Haber: SİMLANUR İNCE
Kamera: MESUT ERDOĞAN
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Belediye ve iştirakları tarafından gerçekleştirilen hizmetlerin anlatılacağı ve gündeme dair açıklamalarda bulunacağı yeni yılın ilk değerlendirme toplantısını Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor.
Düzenlenen değerlendirme toplantısına, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal katıldı.
Düzenlenen ocak ayı değerlendirme toplantısında konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, ilk olarak dün meydana gelen depreme değinerek, Bursa’ya geçmiş olsun dileklerini iletti. Bozbey, “Daha önce Bursa’nın fay hatlarıyla ilgili çalışmalarında konuşuldu, paylaşıldı, açıklamaya çalışıldı. Bursa 1. derece deprem bölgesinde ve 7 civarında aktif fayın olduğu, 1855 depreminin sürecine bakıldığında periyodun yaklaştığı belirtiliyor. Aktif Kayapa-Yenişehir fay hattının da ortaya çıktığı söylenmişti. Ne kadar önemli bir kentte olduğumuzu sadece afet değil çevresiyle, havasıyla sorunların yaşandığı bir kentte olduğumuzu bilerek projelerimizi bu şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor. Sadece Büyükşehir ve ilçe belediyeleri değil halkımızın da bilinçlenmesi gerekiyor. Elbette ki deprem olacak, olmayacak değil. Bugün afet, çevre, mali, genel yönetim konusunda bilgileri sizinle paylaşacağız. Gündem maddelerini belirleyerek devam edeceğiz ve her ay sizinle bir araya geleceğiz” açıklamalarında bulundu.
“GÜÇ BİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ”
Bursa’da STK, sendikalar, sanayiciler, iş insanları ve basınla bir güç birliği oluşturmayı hedeflediklerini belirten Bozbey, Bursa’nın sorunlarına duyarlılığı artırmak ve çözüm önerileri üretmek noktasında destek istediklerini söyledi. Bozbey, “Milletvekillerimiz ile yapmış olduğumuz güç birliği toplantısı son derece önemli ve kentimize katkı sağlayacak. Yıllardır olmayan, gerçekleşmeyen bir anlayış farkını ortaya koymak zorundayız. Biz Bursa’da siyasi atmosferi yatay hale getirip hizmeti ve hizmet önceliklerini belirleyip oralarda hep beraber olmanın, farklı düşünsek de, farklı siyasi partilerde olsak da bu kentte yaşadığımız bilinciyle ortaklaşıp, çözümde birleşmesini sağlamak istiyoruz. Güç birliğini önemsiyor ve farklı dünya görüşlerine sahip insanların yaşadığı sorunları çözüm noktasında elimizi taşın altına koymak istiyoruz. Bursa hepimizin. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, sendikalarla, işçilerle bir araya gelerek, katkılarını talep edeceğiz” diye konuştu.
BOZBEY YANGIN KONUSUNA DEĞİNDİ
Bolu Kartalkaya yangını hakkında konuşan Bozbey, “Bu bir faciadır. Suçlu aramanın yanında biz neleri eksik yaptık, neleri yapmamız gerekiyordu yapamadık. Birileri mi bize yaptırmadı? Bunları sormak lazım. Bundan sonra bu tür faciaların önüne nasıl geçilir bunu net olarak ortaya koymamız lazım. 78 vatandaşımızı kaybettik. Onlarca vatandaş hastanede tedavi altında. Sadece yöneticilerin mi, çalışanların, halkımızın nasıl bilinçsiz olduğunun bir karşılığını gördük. Biz de yurt dışından geçen hafta 7 araç aldık ve başlangıç onayı için oraya gittik. Orada bu facia ile karşı karşıya kaldık. İtfaiye araçları için toplantıda herkes başınız sağ olsun diye söze başladı. Biz ülkemiz ilerledi diyoruz ama halen daha Bursa’da günlük 30’a yakın yangın ihbarı alıyoruz. Sadece belirli kesimler değil halkın da bilinçli olması gerekiyor. Ağırlıklı olarak elektrikten, sobalardan çıkan yangınlar var. Bu konuda kabloları mutlaka gözden geçirmeliler. Prizler sizin yaşamınıza mal olabiliyor. 3 kuruş ucuza alınan prizler çocuklarınızı, sizi etkiliyor. Elektrik teknisyenleri meclise gelecek gündem maddesiyle artık sorumlu olacak. Diğer alanlarda da çıkan yangınlarda yine hemşehrilerime hatırlatmak istiyorum. Bacalarınızı temizlettirin. Bunları yapmak zorundayız. Almanya ve Avusturya’da gönüllü itfaiyeciliğin ne kadar önemli olduğu bize anlatıldı. Mahallelerde gönüllü itfaiyeciler oluşturarak yangına öncesinde müdahale etme durumunda olalım” şeklinde konuştu.
