Haber: Simlanur İNCE
Kamera: Mesut ERDOĞAN
Yerel seçimlere sayılı günler kala, partilerin belediye başkan adayları netleşmeye başladı. Adayların saha çalışmaları hız kazanırken, geçtiğimiz haftalarda Yeniden Refah Partisi’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sedat Yalçın olarak açıklanmıştı.
Yeniden Refah Partisi Bursa adayı Sedat Yalçın, adaylık açıklamasının ardından ilk basın toplantısını Almira Hotel’de gerçekleştirdi.
Düzenlenen basın toplantısına, Yeniden Refah Partisi Bursa İl Başkanı Murat Kolancı katıldı.
‘ŞEHİRLERİN YARIŞTIĞI BİR DÜNYADAYIZ’
Yeniden Refah Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sedat Yalçın, gerçekleştirdiği ilk basın toplantısında, hedeflediği noktalara değinerek konuşmasına başladı.
Yalçın, “Bursa ile ilgili yola çıkarken geçmişle ilgili şehrin üzerinde büyük izler bırakan olayları değerlendirmek son derece önemli. Şehirlerin yarıştığı bir dünyadayız. Aynı ülkenin içerisinde şehirler yarışıyor. Şehrimizi nasıl bir pozisyonda tutmamız gerektiğinin yol haritasını açıklayacağız” dedi.
‘SOSYAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SON DERECE ÖNEMLİ’
Kentin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda plan ve projelerini anlatan Yalçın, ilk hedefinin ne olduğunu açıkladı. YRP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yalçın, “Yönetim anlayışımızla ilgili, bugüne kadar çok üzerinde durulmayan bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Bir kenti yönetirken ilk adım hangi vizyonla yönetileceğinin tespit edilmesi gerekiyor. Vizyonu olmayan bir kent dalgalı bir denizde giden gemiye benzer. Bir vizyon olmalı. Şu adımlarla ilerliyoruz denilmeli. Bursa’nın kentsel ve sosyal gelişiminin tamamlanması gerekiyor. Sosyal sürdürülebilirlik son derece önemli” diye konuştu.
‘KENTSEL GELİŞİM VE DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ BİRÇOK FAALİYETİ YÜRÜTMEK İSTİYORUZ’
Bursa’nın çevre ve doğal kaynaklar arasından gelişmiş bir şehir olduğuna vurgu yapan Yalçın, “Şehri yönetirken doğal kaynaklar üzerinde büyük bir hassasiyetle durulması gerekiyor. 2. vizyon hedefimiz bu” dedi.
3. hedefini anlatarak konuşmasına devam eden Yalçın, teknoloji ve kalifiye iş gücü açısından gelişmiş bir şehre ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunların altına farklı odak noktaları ve projeler koyuyoruz. Kentsel gelişim ve dönüşümle ilgili birçok faaliyeti yürütmek istiyoruz. Kent ekonomisini çok boyutlu değerlendireceğiz. Kentin ulaşım ve enerji başlıklarında çok önemli adımlar atılması gerekiyor. Çevrenin korunmasına önem vereceğiz. Bilim, sanat, kültür faaliyetlerine yerel yönetimlerin ne kadar önem verilmesini göstereceğiz. Bunları yaparken her kurumun bir stratejik planı var. Biz bir çatı stratejik plan yapmak istiyoruz. Bütün kurumların hedeflerinin aynı yere yöneldiği bir plan çizmek istiyoruz. Bunları yaparken sosyal ve ekonomik planlamayı da ön plana alacağız. Bunlar hukuken düzenlenmesi gereken şeyler değil fakat uzmanların oluşturduğu master plana göre hareket etmek lazım. Bu şehrin dayanacağı bir dokümanı olmalı.”
‘TARIMLA İLGİLİ YAPACAK ACİL İŞLERİMİZ VAR’
Bursa’da turizm alanında yapılması gereken projelere de değinen Yalçın, devamında yenilenebilir enerji konusuna da vurgu yaptı.
Yalçın, “Bursa’da çok sayıda turizm ile ilgili planlar var. Bunların hepsini güncelleyeceğiz. Kültür ve sanat ile ilgili bu şehrin bir master plana ihtiyacı var. Tarımla ilgili acil yapacak işlerimiz var. Çevreyi sanayiyle birlikte yöneteceğiz. Onların çevreyle ilgili sorunlardan rahatsız olduğunu biliyoruz. Temiz enerjiye geçişte onların yanında olacağız. Şehirlerin bir enerji planlaması yapması gerekiyor. Kentin hedefi olarak yenilenebilir enerjiye ihtiyacı var. Fosil yakıtlardan elde edilen enerji dünyayı çıkmaza sokuyor” ifadelerini kullandı.
‘ŞEHRİN VERİLERİ VE KENT GÖSTERGELERİ KARŞILAŞTIRILMALI’
Yalçın, “Şeffaflık başlığı çok önemli. Kentin verilerinden haberimiz var mı? Bu kentte birçok olay yaşıyoruz. Bunun dayandığı bir veri var mı? Bu kentin göstergeleri neyi ifade ediyor? Bunları karşılaştırarak, şehrin verileri ve kent göstergeleri karşılaştırarak bir plan yapılıyor şu an. Verilerimiz ortada mı? Geri mi gitmişiz, ileri mi? Bir kent verileri merkezine bu kentin ihtiyacı var. Tüm kamu ve özel sektör verilerinin entegrasyonu birlikte yapılmalı. Kent göstergeleri neden önemli? Bu şehre yatırım yapmak isteyenler, bu kentin havasına, eğitimine, sağlığına, ulaşımına, gıda güvenliğini, enerjisine bakacak ve soracak. Kentler rekabet halinde. Bir kentin diğer bir kentle karşılaştırılabilmesi için kentin göstergelerine bakıyor. Bizim bunları düzenli olarak sizlerle paylaşmamız gerekiyor. Belediyenin bütçelerini geri kaldığımız göstergelere yoğunlaştırmak gerekiyor. Dış ticaret yapmak isteyenlerde kentin göstergelerine bakıyor” şeklinde konuştu.
Bursa için planlarını anlatmaya devam eden Yalçın, “Turizm açısından da buraya bir turist gelecek bir organizasyon yapılacaksa bu kentte tüm değerlerin incelenerek karar verilmesi gerekiyor. Kişi başına düşen yeşil alan bu kentte nedir? Şehrin yarısı yeşil alan şu anda. Bu şekilde takip edilecek. Ödenebilir fiyatlarla konut arzı. Bir şehre gelen insan bunu görmek ister. Toplu taşıma hizmetlerinin gelişmişlik düzeyi. Bir şehrin yaşanabilirlik şeklinin göstergesi. Ulaşımda kaybedilen zaman. İnsanlar bunu görmek istiyor. Bunları ölçen sistemler var. Belediyelerin, ulaşımdan sorumlu olan kurumların bunları planlaması, projeler geliştirmesi gerekiyor” diye belirtti.
“BURSALILAR YÜZDE YÜZ LİYAKATLI VE ÇÖZÜM ODAKLI BİR YAPIYLA BULUŞACAK”
“Yüzde yüz liyakatlı, temiz ve konusunda uzman, çözüm odaklı bir yapıyla Bursalılar bulaşacak” diyen Yalçın, “Yapılan birçok çalışma var ama bu projeyi dijital hizmette vereceğiz ve tonlarca kağıdın harcandığını uygulamadan çıkacağız. Kent yönetimi nasıl olmalı? Son maddemiz. Bir yönetici nasıl olmalı? Kent yönetiminde sürdürülebilirlik kültürü hakim olmalı. Yarın bu şehri çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacaksak bunları planlamalı, çevreyi kirletmemeliyiz bunlar bizim üzerimize vebal kalır. Yıkıp aynı binayı yapmamalıyız. Sularını arıtan, yeşil bina uygulamasını hayata geçirmeliyiz. Yıkıp aynı binayı yeniden yapmamalıyız. Sürdürülebilirlik kentlerin en önemli özelliği bu kentler karbonsuzdur. Bu çok önemlidir. Karbon ayak izi, su ayak izini izleyeceğiz. Kimseyi ekmeğinden, işinden etmeden, kentsel tarımı inceleyerek yapacağız” şeklinde anlattı.
‘FAY HATLARININ GEÇTİĞİ BÖLGELERİ YEŞİL KORİDORLAR HALİNE GETİREBİLİR’
Kent yönetiminin ardından anlatmak istediği ana konunun kentsel gelişim olduğunu ifade eden Yalçın, “Bir kenti tasarlarken, yaşanabilir bir kent tasarlamak istiyoruz. Hayallerinizi o şehre yansıtmalısınız. Kenti estetik buluşmalara kavuşturmalısınız. Uludağ’a baktığınızda moraliniz bozuluyor değil mi? Kentsel tasarımı ve estetiği gündemde tutacağız. Akıllı gelişim başlığına dikkat edeceğiz. Mahalle kültürünü korumak istiyoruz. Biz Bursa’da ünlü mahallelerimizi geliştirerek devam ettirmek istiyoruz. Bursa’nın ayırt edici bir özelliği olarak yer alacak. Kenti belli bir yere sıkıştırdığınız zaman hiçbir zaman sorun çözemezsiniz. Kentsel yayılma ve çok merkezlilik önemli bir konu. Kenti dengeli bir şekilde yaymak gerekiyor. Kent kontrollü büyümeli. 1/100 binlik planda hepsine uyarlanmalı ve uyulmalı. Depremsellik açısından bunlara bakılmalı. Fay hatlarını haritalarda mutlaka göstermeliyiz. Fay hatlarının geçtiği bölgeleri yeşil koridorlar haline getirebiliriz” dedi.
YALÇIN DEPREM VE SEL GERÇEĞİNE DE DEĞİNDİ
6 Şubat depremine farkındalık açısından konuşma yapan Yalçın, Bursa’nın deprem gerçeğine vurgu yaptı. Yalçın, “Toplanma bölgelerimiz var kağıt üzerinde. Alt yapının acil hazırlanması gerekiyor. Bursa’nın çok büyük bir acil toplanma alanına ihtiyacı var. Bununla ilgili projelerimiz olacak. Afet alanında yollar kapanmamalı, iletişim kopmamalı. İnsanlar 6 Şubat depreminde bağıra bağıra hayatını kaybetti. Ciddi bir kapasite artırılmalı, afet yönetimi yapılmalı. Akıllı bir afet yönetimi sistemi var” ifadelerinde bulundu.
Sel riskine kentin hazırlanması gerek diyen Yalçın, “Ani yağışlar sele dönüşüyor. Bununla ilgili de özel projelerimiz olacak. Çok akıllı hareket etmeliyiz. İnsanlar bu şehre tutunmaya çalışıyor. Yıldırım’da büyük bir deprem riskiyle de karşı karşıyayız. Kentsel dönüşüm bir bütün olarak yönetilmeli. Kentsel dönüşümün yüzde 20’si sosyal konut projesi olacak. Belediyenin asıl işi de sosyal konutlarla ilgilenmek. Milyonlarca insan satın alınabilir fiyatlarla konut bulamıyorsa, anormal bir kira fiyatlarıyla karşılaşıyorsa konut arzını karşılamamız gerekiyor” diye anlattı.
‘GAYRİMENKUL ORTAKLIĞIMIZ BURSA’NIN YILDIZI OLACAK’
Kentsel dönüşümün temelinin finansman olduğunu belirten Yalçın, “Büyükşehir bünyesinde anonim şirket bünyesinde kurulan bir yapıyla bütün sözleşmeler şeffaf bir şekilde buradan yönetilmeli. Belirli bir oranı halka açılacaktır. Bu son derece önemlidir. Büyük bir finans kaynağı buradan elde edilecektir. Bu yapıda vergi yükü 0 olacaktır. Türkiye’de uygulama bugüne kadar avm’ler yüksek yapılar yaptı. Bizim yapacağımız farklı projelerde gayrimenkul ortaklığımız Bursa’nın yıldızı olacak. Bursa Gelişim GYO’yu takip edeceksiniz” dedi.
‘BURSA YENİ BİR İNŞAAT TEKNİĞİYLE BULUŞACAK’
Sismik izolatörü Bursa’ya getireceklerini söyleyen Yalçın, Bursa’da yapılan binalarda bu desteği vereceklerini ve zorunluluk haline geleceğinin altını çizdi. Kentsel dönüşüm finansman modelleri hayata geçireceklerini belirten Yalçın, vatandaş konutuna ulaşırken yüzde 25 peşinatla kira öder gibi konut sahibi olacağını ifade etti.
Modüler konut fabrikası hayata geçireceklerini dile getiren Yalçın, “Yılda 10 bin, 20 bin konut yaparak bu sorunu nasıl çözeceğiz? Bu sistem 3 ülkede ciddi bir şekilde uygulanıyor. Bunlardan biri İngiltere, ikinci Çin, üçüncü ABD. Biz bunun fabrikasını Bursa’da kurmak istiyoruz. Bizim mevzuatımıza uygun. Fabrikada binlerce konutu çok hızlı bir şekilde üretme imkanınız oluyor. Türkiye için acil ve uzmanların da önerdiği bir şey. Bu şehir depremde insanlarını kaybetmesin. Önemli olan bu. Bursa yeni bir inşaat tekniğiyle de bulaşacak. Biz kırsal mahallelere beton yapılar yapmak istemiyoruz. Tarihimize, kültürümüze uygun bir yaşam istiyoruz. Köylerde beton bina görünce sırıtıyor” ifadelerini kullandı.
