AV. ESRA AYDIN EKİCİ – Öncelikle eğer kişiler 1 Ocak 2002’den sonra evlenmiş ise ve noterde edinilmiş mallara katılma harici başkaca bir mal rejimi için sözleşme yapmadılarsa tabi oldukları mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Kısaca bahsetmek gerekirse, edinilmiş mallara katılma, evlilik birliği içerisinde edinilen malların eşler arasında yarı yarıya paylaşılmasıdır. Burada önemli olan kadın veya erkeğin bu malların edinilmesinde payı olup olmamasının dikkate alınmamasıdır. Şöyle ki, kadının ev hanımı olması, eve para getirmiyor olması, malların yarısına ortak olmadığı anlamına gelmez. Her türlü ortaktır. Burada önemli olan ise, hangi malların bu paylaşıma dahil olmadığıdır.
Medeni Kanunu’muz kişisel mallar dediğimiz malları bu paylaşımın dışında tutmaktadır. Nedir bu kişisel mallar? Öncelikle eşlerden birinin sadece kişisel kullanımına yarayan eşyalar, makyaj eşyası, tıraş makinası, cep telefonu gibi. Bir diğeri ise evlenmeden önce kişinin mülkiyetinde olan mallar veya evlilik birliği içinde eşlerden birinin miras yoluyla veya karşılıksız kazanma ile elde ettiği mallar. Bunu kısaca açıklamak gerekirse, evlilik birliğinde edinilse dahi bu edinilme miras yoluyla olmuş veya bağış gibi karşılıksız bir bedel ödemeden edinilmiş ise yine eşlerden birinin kendi kişisel malı sayılır ve paylaşıma dahil edilmez. Yine aynı şekilde manevi tazminat alacakları da kişisel mal olarak paylaşıma dahil edilmeyen mallardandır.
Örnekle açıklamak gerekirse, A ile B 2007 yılında evlenmiş olsunlar. Aralarında herhangi bir mal paylaşımı sözleşmesi olmasın. A’nın 2000 yılında edindiği bir evi olsun ve bu çift 2010 yılında bir araba almış olsunlar. Yine aynı şekilde B’nin babası 2012’de ölmüş olsun ve B’ye bir yazlık ev bırakmış olsun. Bu durumda eşler arasında mal paylaşımı nasıl olacak?
Öncelikle A ve B 2002’den sonra evlendikleri ve aralarında aksi bir sözleşme düzenlemedikleri için edinilmiş mallara katılma rejimine tabi. Yukarıda açıkladığımız üzere A’nın evi evlilikten önce edindiği bir mal olduğu için kişisel mal sayılacağından paylaşıma dahil değil. B’nin babasından miras kalan yazlık evi de B’nin kişisel malı olduğu için bu da paylaşıma dahil değil. Fakat bu çift 2010 yılında araba aldıkları için bu edinilmiş mal olup, eşler araba üzerinde yarı yarıya hak sahibi olacaklardır.
Bu husus açıklandığından gelelim en merak edilen konuya…
Düğünde takılan altınlar kime ait?
Bu sorunun cevabı ise bu altınların kadına ait olduğu. Burada dikkat edilmesi gereken ise bu altınları erkek tarafı veya kadın tarafı, kim takarsa taksın, kadına ait olduğunu değiştirmediği. Bu sebeple altınların evlilik birliği devam ederken kadının rızası olarak bozdurulması halinde dahi Yargıtay kadına geri verilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine varmış durumda. Açıkladığımız üzere, düğünde takılan altınlar kadına ait olup, yukarıda sayılan kişisel mallardandır.
YORUMLAR