Tupperware Brands’in düşük satışlar ve yüksek rekabetten muzdarip olması, 20. ve 21. yüzyılın en yaygın ürünlerinden birine sahip bir firma için üzücü bir son.

Florida merkezli şirket, mali sıkıntıların ardından uygun bir devralma seçeneği bulamaması üzerine ABD İflas Kanunu’nun 11. Bölümü kapsamında iflasını istediğini açıkladı.

Tupperware, ilk plastik kabını geliştiren ve 1946 yılında piyasaya süren Earl Tupper tarafından 1942 yılında kuruldu.

Konsept, Tupper’ın 1950’lerin ev kadınlarını, ürünleri arkadaşlarına ve ailelerine satmak için “Tupperware Partileri” düzenlemeye teşvik eden dahiyane pazarlama fikri sayesinde patladı.

‘Seks yok, yemek yok, sadece tup-tup-tup!’

 

Bu partilerin en başarılı ev sahiplerinden biri, markayı tanıtmakla kalmayıp kendi adına ürünleri satması için bir satış ekibini de görevlendiren dul bir kadın olan Brownie Wise’dı.

Wise 1951 yılında Tupperware Ev Partileri’nin başkan yardımcısı oldu ve Tupper’ı ürünleri mağazalardan tamamen kaldırmaya teşvik etti. Daha sonra Tupperware Parties Inc’i kurdu ve “No sex, no sup, just tup-tup-tup!” (Seks yok, yemek yok, sadece tup-tup-tup!) sloganını yarattı.

Wise başlangıçta doğrudan satış parti planı metodolojisine öncülük eden Stanley Home Products için çalışmıştı. Bu pazarlama fikri daha sonra Avon ve Ann Summers gibi birçok şirket tarafından benimsenerek, kadınları makyaj malzemeleri ve seks oyuncakları gibi ürünleri kendi kişisel ağlarına satmaya teşvik etti.

 

 

Tupperware’in popülaritesi Avrupa’ya da açılmasını sağlarken, ürünler ve marka da kısa sürede küresel bili bir isim haline geldi.

 

 

Başarısının bir sonucu olarak marka, Kleenex, Xerox, Hoover, Coca-Cola ve Velcro gibi markaların en popüler ürünleriyle özdeşleşmesi gibi, tüm plastik gıda kapları ile eşanlamlı hale geldi.

 

 

Ancak, artan marka bilinirliğine rağmen, doğrudan satış modeli 21. yüzyılda popülerliğini kaybetti. Şirket 2003 yılında, tüketicilerin pazarlama modelinden memnuniyetsizliği nedeniyle İngiltere ve İrlanda’daki faaliyetlerini durdurdu.

COVID-19 salgını sırasında satışlar iyileşti ancak bu da şirketi kurtarmaya yetmedi.

 

 

Tüketiciler daha düşük maliyetli alternatifleri tercih etmeye başladığında, Tupperware için yolun sonu görünmüştü. Şirketin üzücü kaderi kısmen Tupperware’in yüksek kalitesinden kaynaklanıyordu. Ürünleri bir kez satın alındığında, uzun süre yenisine ihtiyaç duyulmuyordu.

Ayrıca, halkın daha çevre dostu malzemeler yerine plastik ürünlere karşı artan hoşnutsuzluğu, üst düzey pazarın da markadan uzaklaştığı anlamına geliyordu.

Tupperware’in toplam borçları 1,2 milyar dolar (1,1 milyar euro) ve toplam varlıkları 679,5 milyon dolar (608,2 milyon euro) üzerindeydi.