Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam ediyor. COP29 çerçevesinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Çevre ve Ekoloji Bakanları 1. Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev, Kazakistan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Yerlan Nyssanbayev, Kırgızistan Doğal Kaynaklar, Ekoloji ve Teknik Denetim Bakanı Meder Mashiev, Özbekistan Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanı Aziz Abdukhakimov ve TDT Genel Sekreteri Kubanychbek Omuraliev katıldı. Çevre alanındaki ortak sorunların çözümüne yönelik fikir alışverişinde bulunulan toplantıda, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik edecek önemli adımların atılmasının, bölgesel ve uluslararası çevre sorunlarının çözümünde ortak yaklaşımın önemi vurgulandı. Bakanlar, TDT’ye üye ülkelerin ilgili bakanlıklarının ortak faaliyetlerine ilişkin ‘Bakanlar Beyannamesi’ni imzaladıktan sonra açıklamalarda bulundu.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Türk devletleri arasındaki kardeşliğin güçlenmesini ve ortak bir istikbalin inşasını hedef aldığını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Teşkilatımızın kuruluşunun 15. yılında dünyanın en büyük kardeşler topluluğu olarak bugün bu toplantıda görüldüğü üzere dilde biriz, fikirde biriz, işte de bugün bir olduğumuzu bir kez daha burada ifade etmiş olduk. Ben bu vesileyle ömrünü Türk dünyasının geleceği için vakfetmiş, bu yolda alın teri dökmüş tüm siyaset ve devlet adamlarımızı, sanat ve fikir insanlarımızı da burada minnetle yad ediyorum. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kutlu çatısı altındaki ilk Çevre ve Ekolojiden Sorumlu Bakanlar Toplantısı’na katılmaktan da büyük bir memnuniyet duyduğumu burada ifade etmek istiyorum” dedi.
“Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarının daha da güçlendirmesini yürekten temenni ediyorum”
Azerbaycan’ın COP 29 başkanlığını üstlenerek Türk kardeşlerini onurlandırdığını ifade eden Bakan Kurum, “Ben bu vesileyle Azerbaycan devletine, kıymetli kardeşim Muhtar Babayev’e ve tüm Azerbaycanlı kardeşlerimize bu güzel organizasyon için bir kez daha teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Yine bugün kardeş Özbekistan’ın milli pavyonundayız. Burada bu buluşmamızın Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarına güç katmasını, iklim değişikliğiyle şehirlerimizin, ülkelerimizin, çocuklarımızın geleceği adına atacağımız adımların da daha da güçlendirmesini yürekten temenni ediyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin uzun vadeli iklim değişikliği stratejisini ve yol haritasını tüm dünyayla paylaştığını hatırlatan Kurum, “Enerjiden sanayiye, binadan tarıma, ulaştırmadan atık sektörüne ve iklim kanunundan emisyon ticaret sistemine kadar her alanda yapacağımız atılımları, dönüşümleri detaylarıyla paylaştık. Yine orada COP 29’a dair düşüncelerimizi ifade etme fırsatı bulduk. Evet, COP 29 iklim değişikliğine dair gerçekçi, ayakları yere basan, somut adımların atılacağına dair beklentilerin yüksek olduğu toplantılarından biri oluyor” dedi.
“En çok iklim değişikliğinin oluşmasında suçu en az olan ülkeler acılarla yüzleşiyorlar”
COP 29’da finansa erişemeyen ülkeler için çok kritik kararlar alınmasının beklenildiğini vurgulayan Kurum, “Ümit ediliyor, çünkü değerli arkadaşlar, iklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Dünyamız özellikle son 50 yıla baktığınızda meteoroloji kaynaklı afetlerde görülmemiş tehlikelerle tüm dünya ülkeleri yüzleşiyor. Geçen yarım asırda 11 binden fazla afette 2 milyonun üzerinde can kaybı yaşadık. Küresel çapta tam 4,5 trilyon dolarlık bir ekonomik kaybı tüm ülkeler göğüslemek zorunda kaldı. Ama üzülerek söylüyorum ki tüm bu olumsuzluklardan en çok iklim değişikliğinin oluşmasına hiçbir katkısı olmayan ya da suçu en az olan ülkeler etkilendiler ve halen benzer sıkıntılarla ve acılarla yüzleşiyorlar. Açık söylüyorum iklim krizinin külfeti bu ülkelerin üstüne yıkıldığı gibi finansta da yeterince bu erişimden, finans kaynaklarından faydalanamıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Türk dünyası da uluslararası platformlara ev sahipliği konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor”
Türkiye’nin TDT ülkelerinden aldığı güçle daha adil bir dünyayı açık yüreklilikle teklif ettiğini belirten Kurum, “Hedeflerimizi, düşüncelerimizi, tecrübelerimizi her uluslararası platformda en yüksek sesle anlatıyor, dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Bu manada Türk dünyası da uluslararası platformlara katkı ve ev sahipliği yapma konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor. Özellikle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 78. oturumda kardeş ülke Özbekistan’ın gündeme getirdiği Orta Asya İklim Diyaloğu’nun başlatılması, ülkelerimiz adına çok önemli bir karardır. Yine bu yıl Uluslararası İklim Forumu’nun Semerkant’ta düzenlenmesine dair girişimleri de Türk milleti adına çok değerli buluyoruz. Bununla beraber Kazakistan’ın 2026’da düzenleyeceği Bölgesel İklim Zirvesi’ne ilişkin duyuru da tarihi açıdan çok çok önemlidir” dedi.
“Tüm tecrübelerimizi sunmaya hazırız”
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 6 Kasım’da imzalanan Türk Yeşil Vizyon Belgesi’ni memnuniyetle karşıladıklarını belirten Kurum, “Bu diyalog forum ve zirvelerin Türk dünyasının ortak sorunlarına çözüm bulmak adına çok önemli roller üstleneceğini, oynayacağını düşünüyor ve ümit ediyorum. Bugün imzaladığımız Bakanlar Beyannamesi’nin daha yaşanabilir bir dünya ve müreffeh bir Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Beyannamede de imza altına alacağımız bazı taahhütlerimizi ifade ederek sözlerimi sonlandırmak istiyorum. 500’ün üzerinde millet bahçesi projesi yapan, korunan alan büyüklüğünü 2011’deki oranın iki katına çıkaran, korunan alanların etkin yönetimine dair tüm tecrübesini sunmaya hazırdır. Yine Türkiye, çevre, atık su, sıfır atık alanlarında küresel ödüllere layık görülen uygulamalar noktasında kardeşlerine her türlü desteği verecektir. Ayrıca teşkilatımız bünyesindeki ortak faaliyetleri tartışmak amacıyla düzenli olarak bir araya gelmemizin ve uzman düzeyinde bir çalışma grubu oluşturmamızın da çok önemli olduğunu altını çizerek ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
“Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair tüm dost ve kardeş ülkelerimizden desteklerini bekliyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair adaylığını tüm dünyaya ilan ettiğini hatırlatan Kurum, “Bu kapsamda Türkiye’nin COP 31 başkanlığına dair tüm dost ve kardeş ülkelerimizden desteklerini bekliyoruz ve bu duygularla toplantımızın ülkelerimiz, milletimiz ve insanlık alemi için hayırlı olmasını diliyor, bir kez daha hepinizi, buradaki tüm dostlarımızı, tüm kardeşlerimizi sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR