Bağımlılık, kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış, eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da yapılan her davranış bağımlılık oluşturma riski taşıyor.
Vakit ve fiziksel enerjinin büyük oranda bağımlı olunan maddeye veya eyleme harcanmasıyla oluşan bağımlılık, tedavi edilmesi gereken bir hastalığa, bozukluğa dönüşebiliyor. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Birimi’nde şiddetli bağımlılığı olan hastalara ve ailelerine danışmanlık, arındırma ve sürdürüm tedavi hizmetleri veriliyor.
‘BAĞIMLILIK BİR HASTALIKTIR’
ESOGÜ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülcan Güleç, bağımlılık hakkında merak edilenleri cevapladı. Bağımlılığın bir hastalık olup olmadığı konusunda konuşan Prof. Dr. Gülcan Güleç, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hasta olarak değerlendirilmeye başlandığını aktardı. Güleç konuyla ilgili, “Alkol-madde bağımlısı (madde kullanım bozukluğu) olan kişiler 19. yüzyılda günahkâr veya suçlu olarak kabul edilirken bilimsel gelişmeler ve sosyal reformları takiben 1951 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hasta olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.
‘HASTALARIN YARISINDAN AZINA TEŞHİS KONULMAKTA’
Bağımlılık, daha sonra Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından bir bozukluk olarak kabul edilmiştir. Alkol ve madde kullanım bozuklukları yaşamı tehdit eden, önemli sağlık sorunları ile birlikte sosyal ve ekonomik sorunlara neden olan, tüm dünyada hızla artış gösteren psikiyatrik bir bozukluktur. Erken tanı ve etkili tedavi girişimleri ile bu sorunlarda belirgin azalma sağlanabilir. Ancak hekimlerin büyük çoğunluğu hastaların yarısından azına tanı koymakta ve düşük oranda tedaviye yönlendirmektedirler” diye konuştu.
YORUMLAR