‘ULUDAĞ ETEKLERİNDEKİ ÇİRKİN GÖRÜNTÜYÜ KALDIRACAĞIZ’
Bursa’da sosyal konut projelerinde stok oluşturulması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Büyükşehir Belediyemiz, sosyal konut stoku oluşturması gerekiyor. 100 binlerce sosyal konut olmalı. Huzur içinde yaşayacağınız 50, 60, 70 metrekarelik stok yapılmalı. Mülkiyeti belediyeye ait kiralama amaçlı bir proje bu. Bursa’da bununla birlikte kira sorunu çözecek. Uludağ eteklerinde tarihi toku ile uyumlu ahşap modüller ile kapsamlı bir dönüşüm yapacağız. Acil işlerimizden biri de bu. Doğanbey- Tayakadın kent silüteti geliştirme projesi yapacağız. Demirkapı, Alacahırka, Hamzabey, Muradiye gibi yerlerde eski Bursa halini kavuşturacağız. Restore edilerek 7/24 çalışan bir şehir olacak. Uludağ eteklerindeki o çirkin görüntüyü kaldıracağız” dedi.
‘MUDANYA VE GEMLİK’İ DEPREM RİSKİNDEN ÇIKARACAĞIZ’
Diğer bir projesinin uydu kent olduğunu dile getiren Yalçın, “En batıda sanayi bölgelerimiz en doğuda yaşam alanlarımız var. Bir uçta çalışıyor, bir uçta yaşıyor insanlarımız. Kentin kuzeyinde ve güneyinde iki yerleşim yeri planlıyoruz. Deniz kıyısındaki kent turizm odaklı bir kent olacak. Biz denizden hiç yararlanamıyoruz. Bu Gemlik ile Mudanya arasında olacak. İstanbul Boğazı’ndaki kadar değerli sürdürülebilir bir kent olsun istiyoruz. Bu kent depreme dayanıklı olacak. Mudanya’nın ve Gemlik’in depremselliği gerçeği var. Burada yaşayan insanlarımızı buraya davet edeceğiz. Ekonomik anlamda hiçbir kayıpları olmayacak. Gemlik’i ve Mudanya’yı deprem riskinden çıkaracağız. Bunun teknik detaylarını son toplantıda anlatacağım. Deniz kıyısında turizm odaklı sürdürülebilir bir kent olacak. Bu kent kendi enerjisini kendi üretecek, yenilenebilir enerji olacak. Merkezi kuzeydeki şehrimize olarak, merkezi de rahatlatmak istiyoruz” ifadelerinde bulundu.
YALÇIN’DAN BURSASPOR ADASI PROJESİ
Bursa’da bir ada yapmayı planladıklarından bahseden Yalçın, bütün gelir kaynağının Bursaspor’a verileceğini vurguladı. Bu sistemle Bursaspor’a dünyaca tanınan oyuncuların getirilebileceğini ifade eden Yalçın, bu projenin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Dağ ilçelerini kapsayan bir projeleri de olduğunu ifade eden Yalçın, “Yeni bir Keles, Harmancık, Orhaneli, Büyükorhan olacak. Yepyeni mahalleler kurulacak. O ilçelere uygun binalar olacak. 4 ilçenin hammaddeleri bir yerde toplanacak. Organik tarım ve organik tarıma dayalı ihracat merkezini orada yapacağız. Dış ticaret organizasyonumuz olacak. Orada üretilen ürünler direkt paketlenip yurt dışına gönderilecek. 4 ilçeyi canlandıracak ve katma değer oluşturacak bir mekanizma olacak” dedi.
