DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin beşinci il başkanları toplantısında konuştu. İktidarın büyük ortağının seçim propagandasına başladığını vurgulayan Babacan, şunları söyledi:
– Bir yandan, ‘Seçim yok, 2023 Haziran’ diyorlar ama bir yandan da bakıyoruz, yaptıkları söyledikleri her şey seçim propagandası haline gelmiş durumda. Belli ki mevcut iktidarın seçim bildirgesine ben ve arkadaşlarımın iş başında olduğu ortak aklın çalıştırıldığı dönemin başarılarını yazacaklar. Yapacakları fazla bir şey de yok. Ne yapsınlar, küçük ortaklarının, o krizlerin ortağının geçmişini mi yazsınlar seçim beyannamesine?
– Küçük ortaklarının koalisyonda olduğu dönemde 20’den fazla bankanın battığını mı yazsınlar? Küçük ortaklarının koalisyonda olduğu dönemde enflasyonun yüzde 70’leri geçtiğini mi yazsınlar? O dönemde gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500’ü bulduğunu mu yazsınlar seçim beyannamesine?
EHLİYET, LİYAKAT BİR KENARA BIRAKILDI
– Bizler ayrıldıktan sonra artık ortak akıl kalmadı. Ehliyet, liyakat bir kenara bırakıldı. Tek bir konuda bile artık başarı sağlayamıyorlar. Mecburen dönüp, dolaşıp, eski defterleri karıştırıp, ‘ya biz eskiden ne yapmıştık, nerede başarı sağlamıştık’ diye onu milletimize anlatmaya çalışıyorlar. Mecburen bizim iş başında olduğumuz dönemle övünmek zorunda kalıyorlar. Bir zamanlar başarılıydık diye gösterdikleri tablolarla ortak aklın hakim olduğu dönemin başarılarıyla övünmeye çalışıyorlar. Getirdikleri ucube sistemle 3 yıldır ülke ekonomisinin tepe taklak aşağı çektiklerini, işsizliği, yoksulluğu ve enflasyonu büyüttüklerinin de gayet iyi farkındalar.
ESKİ DÖNEMLERİN BAŞARISIYLA ÖVÜNMEYİ BIRAKIN
– Daha pandemi gelmeden 2019 yılında Türkiye ekonomisinin kriz ardına kriz yaşadığı yıl oldu. Daha pandemi gelmeden Merkez Bankası’nın rezervleri sıfırlandı, yedek akçeleri bitirildi, tüketildi. Enflasyon rekorlar kırmaya başladı. Bir de arkasında pandemi ve pandemiyle ilgili ekonomik sürecin kötü yönetilmesi maalesef şu anda ülkede yoksulluğun, yolsuzluğun, açlığın, hayat pahalılığının, zenginle fakir arasındaki uçurumun en yüksek noktaya geldiği bir tabloyla karşı karşıya bıraktı. Sayın Erdoğan’a bir kez daha çağrı da bulunuyorum. Sayın Erdoğan, artık yeter. Eski dönemlerin başarısıyla övünmeyi bırakın.
BU MİLLETİ KANDIRAMAZSINIZ
– Tek başına her şeyden sorumlu olduğunu şu son 3 yıl, 3 ayı bir anlatın ya. Ne yaptınız? O eski başarılar kendi bildiği doğrulardan şaşmayan bir ekibin başarıları. Son 3 yıl 3 aydır milleti fakirleştirdiniz. Bizden sonra bu milletin hakkını hukukunu çiğnediniz. Artık çevrenizdekiler de belli ki etkili olamıyor, söz geçiremiyorlar. Belki de durumdan memnundurlar orasını bilmem ama bizden sonra siz bu millete gün yüzü göstermediniz. Başarının esas mimarlarını gizleyerek sadece kendinizi kandırabilirsiniz. Bu milleti asla kandıramazsınız.
DUVARLARI İNDİRMEK İÇİN GELİYORUZ
– Bir toplumsal kesimin, bir başka kesim üzerinde tahakküm uygulamasına karşıyız dedik. Ezen-ezilen döngüsünü bitireceğiz dedik. Üste geçenin, altta olanı ezmesine göz yummayacağız dedik. Her bireyin kendisini eşit ve onurlu vatandaş hissettiği bir Türkiye için yola çıktık. Yankı odalarında sadece kendi mahallesinin sesini duyanlara diğerlerini duyurmak için yola çıktık. Toplumsal kesimlerin arasına çekilmiş duvarları indirmek için geliyoruz. Toplumumuzun tüm değerlerinin teminatıyız. Elbette cumhuriyet değerlerinin, kurucu değerlerimizin de teminatıyız.
– Nasıl ki bugün, insanların siyasi görüşleri veya yaşam tarzları nedeniyle, haksızlığa maruz kalmasını eleştiriyorsak; yarın da başkalarının haksızlığa maruz kalmasını engelleyeceğiz. Bizim tutumumuz, iktidarın veya mağdurun kim olduğundan bağımsız, ilkesel bir tutumdur. Bugün, haksızlığa maruz kalan kim varsa, onun hakkını savunmaya hazırız ve savunuyoruz. Yarın da kim haksızlığa maruz kalırsa, onun hakkını savunacağız ve haksızlığı engellemek için mücadele edeceğiz. Allah nasip eder, milletimiz de takdir ederse, biz iktidar olarak tüm bu haksızlıklara bizzat son vereceğiz.
ÜLKEYİ FAKİRLEŞTİRENLERE DUR DİYECEĞİZ
– 18 ayrı yerden huzur hakkı adı altında maaş alıp vatandaşın huzurunu çalanlara tabi ki geçit vermeyeceğiz. Gençleri işsiz bırakıp, üçer beşer maaşla kamu kaynaklarını kendilerine bağlayanlara izin vermeyeceğiz. Kamu ihalelerini, özel davet usulüyle yaparak, kayırmacılıkla, yolsuzlukla bu ülkeyi fakirleştirenlere elbette dur diyeceğiz. KHK gibi ucube bir yolla, binlerce aileyi mağdur edenlerin önünü kapatacağız. Şu bilinsin ki, DEVA Partisi, bu milletin alin terini hiç edenlere, hakkını hukukunu çiğneyenlere karşı dimdik duracaktır.
YORUMLAR