Haber: SİMLANUR İNCE
Kamera: MESUT ERDOĞAN
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı. Bu kapsamda projelerini kamuoyuna sunmak üzere parti adayları çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Yeniden Refah Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sedat Yalçın da, projelerini anlatmak üzere 4’üncü basın toplantısını Almira Hotel’de gerçekleştirdi.
YRP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yalçın, bu hafta değineceği konunun ‘sürdürülebilir çevre ve enerji’ olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı.
“SANAYİ KÜLTÜRÜMÜZ BİR YAN ETKİ OLUŞTURMAYA BAŞLIYOR”
Mekansal yerleşimin sadece konutlarla ilgili olmadığını söyleyen Yalçın, “Bursa bir sanayi merkezi. İstanbul’dan sonra, Bursa ihracatta 2. sıraya oynayan bir şehir. Sanayi kimliğimiz başka özelliklerin önüne geçti. Sanayisiz hiçbir şey yapamayız. Yüksek katma değerli işler yapmanın bir yolu. Sanayicilik bir kültür işidir, sanattır. Ama kentler sanayi nedeniyle, yoğun bir nüfus almaya başladığında, sanayi kültürümüz bir yan etki oluşturmaya başlıyor” dedi.
“KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARINA ŞEHİRLERİN HAZIRLANMASI GEREKİYOR”
Sürdürülebilir özellikli işler yapacaklarını söyleyen Yalçın, “TOKİ binalarıyla ilgili problemler var. Hatalı bir projeden bahsediyoruz. Sürdürülebilirlik dikkate alınmadan yapılmış bir proje. Küresel ısınma diye de bir problemimiz var. Küresel ısınma kavramı gündeme geldiğinden itibaren problemler başladı. Kış ayındayız hava 20 derece. Küresel ısınmanın bir sonucu bu. Derelerimizde eskisi gibi su akmıyor. Suyumuz git gide azalıyor. Deniz seviyeleri yükseliyor. Sahil ilçelerimizde Mudanya ve Gemlik’te deniz seviyesine yükselmesine bağlı olarak ileride sorunlar yaşanacak. İskenderun’da yaşanmaya başladı. İzmir ciddi şekilde etkilenecek. Hollanda’nın haritadan silineceği söyleniyor. Küresel ısınmanın sonuçlarına şehirlerin hazırlanması gerekiyor. Susuzlukla nasıl mücadele edeceğiz? Kaynakları korumamız neden önemli? Şehirde oluşan karbon salınımını kontrol etmemiz gerekiyor mu? İnsan kaynaklı faaliyetlerden kaynaklı karbon salınımları oluyor. Bunlar atmosferde birikiyor. Güneş enerjilerini tutuyor ve sera etkisi oluşuyor” şeklinde konuştu.
“SU KİRLİLİĞİNİ BAŞLI BAŞINA ELE ALMAMIZ GEREKİYOR, SU KITLIĞI RİSKİMİZ VAR”
Karbon salınımı konusunda yerel yönetimlerin bir stratejisi olması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, “Bu hedefleri koymamızın zamanı geldi” dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na değinen Yalçın, “Türkiye’de bir taraf. Bize biyoçeşitliliği koruyun, temiz enerji kullanın diyor. Bu alana doğru şehirlerin bir yol haritası yapmak gerekiyor. Sanayi sürdürülebilir olmalı. Sanayi yenilenebilir enerji kullansın. Kullandıkları hammadde, geri dönüştürülmüş bir hammadde olsun. Çevreyi kirletmeden, sürdürülebilir sanayi yapın diyor. İnşaatları yeşil bina konseptinde yap diyor” diyerek Yeşil Mutabakat metinindeki önerileri sıraladı. Böyle bir düzen içerisine girildiği takdirde, ihracatçıların sıkıntı yaşamayacağını söyleyen Yalçın, devamında ‘döngüsel ekonomi planı’ konusu hakkında konuştu.
“SU KITLIĞI RİSKİMİZ VAR”
Bursa’nın hava kirliliği açısından çok büyük bir problemle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Yalçın, “Mutlaka bir yol haritası açıklamak gerekiyor. Su kirliliği problemimiz var. Bu konuyu başlı başına ele almamız gerekiyor. Su kıtlığı riskimiz var. Kaynağımızı kim ne kadar kullanıyor. Şehrin bu konuda verileri yok. Şu anda yeraltı sularına ciddi bir müdahale var. Buna müdahale etmemiz lazım. Marmara Denizi kirliliğine ciddi katkı veriyoruz. Isı derecesi 2 buçuk derece arttı. Dere ve göl kirliliği riski yaşanıyor. Araç yıkama ve bahçe yıkama konusunu geçmemek gerekiyor. Toplam kirliliği konusunda maden ocakları kaynaklı tamamen kapatılıp doğal ortamına geri döndürmek gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
“ORMANLARIMIZ KARBON YUTAK ALANLARIMIZDIR”
Ormanların kesiminin arttığını ifade eden Yalçın, “Sanayimiz çalışsın diye bütün ormanlarımızı kesecek misiniz? Bu ormanlar bizim karbon yutak alanlarımızdır. Bunu da yok ettiğinizde, hava kirliliğini önleyecek hiçbir mekanizma ortada kalmıyor. Enerji ve çevre konusunda da yeni gelişmeler oluyor dünyada. Enerjinin depolanıp, yapıları yeşil bina konseptinde yapıldığını, kirlilik üreten bina olmuyor. Akıllı şebekeler yöntemiyle çok büyük tasarruf oluşturan yöntemler” diye anlattı.