“161 MİLYON LİRAYA 7 İTFAİYE ARACI ALINDI”
Uludağ’da 13 işyeri ve otelin incelendiğini belirten Bozbey, “Bizim görevimiz eksiklikleri tespit edip Bakanlığa bildirmek. İşletme ruhsatı vermek ile ilgili bizim bir sorumluluğumuz yok. Alan olarak tamamen Turizm Bakanlığına bağlı. Bu konuda hassasiyetimizi belirtmek istiyor ve sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere kasım ayından itibaren itfaiye ile ilgili güçlendirmeyi yapmıştık. Ben bugüne kadar tüm belediye başkanlarına yaptıkları çalışmalardan ötürü teşekkür ediyorum. Uludağ’daki itfaiye binası 2019’da inşa edildi ve işleme başladı. Orada 6 personel vardı biz 18 personelle, 3 araca çıkardık. Uludağ’da 2 dakika da otellere ulaşıyoruz. Size duyurmadığımız mutfakta çıkan yangınlar oldu ve itfaiye araçlarımız 2 dakika içerisinde müdahale etti. Belediye olarak biz de itfaiye teşkilatımızın güçlendirilmesi ve yeni binaların yapılması için çalışmalarımıza hız verdik. Dünya Bankası’ndan 10 milyon euro kredi aldık. 7 araç için 161 milyon lirayı kullandık. Personelimizi artıralım, gerekli araçları alalım, hiç yangın olmasın. Turizm kenti Bursa Uludağ’da kasım ayından mart ayına kadar yoğun bir kalabalık yaşanıyor. Hem Ulaşım Daire Başkanlığı’ndan alınan takviye ile oraya ulaşım rahat bir şekilde sağlanıyor. Uludağ Alan Yönetimi için bir kez bir araya gelebildik. Bursa Büyükşehir Belediyesi Alan Yönetiminin danışma kurulunda yok. Bunu anlamak mümkün değil. Birçok alanda sorumluyken, danışma kurulunda yokuz. Nasıl bir iştir? Nasıl bir alan yönetimidir? Bilmiyorum. Orada yapılan işleri takip ediyoruz. Bize ait olan otoparkları kaldırdılar bir başka özel sektöre verdiler. Biz yıllardır buraya bu hizmeti yönetiyor ve nitelikli olarak sürdürüyoruz, dedik. Otobüs gönderdik, otobüsünüzü çekin dediler. Şikayet olunca mecbur kaldılar. Valimiz destek oldu ve bu konuyu çözdü. Gelen misafirlerimizin bir yerden bir yere gitmesini sağlamış olduk. Alan Yönetimi’nin kendisini gözden geçirmesini ve yönetimin içinde olmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum” diye belirtti.
BOZBEY, DEPREME KARŞI GERÇEKLEŞTİRECEKLERİ PROJELERİ AÇIKLADI
6 Şubat’ta hayatını kaybedenlere bir kez daha değinen Bozbey, “Depremi afet olarak değerlendiriyoruz fakat afet olmaması için tedbirler almamız gerekiyor. Bu konudaki çalışmalarımıza hız veriyoruz. Afete hazırlık için yaptığımız projeler var. Mahalle afet konteynerleri, tahliye toplama alanları hayata geçecek. Mahalle afet gönüllüleri olacak. Konteynerler içinde kesici, delici aletler, o anda ihtiyaç olan, mahalle afet gönülleri tarafından kullanılacak olan aletler yer alacak. İlk müdahaleleri gerçekleştirmiş olacaklar. Deprem Parkı adını verdiğimiz proje devam ediyor. After Master Planı ile ilk 72 saatte hızlı müdahale edilecek. Mobil mutfak yaptırıyoruz. Çalışmaların sonuna gelindi. Mutfak tırımız olacak. Deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrasında yapılacak olanlar şeklinde 3 kademe planlıyoruz. 478 çadır kent alanında, 168 çadır kent mevcut olarak görünmekte. 12 tane konteyner kent belirlenmiş durumda. AFAD ile belirlenen bir proje de var. 6 Şubat depreminden sonra deneyimi artan bir kurum olan AFAD ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar devam etmektedir. Acil durum müdahale ekibini de oluşturuyoruz. Bir anda hazır olup müdahale etme imkanına sahip olacaklar” diye açıkladı.
