AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, masumiyet karinesi esastır ve siyasetçinin burada duracağına ve siyasetçinin yapması gereken yargı sürecini izlemek olduğuna dikkat çekti. Dosyanın içeriğiyle ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarının altını çizen Çelik, “Savcının iddianamesini mahkemenin nasıl değerlendireceğini değerlendirecek olan siyasetçiler değil. O yüzden hiçbirimizin bu yargı süreciyle ilgili olarak bu bahsettiğim prensiplerin dışına çıkan herhangi bir değerlendirme yapmasının herhangi bir geçerliliği, zemini ve meşruiyeti olmaz” ifadelerini kullandı.
Olay olduğu andan itibaren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’ne dönük bir darbe girişimi olduğunu söylediğine dikkat çeken Çelik, “Tabii bu açıklama bütün bu süreç boyunca bir kere daha Sayın Özgür Özel’in kullandığı kavramlar herhangi bir siyasi değerlendirmenin temelini teşkil edecek bir siyasi alfabe konusunda bile okur yazarlık konusunda Cumhuriyet Halk Partisi’nde ağır bir enformasyon olduğunu çok ağır kronik bir sorun olduğunu bir kere daha gösteriyor. Yani siyasetin durması gereken yer neresidir? Demokratik toplumlarda siyaset hangi pozisyonda durur? Muhalefet hangi ilkeler temelinde muhalefetini şekillendirir? Artık bununla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin herhangi bir öğrenme kabiliyeti olmadığı görülmüştür. Yapay zekaya bir soru sorsak Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerinde olsanız nasıl muhalefet yaparsın diye emin olun yapay zeka bile Cumhuriyet Halk Partisi’ne şu anda Özgür Özel’in ortaya koyduğu argümanlardan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin ortaya koyduğu argümanlardan daha ileri argümanlar sunabilir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir muhalefet partisi olarak siyaset yargı ilişkilerinde demokratik kültür yargı ilişkilerinde nerede durması gerektiği konusunda yapay zekanın Cumhuriyet Halk Partisi’ne öğreteceği çok şey vardır. O sebeple Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş vatandaşlarımıza özellikle bu konuda merak sahibi olanlara arz etmek isterim ki gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olsa yapay zekaya sorsalar deseler ki şöyle bir mesele var, şöyle bir mesele var, şöyle bir mesele var. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olsa nasıl bir değerlendirme yaparsın? Emin olun Sayın Özgür Özel’den ve Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden daha nitelikli değerlendirme yapacakları yapacağı son derece açıktır” diye konuştu.
Çelik, Türk siyasi hayatına özel bir Google ya da bir arama motoru yapılmış olsaydı bu sadece Türk siyasi hayatına özel bir arama motoru olsaydı darbe ve darbecilik yazıldığında hemen karşısına eşittir Cumhuriyet Halk Partisi diye bir sonuç vereceğini belirterek, Sayın Özgür Özel’in bizi darbecilikle suçlayacak Cumhurbaşkanına dönük olarak darbecilik ithamında bulunacak ne bir kapasitesi ne bir dayanağı ne de siyasetin meşru zeminlerinde söyleyeceği söz olmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ilk iş başına geldiğinde bir normalleşme süreci başladığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir iade-i ziyaretle bu sürece destek verdiklerini hatırlatan Çelik, Biraz umutlanmıştık. Fakat bir kere daha görüyoruz ki umudumuz boşa çıkmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu siyasi mücadele Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün engellemelerine ve bütün bu bahsettiğim vesayet girişimlerine rağmen gerçekleşmiş ve demokratik sonuçlar doğurmuştur. O yüzden Sayın Özgür Özel sivil darbe nedir? Darbe girişimi nedir? Darbe girişimine siyasi organizasyonlar nasıl destek verir diye bir merak içerisindeyse bu konuyla ilgili bulacağı en zengin literatür Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde vardır. Hele de Sayın Özgür Özel’in 15 Temmuz’la bu adlî süreci eş değer görmesi siyasi bilgisizliğin ve siyasi cehaletin zirvesini oluşturmuştur. 15 Temmuz gibi bir terörist darbe girişimiyle bir adlî süreci eş tutmak bir kere daha göstermiştir ki Cumhuriyet Halk Partisi kendisini demokratik sistem içerisinde bir siyasi parti olarak görmemekte devletin sahibi zannetmektedir. Milletimiz bu şekilde kendisini devletin sahibi zanneden devleti ve millet iradesini kendisinin mülkü zanneden bu siyasi organizasyona bütün seçimlerde bütün demokratik yarışlarda haddini bildirmiştir” şeklinde konuştu.
Hür seçimlerle sandığın kurulduğu seçimlerle sandık iradesinin hür bir şekilde tecelli ettiği seçimlerle de Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verdiğini hatırlatan Çelik, “AK Partimize destek vermiştir, ittifakımıza destek vermiştir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimiyle terörist darbe girişimiyle adlî süreçleri eş tutmak esasında 15 Temmuz konusunda da meseleyi sulandırmak ve siyasi laubalilikle ilgili bir derinden akan bir dip dalganın olduğunu göstermesi bakımından siyasi tarihimize geçmiştir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AK Parti’yi siyaseti hukuk yoluyla dizayn etmekle itham ettiğini ifade eden Çelik, “Kendisine şunu hatırlatmak isteriz ki biz biraz evvel konuşmamın girişinde bahsettiğim ülkeler çerçevesinde siyasetin nerede durması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz. Biz karşımıza en karanlık odakların çıktığı zamanda bile millet iradesine giderek millet iradesiyle birlikte yol yürüyerek bu ülkede büyük devrimleri, büyük değişimleri demokratik siyaset mekanizmaları içerisinde gerçekleştirmiş bir partiyiz. Biz siyaset meydanlarının partisi olarak meydanlarda bütün tarihimiz boyunca ve bugünümüzde de milletimizle buluşurken Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapmaya çalıştığı bir takım karanlık koridorlarda millet iradesini sakatlamaya, budamaya, tırpanlamaya dönük bir takım komitacılık faaliyetlerin içinde olmaktan ibaret olmuştur. Onun için bizim herhangi bir vesayet girişimiyle herhangi bir şekilde ilişkimiz söz konusu değil ama net bir şekilde ifade etmek isterim ki Sayın Özgür Özel’in bu iddiaları karşısında kendisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokratik bir şekilde ortaya çıkmış iradeler karşısında komitacılık yapmadığı, karanlık koridorlarda dolaşmadığı herhangi bir örnek, herhangi bir dönem hiçbir şekilde gösteremez. Biz sizin gibi siyaseti illegal yollarla dizayn etmek değil millet apaçık bir şekilde yolumuzu yürümekle kendi geleceğimizi, siyasi davranışımızı, siyasi haritamızı çizmiş bir partiyiz.
Net bir şekilde de söyleyeyim size, cumhurbaşkanımıza söylediğiniz sözlerin size dönük olarak ifade ettiği tek şey alnınıza yazılmış bir utanç olacaktır. Cumhurbaşkanımızın bu ülkede her türlü siyasi suikasti her türlü siyasi tehdidi bertaraf ederek göze alarak nasıl bir şekilde bu demokratikleşme mücadelesini yürüttüğünü yıllar içerisinde hepimiz yakinen biliyoruz. Milletimiz de bunu takdir etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasimize verdiği bir saatlik emek Cumhuriyet Halk Partisi’ne 100 yıl yeteceğini söyleyen Çelik, “Biz bu emekler ortaya koyulurken hangi siyasi tehditlerle, hangi siyasi suikastlarla karşılaştığımızı çok iyi biliyoruz. O zaman da sizin kimlerle işbirliği içerisinde olduğunuzu da çok iyi biliyoruz. Bugün yine yapmaya çalıştığınız şey herhangi bir şekilde evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde durmak değil. Aslında hem siyaseti şekillendirmeye çalışırken biraz sonra değineceğim ona hem de esasında doğrudan Türkiye’deki bütün kuvvetler ayrılığını belirleyen güçlere müdahale etmekten ibarettir.
Dolayısıyla bu çerçevede bir kere daha içeriğine siyasetçilerin hakim olmasının mümkün olmadığı bir dosyayla ilgili olarak bizim karar vermemizi istiyorlar” dedi.
Bugün yolsuzluk ve terörle ilgili olarak yürütülen bu soruşturma çerçevesinde ortaya çıkan bütün iddialar uzun zamandır zaten CHP’liler tarafından hem sosyal medya hesaplarında hem başka mecralarda zaten ifade edildiğine dikkat çeken Çelik, “Yani bunlar kamuoyunun yabancısı olduğu iddialar değil. Bunlar bizzat CHP milletvekili, CHP parti meclis üyesi, CHP belediye meclis üyesi gibi bir zamanlar CHP’de siyaset yapmış halen de yapıyor olabilirler. Halen de aktif siyasete başka şekilde devam ediyor olabilirler. Onlar tarafından gündeme getirilmiş iddialardır. Dolayısıyla Sayın Özgür Özel bize saldıracağına cumhurbaşkanımıza karşı haddini aşan saygısız ifadeler kullanacağına dönecek bizzat Cumhuriyet Halk Partililer tarafından dile getirilen Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin merkezde olduğu bu iddialarla ilgili olarak ne düşündüğünü söyleyecek. Bu iddialar karşısında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğunda oturan birisinin bizzat CHP’liler tarafından CHP’li belediyelere dönük bu iddialara yönelik söyleyecek sözlerinin olması gerekir. Bunu örtbast etmek için bununla ilgili cevaplardan kaçınmak için cumhurbaşkanımıza saldırması bize saldırması Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri ve çeşitli organizasyonlarıyla ilgili kurultay dahil olmak üzere gündeme gelen iddialardaki ortaya çıkan cari açığını kapatmaya yetmez” açıklamalarında bulundu.
Özgür Özel’den bütün kamuoyunun beklentisine değinen Çelik, “Şunu diyebiliyor mu Sayın Özgür Özel, ‘Ben Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerle ilgili gündeme gelen bütün bu iddiaların doğru olmadığını düşünüyorum ve buna kefilim diyebiliyor mu? Bu iddialar ispatlanırsa ben genel başkanlıktan istifa ederim diyebiliyor mu?’ O zaman diyebiliyorsa bu doğrultuda gidecek. Bu tartışmaya bu doğrultuda müdahil olacak” dedi.
Özgür Özel Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç süreçlerini Türkiye’nin resmi süreçleriyle karıştırdığını ifade eden Çelik, “Kendi işleri de bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye karar vermişler. Kendi işlerinde bir sandık kurmuşlar. Kendi işlerinde kurduğu sandığı Türkiye’nin resmi seçim sandığı zannediyor. Kendisi Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde herhangi bir konuda seçim yapmakla ilgili karar aldığı zaman bunu genel seçimle ilgili karar almış zannediyor. Ve bütün Türkiye’nin bu şekilde kabul etmesi gerektiğini ifade ediyor. Yani egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir.
Millet egemenliği Cumhuriyet Halk Fırkası eliyle kullanır gibisinden o zihniyeti bugünkü demokratik ortamda tekrar yaşatabileceğini zannediyor. Dolayısıyla kendisinin bu yaklaşımı yani kendi içinde bir seçim kararı almışken bunu Türkiye’nin genel seçimi gibi sunması ya da kendi partisi tutmuş bir cumhurbaşkanı adayı belirlemeye karar vermiş. Bu da tabii enteresan, apolitik bir durum. Seçime daha üç sene var. Şimdiden Cumhuriyet Halk Partisi’nin uğraştığı tek konu bu. Niye? Çünkü mesele Türkiye’ye bir herhangi bir irade üretmek değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içindeki iç kaynamaları yönetmek. E o zaman siz kendi iç seçim sürecini Türkiye’nin resmi seçimi zannederseniz kendi içinizde belirlediğiniz herhangi bir konudaki aday söz konusu olduğunda bunu Türkiye’nin bu şekilde kabul etmesini isterseniz o zaman sizin zihniyetinizde demokrasi olmaz. Bu paralel devlet anlayışıdır. Biz karar verelim, devlet kurumları buna uysun demektir. Böyle bir paralel devlet anlayışı Türkiye’de söz konusu değil. O yüzden kendi partisiyle ilgili gündemlerin kendi partisiyle olduğunu düşünmesi gerekir. Ki kendi partisi içinde bile bu konuda bir mutabakat yoktur. En az her konuda üç ayrı yapı ortaya çıkmaktadır. Üç ayrı parça ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun bir programda söylediği ‘biz işte bu adlî süreçleri tahmin ettik. Onun için bu Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini başlattık’ sözlerine ilişkin Çelik, “Çıksın gerçekten böyle midir, değil midir? Sayın Özgür Özel bunlarla ilgili olarak bir şekilde cevap versin. Dolayısıyla CHP’nin siyasi kararlarının neticelerinin hukuki ayrıcalık olduğu gibi bir iddia Sayın Özgür Özel’in ortaya koymaya çalıştığı iddia tamamen temelsiz bir iddiadır. Ne zamandan beri CHP’nin kararları herhangi bir karar verdiğinde CHP herhangi bir seçim yaptığında bu Türkiye’nin devlet kurumlarını bağlamaktadır. Ve o kararın sonuçları hukuki ayrıcalık ve hukuki dokunulmazlık oluşturmaktadır. Bu tamamen çok yanlış, çok ilkel, çok antidemokratik bir paralel devlet anlayışıdır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi herhangi bir krizle karşı karşıya kaldığı zaman sürekli olarak şunu getiriyor ‘ Biz diyor Atatürk’ün kurduğu partiyiz.’ sözlerine ilişkin Çelik, ” Cumhuriyet Halk Partisi’nin Atatürk’ün kurduğu partiyle bir ilişkisi kalmamıştır” dedi.
YORUMLAR