“Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası 51. Olağan Genel Kurul Toplantısı” İstanbul Sarıyer’de gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, ”Sağlıklı işleyen bir çalışma ortamı oluşturmak gerek sanayimizin geleceği gerekse mevcut iş gücü potansiyelimizin geleceği için bir tercih değil adeta bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
MESS’in birçok sivil toplum kuruluşuna örnek olduğunu belirten Bakan Işıkhan, “Metal Sanayisi malum olduğu üzere Türkiye’nin üretim ve ihracatının lokomotif sektörleri arasında yer almaktadır. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize giden yolda önemli bir yol arkadaşı olarak gördüğümüz Türkiye Metal Sanayiciliği Sendikası 1959 yılından bu yana bu önemli iş kolunda hayati bir görevi yerine getirmektedir. MESS geniş üye yelpazesiyle, yüz binlerce çalışan sağladığı istihdamla, sektöre katma değer üretme yanı sıra ülkemizin yatırım, istihdam temelli kalkınma vizyonuna önemli katkılar sunmaktır. Dolayısıyla bugün burada bulunan sanayi sektörünün siz değerli temsilcileri olarak sadece sektörün değil kalkınma sürecini başarıyla gerçekleştirmiş geleceğin büyük ve güçlü Türkiye’sine giden yolda çok önemli roller üstlenmektesiniz. Burada MESS’e ve Genel Başkanı Sayın Özgür Burak Akkol’a aynı bir parantez açmak istiyorum. Son dönemde çalışma hayatımıza getirdiği dinamiğimiz ile MESS ülkesi, sanayisi emekçisi için gece gündüz demeden çalışan örnek bir organizasyon haline geldi. İşçi, işveren, devlet üçlü saç ayağında kritik bir role sahip oldu. Bünyesinde benim de daha önce ziyaret ettiğim teknoloji merkeziyle, burs verdiği çocuklarımızla ve yeni nesil eğitimlerle çalışanlarımızı geliştirirken aynı zamanda ülkemizin beşinci sermayesini güçlendiren özelliğiyle birçok sivil toplum kuruluşuna örnek olmaktır” dedi.
Refahı geniş kitlelere yaymanın gerekli olduğunu vurgulayan Bakan Işıkhan, “Ekonomik kalkınma için üretimin kendisi kadar adil bir paylaşım, müreffeh bir çalışma hayatı, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı ve nitelikli iş gücü aynı öneme sahiptir. Dolayısıyla adaletin tam manasıyla tahsis edildiği, sağlıklı işleyen bir çalışma ortamı oluşturmak gerek sanayimizin geleceği gerekse mevcut iş gücü potansiyelimizin geleceği için bir tercih değil adeta bir sorumluluktur. Bu sebeple çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı olarak iş gücünü desteklemek, çalışma barışını korumak ve iş dünyasında güveni, verimliliği ve refahı arttırmanın gayesi içerisindeyiz. Üzerinde yaşamaktan onur duyduğunuz bu kadim coğrafya tarih boyunca büyük üretim hamlelerini ticaretin ve emekle yükselen ekonomilerin merkezi olmuştur. Bakanlık olarak bugüne kadar çalışma hayatında sayısız reformu hayata geçirmiş olsak da geldiğimiz noktayı asla yeterli görmüyoruz. Daha fazla çalışmanın daha fazla üretmenin ve üretimden doğan refahı daha geniş kitlelere yaymanın gerekli olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR