Bloomberg: Ankara, 10 büyükelçiyi ‘istenmeyen kişi’ ilan etmekten kaçınmanın yollarını arıyor

Bloomberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Ankara’nın Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep eden bir açıklama yayımlayan 10 büyükelçinin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmemesinin yollarını aradığını belirtti.

Bloomberg: Ankara, 10 büyükelçiyi ‘istenmeyen kişi’ ilan etmekten kaçınmanın yollarını arıyor

Konuyla ilgili olarak direkt bilgisi olan bir kaynağın Bloomberg’e verdiği bilgiye göre üst düzey danışmanlar, bu büyükelçilerin ‘istenmeyen kişi’ ilan edilmesi durumunda Türkiye ekonomisinin göreceği zarar ve Türk lirasının yaşayacağı olası değer kaybı konusunda Cumhurbaşkanlığı’na bilgi verdi.

Erdoğan’ın ofisine yapılan bilgilendirmede, bu adımın atılmamasının Türkiye’nin ABD ve Almanya gibi ticari partnerleriyle ilişkilerinin daha da kötüleşmesini önleneceğinin söylendiği aktarıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın bu endişeler nedeniyle şu ana kadar konuyla ilgili olarak temkinli davrandığı belirtildi.

Bloomberg’in haberinde Erdoğan’ın bu hafta sonu yapılacak G20 zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmek istediğine dikkat çekilirken, mevcut şartların Cumhurbaşkanı’nı “garip bir pozisyonda bırakacağı” değerlendirmesinde bulunuldu.

Krizle ilgili atılacak adımların bugün saat 15.00’da başlayacak olan kabine toplantısında kararlaştırılması bekleniyor.

DİPLOMASİYE FIRSAT VERİLMELİ

Birlemiş Milletler İşkence ile Mücadele Komitesi Üyesi ve T24 yazarı Erdoğan İşcan, 25 Ekim tarihli yazısında krizin çözülmesi için diplomasiye fırsat verilmesi gerektiğini ve diplomatların tavsiyesinin dikkate alınması gerektiğini söylemişti:

“Yanlış diplomasi yöntemi ve dili kullanılarak yapılan ortak girişime verilen orantısız tepki, gerilimi şimdiye kadar görülmemiş boyuta tırmandırdı. Türkiye’nin uluslararası konumu ve Batı ile ilişkilerinde istikrarın sürdürülebilirliği çok ciddi bunalıma girdi. Bu ne Türkiye’nin ne de müttefiklerinin ya da uluslararası ortaklarının yararına. Yazık, yıllarca özenle geliştirilen ilişki ağı bir anda dağılma tehlikesi geçirebiliyor.

İşte bunun için her zaman diplomasiye fırsat verilmesi, diplomatların tavsiyelerinin dikkate alınması ve diplomatik diyalog zemininin korunması önemli. Doğallıkla, her zaman vurguladığımız gibi, karar yetki ve sorumluluğu siyasi düzeyin. Siyasi düzeyde alınan kararın sonuç alıcı anlayışla uygulanması görevi de diplomasinin. Bunun için de bilgili, deneyimli, sağ duyu sahibi profesyonel diplomatlara ihtiyaç var.

Bu kriz aşılabilir mi? Gerilim eşiği çok yüksek, ama yine de aşılabilir.

Gelinen noktada tek çözüm yolu, diplomasi zemininde diyalog kurulması ve ortak çözüme yönelik uzlaşı iradesinin belirlenmesi. Bu zemini uygun kanallardan yine diplomasi sağlayabilecektir.

Karşıdaki 10 devletten birinin ya da bazılarının gerilimin azaltılması amacıyla Türkiye ile temasa geçmesinin sağlanmasına yönelik olarak diplomasi kanallarının işletilebilmesi durumunda, siyasi düzeydeki temaslar iki taraf için de “istenmeyen kişi” (persona non grata) kararının uygulamaya konmaması, rafa kaldırılması için fırsat yaratabilir. Bu tüm tarafların yararına olur.

Bunun olamaması durumunda, gelişmelerin daha büyük zararlar verecek yönde ilerlemesi kaçınılmaz olacaktır.”

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir