300 milyon yıllık granit tepeler UNESCO’ya aday

Balıkesir, Bursa, Çanakkale sınırları içerisinde 23 ilçe ve 17 bin 500 kilometrekarelik alanı kapsayan İda Madra Jeoparkı, Türkiye’nin UNESCO’ya aday resmî ilk ve tek jeoparkı. Geçen yıl Kasım ayında yapılan başvuruyu kabul eden UNESCO, son 2 aydır resmi web sayfasında İda Madra Jeoparkın adaylığı ile ilgili bilgileri paylaşıyor.

300 milyon yıllık granit tepeler UNESCO’ya aday

Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü tarafından bölgeyi turizme kazandırmak ve kırsal kalkınmaya destek vermek maksadıyla proje kapsamında oluşturulan İda Madra Jeoparkında 300 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilen granit tepeler bulunuyor.

İda Madra Jeoparkı kapsamında çok fazla odak noktası ve jeosit olduğunu belirten Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Abdullah Soykan, “Çataldağ da bu projenin en önemli odak noktalarından birisi, Çataldağ batıda Susurluk, kuzeyde Mustafakemalpaşa, güneyde Kepsut ilçeleri arasında yer alan bir alan bu bölgede kubbe şeklinde günümüzden belki de 300 milyon yıl önce oluşmuş, bizim jeolojide paleozoik yaşta dediğimiz metamorfik şistler, çekirdeğini ise oligomiosen arasına daha ziyade sokulan bir granit sokulumu görmek mümkün kubbe şeklinde yükseldiği içinde hafif üzeri patlamış çatlamış gibi her tarafta graniti görebiliyoruz” dedi.

Çoban Dede Tepesi olarak bilinen 1317 metre yükseklikteki bölgede granitlerin çok daha fazla görüldüğünü belirten Soykan, “İda Madra Jeoparkın en önemli odak noktaları granit temelli diyebiliriz. Biz bunları Kapıdağ Yarımadası’nda da görüyoruz. Kozak’ta da, Alaçam Dağları’nda da görüyoruz. En önemli gördüğümüz yerlerden biri de Çataldağ, tabi Çataldağ ulaşım güzergahı sebebiyle İstanbul-İzmir-Ankara güzergahı üzerinde olmasından dolayı çok önemli destinasyonların kesişim noktasında. Yolların birbirleriyle buluştuğu noktada. Bu nedenle de yüksek bir turizm potansiyeline sahip. Susurluk tarafından Çaylak Şelalesi, Mustafakemalpaşa tarafından ise Suuçtu Şelalesi günübirlik kullanım alanı bu destinasyonu güçlendiren en önemli şeyler” diye konuştu.

Bölgenin UNESCO’adaylık süreciyle ilgili bilgi veren İda Madra Jeoparkı Koordinatörü, Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Erdal Gümüş, ise İda Madra Jeoparkın Türkiye’nin resmi tek UNESCO jeopark adayı olduğunu söyedi. Gümüş, 2019 yılında dünyada nadir görülen jeolojik yapıları korumak maksadıyla kurdukları jeopark ile ilgili 2020 kasım ayında UNESCO’ya başvuru yaptıklarını, 2021 nisan ayı itibarıylada UNESCO’nun veb sayfasında Jeoparkın adaylığı ile ilgili bilgilere yer verdiğini anlattı.

Erdal Gümüş, “Balıkesir ve yakın çevresinde toplam 23 ilçe ve 17 bin 500 kilometrekarelik alandaki üstün nitelikli dünyada nadir az görülen doğal, jeolojik, jeomorfolojik yapıları korumak bunları öncelikle turizme ve jeoturizm dediğimiz özel bir turizm yoluylada yerel ekonomiye kırsal kalkınmaya konu etme ve ona kazandırma maksatlı çıkılmış bir yolculuktu. Bu yolculuğun içerisinde de tabiki İda Madra Jeoparkın dünyadaki benzer sahalar içerisinde hangi yönüyle ayrışıyor. Bunları tespit etmek gerekiyordu. İda Madra jeoparkında dünyanın en güzel en özgün granit dediğimiz özel bir volkanik kayaç olan, iç püskürük granik topoğrafyalarını ve diğer granit ürünlerini görüyoruz. Çataldağ’da bunların büyük duvar hallerini görüyoruz. Balıkesir içerisinde Çataldağ bunun bir kısmında yer alıyor ama onun haricinde Ayvacık, Erdek, Ezine ve Madra Dağı içinde çok geniş bir granit tor topoğrafyası içindeyiz. Susurluktaki Çataldağ bu granit tor topoğrafyasının aynı zamanda ekstrem sporlarada uygun olan bir destinasyonu. Tırmanış yapılabilen bir yer aynı zamanda manzara üstünlüğü çok fazla Bu sahadaki bitki örtüsü çok iyi korunmuş durumda diğer faaliyetlerine de çok uygun bu sahayı hakettiği ölçüde turizme eğitime kazandırmak üzere harekete geçtik. Bir takım altyapı eksiklerini tamamladıktan sonra Susurluk Çataldağ, Balıkesir ve yakın çevresinin bu granit zenginliğinin çok önemli bir odağı olacaktır” diye konuştu.

Balıkesir’in Susurluk ilçesi ile Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçeleri arasında bulunan Çataldağ jeolojik yapısıyla büyülüyor. Kayın, meşe ve gürgen ormanlarının içinden Çobandede Tepesi ve zümrüt yeşili ormanların içinden bir anıt gibi yükselen Çataldağ’ın görkemli kayaları Bursalı dağcılarında ilgi odağı oldu. Bu ilginç kaya oluşumun ziyaretçilerine etkileyici bir panaroma sunduğunu belirten Bursa’lı dağcı İsmet Şentürk “Bursa’dan bölgede kamp yapmak üzere gitmiştik. Kayın ormanları içinde, Türkmen çeşmesi olarak bilinen bölgede kamptaydık. Büyükbaş hayvancılık yapan çobanlarla yaptığımız sohbette Buraya kadar gelip Çobandedeye çıkmazsanız Çataldağı gördüm diyemezsiniz dediler. Bu sözler Çataldağın uzaktan yeterince anlaşılamayan önemini gayet net bir şekilde açıklıyordu. Çobandede tepesine ulaştığımızda şok oldum. Böylesine farklı bir jeolojik yapı beklemiyordum. Mutlaka görülmesi gereken bir yer. Marmara bölgesinde yer alan bu güzel bir o kadar ilginç ve farklı oluşumun bölgenin önemli bir doğal değeri olarak tescil edilmesi çok önemli” diye konuştu.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir