

Şimdi, herkes Cumhurbaşkanlığı yarışında CHP’nin açığının kollandığını biliyor, bu konuyla ilgili Özgür Özel ve ekibi sürekli olarak herkese uyarılarda bulunuyor ki, herhangi bir burundaki herhangi bir halkadan yakalanıp istenildiği şekilde oynatılan kullanışlı aparatlar olmasınlar.

Gelinen noktada bir koltuğun cazibesine kapılarak şaibeye vesile olunduysa olanlar, yok şaibeye vesile olunmadıysa, ‘şaibe vardır’ diyenler hepsi aynı ateşte yanacağını fark edince topu birbirine atıyor. İlk olarak kurultayın şaibeli olduğunu ‘susmak kabul etmektir’ kabilinden bir cümle söyleyerek usuldan hissettiren Kemal Kılıçdaroğlu ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi. Ardından Kılıçdaroğlu ile birlikte ifadeye çağrılan Akif Hamzaçebi, ‘Benim şaibe iddiam yok’ dedi. Nihat Yeşiltaş’ın parayla delege sattığını, bavulla para aldığını iddia eden Erkan Çakır, ‘Delege sattığını söylemedim, bana söylediler’ dedi.

Hasılı kelam tüm iddia sahipleri bir bir ortadan çekilmeyi tercih etti…

Haklılar tabi, koskoca partinin en güçlü olduğu zamanda ipini çeken ya da partiye kayyum atanmasına vesile olan olmayı kimse istemiyor.

Ancak konunun içine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşlerinin de dahil olduğunu düşünürsek, bu soruşturma uzayabilir. Uzarsa sonu kurultayın yenilenmesine kadar gidebilir.

Ekrem İmamoğlu’nun Genel Başkanlık ihtimalinden tutun da Kılıçdaroğul’nun bir kez daha adaylık için yarışacağına kadar pek çok konu hakkında fikir üretiliyor şimdilerde.

Gelelim sonuca…

Tüm bunların tek sorumlusu olarak CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş işaret edilirse ortada büyük bir haksızlık olur. Kendisine yöneltilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulamak adına bir suç duyurusunda bulunmuş Yeşiltaş. İnsanın aklına gelir mi, buradan böyle bir sonucun çıkacağı…

Gerçi bir avukatlar ordusu olsa elinin altında, atacağı her adımı bu avukatlar ordusuna danışsa, genel merkezle istişare etmeden eyleme geçmese belki böyle olmayacaktı, ama artık olan olmuş…

Bu işin Bursa’ya yansıması olarak, zaten Osmangazi ve Yıldırım İlçe Olağanüstü Kongreleri ile birlikte merkez ilçelerin de yönetim değiştirdiği bir seçimler silsilesinde domino etkisinin süreceğini söyleyebiliriz. Sıradaki muhtemel ilçe Nilüfer ve ardından İl Yönetimi…

HABERLER