“KESTEL’DE 1 NO’LU SANAYİ BÖLGESİNİN TAŞINMASI GEREKİYOR”
Kestel, İnegöl, Nilüfer’in hava kirliliği konusunda mutlaka takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, “Vatandaş, Kestel’de nefes alamadığını söylüyor. İlk adım olarak Kestel’de 1 No’lu sanayi bölgesinin taşınması gerekiyor. Yoksa insanlar ölmeye devam edecek. Kestel’in bir bölümünü rahatlatmamız gerekiyor. Biz Büyükşehir olarak strateji oluşturup bu 3 ilçeyi yakından takip edeceğiz. Sanayicilerimizle ayrı ayrı görüşeceğiz. Yeşil büyüme odaklı üretim oluşması gerekiyor. Arıtma tesisleri ve filtre kullanımda yeni yaklaşımlara gideceğiz. Arıtma tesislerine ücretsiz enerji vermek istiyoruz. Atık su arıtma tesislerine yeni model önereceğiz. Yüzde 50 alan tasarrufu ile yüzde 25 enerji tasarrufu önerimiz olacak. Sanayi ile birlikte çalışacağız, yeter ki temiz üretim yapalım” açıklamalarında bulundu.
YALÇIN’DAN NİLÜFER ÇAYI KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Nilüfer Çayı hakkında da konuşan Yalçın, “Somut bir teklif getiriyorum. Fabrika atık sularının 3 metre çapında 70 kilometrelik segment tünelde toplayıp, kontrol altına alacağız. Nilüfer Çayı temiz akmaya başlasın. Etrafına rekreasyon alanları yapalım. Dünya Bankası, çevre kredileri var. Bu kredileri organize sanayi bölgeleri karşılayacak. Hepsi kendi alanına düşen kirletme alanını üstlenecek. Bu hayali bir şey değil, somut örnekleri var. Çevreyi, trafiği olumsuz etkilemeden, OSB alanlarına maliyetleri paylaştırılarak, Bursa’yı rahatlatacak muhteşem bir şey” diye belirtti.
“DÖNGÜSEL EKONOMİ KOOPERATİFİ KURACAĞIZ”
Bursa’nın yeşil alanlarının artması yönelik ekolojik yaşam yeşil koridorları projesi olduğunu ifade eden Yalçın, “Döngüsel ekonomi kooperatifi kurmak istiyoruz. Buradan para da kazanılacak, millet için, çevre yatırımları için harcanacak. Al-kullan-at yerine, al-kullan-geri dönüştür felsefesini insanlara anlatacağız. Geri dönüşüm sahalarına maksimum atık göndereceğiz. İsrafı ve atık oluşumunu önleme amacımız, atıkları yerinde ayrıştırma amacımız var. Plastik kullanımı yönünde stratejimiz olacak” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERİNİN TÜM ELEKTRİK ENERJİ İHTİYACI YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE KARŞILANACAK”
Ovaakça doğalgaz çevrim santrali soğutma su ve buharının sanayi ve serada kullanılması gerektiğini belirten Yalçın, “UEDAŞ’ın buhar satma yetkisi yok. Bu bir yönetmelikle halledilebilir. Bir fabrika 10-15 milyon lira tasarruf oluşuyor. Özel sektörün talebi, 10-12 bar orta basın seviyesinde buhar istiyor. Faturasını da kestiğinde hem UEDAŞ kazanacak hem sanayiler büyük bir yükten kurtulacak” diye konuştu.
Geleceğe yönelik bir projesi de olduğunu anlatan Yalçın, güneş enerjisi ile deniz suyunun arıtılıp sanayide ve sulamada kullanması gerektiğine ihtiyaç olabileceğini açıkladı. Fosil yakıt kullanan taşıtların elektrikli araçlara yönetileceğini söyleyen Yalçın, Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin tüm elektrik enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji ile karşılanabileceğini söyleyen Yalçın, “Bunu yapacak özel sektör kuruluşları var. Bu şekilde Büyükşehir’in 100 milyon liralık faturadan kurtulabilir” diye ifade etti.
“YEREL YÖNETİM OLARAK ENERJİDE AKTÖR OLMAK İSTİYORUZ”
Bursa Enerji A.Ş adında yeni bir fabrika olacağına vurgu yapan Yalçın, “Tek tek çalışıp, finansman modelleriyle binalarımızı dönüştüreceğiz. Yerel yönetim olarak enerjide aktör olmak istiyoruz. Enerji kooperatifi kuracağız. Tüketicileri örgütleyerek, enerji satın alma fiyatlarını düşürmek istiyoruz. Bir de Bursa’nın Ağaç A.Ş’si olsun istiyoruz. Barajın üzerinde yenilenebilir enerji hedefimiz var. Şehrimizin artık yenilenebilir enerji hedefi olsun istiyoruz” diyerek sözlerine son verdi.