Avrupa’daki hisse senetleri geçmiş dönemde Fed’in faiz indirimlerine nasıl tepki verdi?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası’nın (Fed) borçlanma maliyetlerini düşürmesinin üzerinden dört yıldan uzun bir süre geçti. Bu, bir bakıma yeni bir faiz indirim döngüsünün başlangıcı olarak görülüyor.

Avrupa’daki hisse senetleri geçmiş dönemde Fed’in faiz indirimlerine nasıl tepki verdi?

Tarihsel süreçte Fed’in faiz indirimleri küresel piyasalar üzerinde önemli bir etkiye sahip olurken, sadece ABD’deki hisse senetlerine değil, Avrupa’daki senetlerine de tesir ediyor.

Yatırımcılar genellikle faiz indirimlerini, şirketlerin yatırım yapmasını ve genişlemesini teşvik eden daha düşük borçlanma maliyetleri nedeniyle hisse senetleri gibi varlıklar için olumlu bir süreç olarak değerlendiriyor.

Faiz indirimleri ayrıca, tahviller ve gayrimenkul için de geleneksel olarak faydalı; gayrimenkul, artan ipotek talebinden yararlanabiliyor.

Fed’in faiz indirimlerinin Avrupa borsalarındaki tarihsel tepkisi genel olarak olumlu sonuçlandı ancak bu indirimlerin ABD’deki resesyona bağlı tetiklenip tetiklenmeyeceği de önemli bir faktör.

Faiz indiriminden sonra Euro Stoxx 50’nin performansı

Fed’in faiz indiriminden sonra Euro Stoxx 50’nin tarih içerisindeki performansı, ABD’nin o dönemde resesyonda olup olmadığına bağlı olarak karışık bir tablo sunuyor.

ABD’de durgunluğun olduğu ya da olmadığı dönemleri içeren Euro Stoxx 50’nin tarihsel ortalamasında, kısa vadede mütevazı kazançlar elde edildiği görülüyor.

Faiz indiriminden bir ay sonra kazançlarda yüzde 0.4, üç ay sonra yüzde 3,8 ve altı ay sonra yüzde 5 artış kaydedilmişti.

Fed’in faiz indirimlerini resesyonun dışında gerçekleştirdiği durumlarda, Avrupa’daki hisse senetleri genellikle daha güçlü bir performans sergiledi.

Faiz indiriminden bir ay sonra Euro Stoxx 50’de yüzde 1’lik düşüş görülürken, ardından yükseliş kaydedildi ve üç ay sonra yüzde 8,3; altı ay sonra yüzde 12,2 oranında büyüdü.

Buna karşılık, faiz indirimleri durgunluk dönemlerinde veya yaklaşan bir durgunluk öncesinde gerçekleştiğinde, Euro Stoxx 50’deki değerler daha dalgalı ve sınırlı oluyor.

Ortalama olarak, faiz indiriminden bir ay sonra endekste yüzde 2,3’lük artış görülürken, üç ay sonra yüzde 2,9 ve altı ay sonra yüzde 5,9’luk düşüş yaşadı.

Bununla birlikte, COVID-19 salgınının olağanüstü durgunluk dönemi hariç tutulduğunda, endeksteki değerlerin bir ay içinde yüzde 1,2, üç ay sonra yüzde 11 ve altı ay sonra yüzde 17,5’lik düşüş yaşadı ve piyasadaki etkisi daha belirgin hale geldi.

Fed’in para politikası değişimlerine Avrupa’daki hisse senetlerinin nasıl tepki verdiğine dair birkaç tarihsel dönem aşağıda özetleniyor:

  • 1990 resesyonu (13 Temmuz 1990): Fed’in durgunluk döneminde faizleri düşürmesinin ardından Euro Stoxx 50’te önemli kayıplar yaşandı; bir ay içinde yüzde 7,4, üç ayda yüzde 20,5 ve altıncı ayda yüzde 27’lik gerilemeler görüldü. Bu dönem, küresel ekonomideki yavaşlama ve Körfez Savaşı ile bağdaştırıldı ve piyasalardaki belirsizlik ile ciddi bir hisse satışı kayıtlara geçti.
  • 2007 resesyonu (18 Eylül 2007): Küresel mali kriz patlak verirken, Fed ekonomik durgunluğu hafifletmek için faiz indirmeye başladı. Euro Stoxx 50, indirimden bir ay sonra başlangıçta yüzde 3,7’lik artış gösterdi, ancak altı ay içinde yüzde 16,6’lık düşüş yaşadı. Derinleşen mali kriz ve bankacılık sektöründeki çalkantılar, piyasalarda paniğe ve önemli kayıplara neden oldu.
  • 2019’da durgunluğun görülmediği dönemde yapılan faiz indirimi (30 Temmuz 2019): Fed, küresel büyümenin yavaşlaması, ticaret gerginlikleri ve güç kaybeden enflasyon endişeleri gibi nedenlerle faiz indirdi; ancak bu durgunluğun olduğu dönemde yapılmamıştı. Euro Stoxx 50, göreceli bir istikrarla yanıt vererek, bir ay sonra yüzde 1’lik düşüş yaşadı, ardından üçüncü ayda yüzde 4,6 ve altıncı ayda yüzde 6,6’lık artış kaydetti. Bu istikrar, faiz indirimlerinin önleyici olarak algılandığı daha elverişli bir ekonomik ortamı yansıtıyordu.
  • 2020 Pandemi Durgunluğu (15 Mart 2020): En olağanüstü dönem, Fed’in COVID-19 pandemisine yanıt olarak acil bir faiz indiriminde bulunduğu Mart 2020’de gerçekleşti. Küresel ekonomik kapanmayı tetikleyen bu durum sonucunda Euro Stoxx 50, bir ay içinde yüzde 12,8, üç ay içinde yüzde 21,3 ve altıncı ayda yüzde 28,9’luk artış gösterdi.

Bu olağanüstü artış, merkez bankaları ve hükümetler tarafından dünya genelinde uygulanan benzeri görülmemiş mali ve parasal teşvik dalgasıyla sağlandı. Bu müdahaleler, piyasaları istikrara kavuşturdu ve riskli varlıklarda hızlı bir toparlanmayı destekledi.

Olası faiz indiriminden ne beklenmeli?

Tarihsel bağlam göz önüne alındığında, Euro Stoxx 50’nin yaklaşan Fed faiz indirimine tepkisi muhtemelen çeşitli faktörlere bağlı olacak; bunlar arasında temel ekonomik koşullar, yatırımcı duyarlılığı ve politika tepkileri yer alacak.

Eğer faiz indirimleri resesyon olmadan gerçekleşirse, tarih, Avrupa’daki hisse senetlerinde orta vadede ılımlı kazanç potansiyelinin olacağına işaret ediyor.

Öte yandan, indirimler artan ekonomik sorunlara bir yanıt olarak algılanırsa, piyasalarda dalgalanma ve belirsizlik görülebilir.

2020’deki tablo, merkez bankası eylemlerinin, özellikle kriz dönemlerinde piyasa davranışı üzerinde büyük etkilere sahip olabileceğini hatırlatıyor.

Pandemi sırasında uygulanan benzeri görülmemiş teşvikler, Mart 2020’deki kapanmalardan sonraki aylarda dünya genelinde hisse senedi piyasalarında olağanüstü büyümeyi tetiklemişti. Ancak bu durum, normdan ziyade bir istisna olarak değerlendiriliyor.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir