Bursa programında ilk olarak basın mensupları ile bir araya gelen Babacan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Babacan, ‘DEVA Partisi kurulalı 14 ay oldu. Kuruluşundan bu yana kısa süre geçmesine rağmen seçimlere girmeye hak kazandık. Organik olarak, doğal yollarla seçime girme hakkı kazandık, bunu en kısa sürede yaptık. 81 ilde de başkanlarımız görev başında. Türkiye genelinde 973 ilçenin 600’ünde de teşkilatlanmayı tamamladık. Teşkilatlanma ardından ikinci çalışma olarak Türkiye’nin yarınları için plan, proje geliştirmeyi tamamlamak üzereyiz. 20 ayrı başlıkta hükümetin ilk 90 ve ikinci 90 günü için çalışmalar yaptık. Önümüzdeki haftadan itibaren açıklamaya başlayacağız. Geniş bir ekibimiz var. 13 ayrı politika başkanlığımız, çevresinde de geniş bir kadromuz var” ifadelerini kullandı. Babacan, üçüncü aşama çalışmalarına ilişkin olarak “Üçüncü çalışma alanı Türkiye’nin günlük gelişmeleri ile ilgili. Hem meseleleri yakından takip etmek hem de doğru duruş geliştirmek için yapılan çalışmaları içeriyor. Bazen yön kaybolduğunda ilkeler ve değerler prizmasında meselelere bakıyoruz” diye konuştu.

VATANDAŞ KIZGINLIK FASLINDA

Türkiye’nin her anlamda zor bir dönemde geçtiğini vurgulayan Babacan, “Vatandaşlar, en önemli sorunlarını işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk olarak sıralıyor. Ağırlığı ekonomi çekiyor. Sorunların sebeplerine baktığımızda temel hak ve özgürlüklerle ilgili, hukukun üstünlüğü ilkesinin yok sayılmasıyla ilgili, demokrasinin ağır yara aldığını görüyoruz. Bu sorunlar çözülmeden ekonomik sorunlar çözülmez. Bu ülkede 11 yıldır ekonomiyi yönettim. Ekonomi yönetiminin temelinde hukuk vardır. En acil ve en hızlı şekilde ele alınması gereken konular bunlar. 1 aydır Türkiye’de hukuksuzluğun, adaletsizliğin hangi boyutlara geldiğini görüyoruz. Çeteler ve mafya arasında parsel parsel bölünmüş bir rant alanı var. Bu kabul edilebilir bir tablo değil. Bu ülkeye yazık. 90’larda benzer şeyler yaşıyorduk ama bu ithamlar 90’ları aratır hale geldi. Vatandaşlar olan bitene üzülme faslını geçmiş, kızgınlık faslına geçmiş” değerlendirmesinde bulundu.

ERDOĞAN’IN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ

Yaşanan gelişmelere rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrının kabul edilemez olduğunu dile getiren Ali Babacan, “Bir aydır yaşanan olaylarla ilgili olarak savcılar, hukuk harekete geçmeli ancak güçler ayrılığının tek kişi elinde toplanması, ülkedeki hukuksuzluğu gösteriyor. Savcılar sinyal bekliyor ama hukukun üstün olduğu yerlerde bu sinyale gerek yoktur. Erdoğan, eğer bu ülkenin çetelerle birlikte anılmasını istemiyorsa açık bir tutum alması lazım. Bu ülkenin vatandaşları gerçekleri bir suç örgütü liderinin yurt dışından yaptığı yayınlardan öğrenmemeli. Bu ülkenin bu hale gelmesinin sebebi kötü yönetimdir” dedi.

ERDOĞAN SEÇİME GİTMEZ AMA…

Erken seçim tartışmalarına değinen Babacan, ‘Açıkçası Recep Tayyip Erdoğan’ın kaybedeceğini bildiği bir seçime gireceğini sanmıyorum. Ancak bazen şartlar zorlayabilir. Belki de iktidarın küçük ortağının bu konuda bir baskısı olabilir’ diye konuştu. Erdoğan’ın çarşamba günkü konuşmasından önce iki seçeneği olduğunu söylemiştim. Erdoğan, hatalı olanı yani suçun arkasında durmayı seçti. Bu, iktidara kazandırmayacaktır” yorumunda bulundu. Babacan, ittifaklar konusunda ise ‘Şu an böyle bir şey gündemimizde yok. Seçim kararı alınana kadar ittifak konusu gündemimizde olmayacak’ ifadelerini kullandı.

ANKETLER, VATANDAŞIN İLGİSİNİ GÖSTERMİYOR

Şimdiye kadar herhangi bir anket çalışması gerçekleştirmediklerini vurgulayan Babacan, “Seçimlere girme hakkını elde edebilmek için teşkilatlanmaya küçük il ve ilçelerden başladık. O sebepten henüz büyük illerde kongre gerçekleştirmedik. Bu yıl artık nüfusun ve seçmenin fazla olduğu illere yoğunlaşmaya başlıyoruz. Bu yoğunlaşmadan sonra belki bir çalışma gerçekleştirebiliriz. Diğer anketlere bakıyoruz, onların verileri ile bizim sahada gördüğümüz tablo arasında fark var. Bizim gördüğümüz ilgiyi şu ana kadar hiçbir anket göstermedi. Vatandaşın bize olan ilgisi çok olumlu. Provokasyonlar da oluyor ama onlar önemli değil. Biz vatandaşımız ile belli bir amaç için organize olanların arasındaki farkı görüyoruz” dedi.

SON KARAR YSK’DA

Babacan, 2023 yılında Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin “Hukukçulara göre bu dönem Erdoğan’ın ikinci dönemi. Dolayısıyla aday olmaması gerekiyor ancak bu konu günü geldiğinde büyük tartışmalara sahne olacak. Çünkü AK Parti’ye yakın olan kesimler sistemin değiştiğini ve bu dönemin Erdoğan’ın ilk dönemi olduğunu öne sürüyor. Son kararı YSK verir ancak YSK da eski YSK değil. Gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz.” dedi.