‘YAĞMUR SUYU HASADINI UYGULAMAK İSTİYORUZ’
Konuşmasının devamında kentsel alt yapı, yağmur ve sel sularının tutulması gibi konulardan bahseden Yalçın, “Suyu şehrin içinde tutacağız. Bu projelerde hem suyu tutacak hem de turizm açısından değerlendirilebilecek projelerimiz var. Yağmur suyu hasadını da uygulamak istiyoruz. Su fiyatlarında yüzde 50 tasarruf edebiliyorsunuz. Yağmur suyu hasadına destek vereceğiz. Kullanım sularının tekrar artırılarak kullanılması içinde bir mekanizma kuruyoruz. Elektrik su, doğalgaz ve internet şebekelerinin ortak bir kanalda toplanması için de bir mekanizma kuracağız. Kent mimarisinin engelli vatandaşlara uyumu, yer altı barajları gibi çalışmalarımız olacak” şeklinde konuştu.
‘İZNİK’TE DÜNYA BAHÇELERİ KURACAĞIZ’
Turizmde ilk öne çıkaracaklarını konunun Osmangazi tarihi İpek Yolu projesi olacağını söyleyen Yalçın, “Çok güzel çalışmalar yapıldı fakat derli toplu bir proje yapılmadı. Biz bu projenin içerisinde 15 civarında proje koyduk. Emirsultan’dan başlayıp, Hisar’ı, Tophane’yi içeren bir proje olacak. Emirsultan’da bir köprü yapacağız. Yeşil ve Emirsultan arasında oluşacak. O bölgede bir de kentsel dönüşüm olacak. Bölgeyi rahatlatacak ve insanların vakit geçireceği bir ortam oluşturmak istiyoruz. İkinci projemiz ise İznik. Biz buraya büyük bir plan, ciddi bir çalışma yaptık. İznik’te 4 bölüm var. Roma’dan kalan bir tiyatro, Ayasofya bölgesi var. Bunların ayrıca bir ortaya çıkarılması gerekiyor. Selçuklu döneminden kalan bölgeler, camiler var. Çini ile ilgili dünya çapında görülen İznik çinisi var. Bunları o bölgede öne çıkaracak dünya bahçeleri kuracağız. Oranın evrenselliğini ortaya çıkaracak bir yapı olacak. İznik’te tamamen orijinalliğine uygun yapılar ile butik otellerde olacak. İznik ile hayalimiz çok büyük” diye anlattı.
‘GÖLYAZI VE KARACABEY LONGOZ ORMANLARI ARASINDA BİR GEZİ ROTASI YAPABİLİRİZ’
Bursa’da bir kongre turizmi yapacaklarını da vurgulayan Yalçın, “Merinos’a butik bir üniversite yapmak istiyoruz. Merinos Kongre Kültür Merkezi ve Merinos Stadyumunu birleştireceğiz. Binaları yeşil bina konseptine çevirmemiz gerekiyor. Özel Osmanlı 1001 Gece Temalı Gösteri merkezi yapacağız. Işık, su ve müzik şov alanları olacak. Turistlerin mutlaka uğrayacağı bir yere dönüşmesi gerekiyor. Merinos bir yaşam alanı olmalı” diyerek devamında da termal turizm projelerini sıraladı.
Yalçın, “Sağlık köyleri kurmak istiyoruz. Dünya çapında ilgi çekecek bölgeler yapmak istiyoruz. Ormanlarda, kaplıcalarda yatırımlar yapmak istiyoruz. İnegöl Oylat’ta yeni bir plan. Mustafakemalpaşa’da çok uygun. Osmangazi’de kaplıca bölgesinde TOKİ faciası var. Pamukkale’deki görüntüyü oluşturacak yerlere girmeliydi insanlar, TOKİ binalarına değil” ifadelerini kullandı.
Uludağ’a yönelik projelerinden de kısaca bahseden Yalçın, “Uludağ’ın girişlerinde rota tabelalarımız olmalı” dedi.
Uluabat Gölyazı, Karacabey Longoz Ormanları arasında bir gezi rotası olması gerektiğinin altını çizen Yalçın, bütün balıkçı kayıklarının elektrikli motor ile olması gerektiğini söyledi.
Yalçın, “Yolu alta alıp, su yolunu yukarıya almak istiyoruz. Buradan Longoz Ormanları’na değişik aktivitelerde koyup Tirilye bağlantısını kurmayı düşünüyoruz. Trilye muhteşem bir sahil kasabası olmalı. Her türlü etkinliğin yapıldığı, tarihi alanların ziyaret edildiği bir rotanın oluşturulmasını sağlayabiliriz” diye sıraladı.
Yalçın son olarak, önümüzdeki Pazartesi çok önemli müjdelerinin olacağını ve emekli vatandaşlara dayalı planlarının olduğunu da dile getirerek bir sonraki basın toplantısını işaret etti.