Bursa Akademik Odalar Birliği, ABD Başkanı Jeo Biden’ın 24 Nisan açıklamasına tepki gösterdi.
Açıklamayı BAOB Dönem Sözcüsü, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu yaptı.
Yaslıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan 2021 günü yapmış olduğu tarihi ve hukuki dayanaktan yoksun açıklamada 1915 Ermeni olaylarıyla ilgili “soykırım” sözünü kullanması tüm ulusumuzu üzdüğü gibi bizleri de derinden yaralamıştır. ABD Başkanı, Ermeniler ve tüm dünya kamuoyu bilmelidir ki, bu söz hem tarih, hem de uluslararası hukuk çerçevesinde bir anlam ifade etmemektedir. Onlarca yıl süren tartışmalar sonunda bu sözün 24 Nisan 2021’de sarfedilmiş olmasının altında yatan gerçek nedenin Başkan’ın kendi açıklamasında da belirttiği “seçmenlerime verdiğim sözü tutmak zorundayım” ifadesinden de açıkça anlaşılacağı üzere siyasidir.
Hiçbir şekilde ülkemizi itham etmeye hak ve yetkisi olmayan ABD Başkanı Joe Biden’in Türkiye’yi “soykırım”la itham etmesi, sorumsuzluk olduğu kadar, hukuki karşılıktan da yoksundur.
Zira uluslararası hukuk, 1948 yılında imzalanan “Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme” ile gerekli tanımlamayı yapmıştır. Buna göre, soykırım suçunun işlenip işlenmediğine ancak bu alanda yetkili ulusal ya da uluslararası mahkemeler karar verebilmektedir. AİHM’nin, soykırımın bir hukuk kavramı ve suç tanımı olduğunu, soykırım suçunun varlığına ancak yetkili mahkemelerin karar verebileceğini, bireylerin ya da kurumların bir olaya ilişkin soykırım hükmü veremeyeceğini, 1915 olaylarının “soykırım” olduğuna ilişkin yetkili mahkemelerce verilmiş bir karar bulunmadığını saptayan görüşü mevcuttur.
Pandemi nedeniyle milyonlarca insanın yaşamını yitirdiği bugünlerde insanlığın ortak sorunlarından uzaklaşarak toplumları barış ve uzlaşı kültüründen koparmaya dönük bu tür çabaların dün olduğu gibi bugün de karşısındayız ve karşısında durmaya devam edeceğiz. İnsanlığa karşı işlenen suçlar ile ilgili mücadele tüm insanlığın temel görevi olmakla birlikte, aklın, bilimin ve modern hukukun gereklerinden uzaklaşılarak gerçekleştirilemez. Ayrıca, tarihi demokrasi götürme iddiasıyla gittiği denizaşırı ülkelerdeki katliamlar ve insan hakları ihlalleriyle dolu emperyalist bir gücün bu açıklamayı yapması düşündürücüdür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Genelkurmay Başkanlığı arşivleri de dahil olmak üzere tüm arşivlerini 2015 yılı itibariyle tüm tarihçilerin incelemesine açmıştır. Ermenistan Devleti’nin de sorunun çözüme kavuşturulması konusunda bir beklentisi var ise arşivlerini derhal incelemeye açmalıdır. Tarihçiler, hukukçular ve diplomatlardan oluşan komisyonların etkin çalışması olmadan bu tür hamasi nutuklarla bu sorunun çözülemeyeceğinin bugüne kadar anlaşılmış olması gerekmektedir.
Toplumların, devletlerin bir arada olmasını sağlayan uluslararası hukuktur. Evrensel hukuk ilkelerinin yanı sıra pek çok sözleşme, devletlerin tabi olacağı kuralları belirlemiştir. Bu aşamada; uluslararası hukukun bütün kazanımları hiçe sayılarak siyasi saiklerle yapılan soykırım söylemlerini kabul etmiyor ve kınıyoruz.
Bizler aşağıda imzası bulunan BAOB’a bağlı akademik odalar olarak, tarihi olayların her türlü çarpıtmadan uzak, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde açık ve şeffaf olarak, uzmanları tarafından tartışılmasını, ortak acıların hiçbir devlet ya da şahıs tarafından gündelik politika malzemesi yapılarak istismar edilmemesini savunmaktayız.”
YORUMLAR