“NİLÜFER ÇAYINDAN SULANAN HİÇBİR ÜRÜNÜN YENMEMESİ GEREKİYOR”
Dirençli kentler oluşturmak için her adımlarını bu bilinçle atmaları gerektiğine dikkat çeken Bozbey, çevre yönetimi hakkında projeleri anlattı. Bozbey, “Çevreyi göz ardı etmenin nelere mal olduğunu gördük. Müsilaj, Nilüfer Çayının kirliliği ortada. Bursa sanayisi ve nüfus yoğunluğu ile dikkat çeken bir kent. Hava kirliliği gibi çok ciddi sorunlarda yoğunluğun ardından geliyor. Bir denge oluşturmak ve sürdürülebilir hale getirmek önemsediğimiz bir konu. Kentin havası, suyunu kim kirletiyorsa teşhir edeceğimizi söyledik. Hazırlıklarda sona gelindi. Nilüfer Çayına birçok sanayi bölgesinin atığı, evsel atıklar geliyor. Sanayi bölgelerinin arıtma tesisi olduğunu biliyoruz. Bunlar da Nilüfer Çayına akıyor. Kayapa’da 4 sanayi bölgesinin atıkları da oraya geliyor. Sanayi bölgelerinin arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürülmesini istiyoruz. Bu konuda hassasiyetlerini ortaya koymaları gerekiyor. Nilüfer Çayı, 4. derecede suya dönüşmüş durumda. Nilüfer Çayından sulanan hiçbir ürünün yenmemesi gerekiyor. Bunlar hepimizin sofrasına geliyor. Tarımda asla kullanılmaması gereken bir su kalitesinde şu an Nilüfer Çayı…” dedi.
“İNEGÖL’DE BUGÜN HEMŞEHRİLERİM MASKE TAKMALILAR”
Bozbey, “Havamızı kirletenler de var. 5 tane hava ölçüm cihazı koyduk. Şu an 10 tane var. İlçelerimizin de 24 tane. Yıl sonuna kadar bu cihazları 50 civarına getirmek istiyoruz. Kentlerin, ilçelerin belli noktasına koyacağımız dijital panolarda havanın kalitesi görünecek. Lütfen maske takın bile diyeceğiz. İnegöl’de bugün hemşehrilerim maske takmalıdır. İnegöl’de havayı kirletenlerin en başında gelen Starwood, işyerlerinin yaktığı parçalardan oluşuyor. İnegöllü hemşehrilerin aldığı her nefes sağlığını bozuyor. Kestel’de de çalışmalarımız devam ediyor. Çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz. Katı atık yakan tesisler var, filtrelerini çalıştırmıyorlar. Tespitlerini yaptık. Yeraltı suyuna ihtiyacımız var. Etkili önlemler talep ediyoruz. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile bir araya gelerek ekibi birlikte kuracağız. Sahada adım adım Nilüfer Çayı ve diğer kanallar olmak üzere tamamının numuneler ile birlikte takibi yapılacak ve deşarj olan yerler bence bir iki ay kapatılmalı. Etkili önlem alınmazsa sağlığımızdan olacağız” açıklamalarını yaptı.
“HODRİ MEYDAN, HAVAYI KİRLETEN, SUYU KİRLETEN FABRİKALARI KAPATIN”
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünü göreve davet ettikleri için Doğu Arıtma Tesisine ceza kestiklerini bir kez daha dile getiren Bozbey, “Yağışlı bir günde tesise gelip, arıtılmadan su verildiğine yönelik ceza kesiyorsunuz. Biz arıtma tesislerini, gerekeni yapıyoruz. Siz gerekeni yapın. Deşarj yapan fabrikaları, havayı kirleten fabrikaları kapatın, görelim, hodri meydan. Doğru Arıtma Tesisi’nde kapasite artışı için proje devam ediyor. 2025’in ağustos ayında bitmesi planlarken, biz daha önceye çekmeye çalışıyoruz. Bizi değil, önceki yönetimi cezalandırıyorsunuz. Bu proje daha öncesinde yapılsaydı şimdiye zaten bitmişti. Havamızı, suyumuzu kirleten tesisleri ne yaptığınızı bize açıklayın. Vatandaşlarımızın o havadan, sudan dolayı başına bir iş gelmişse sebebi sizsiniz. Nilüfer Çayı Uludağ’dan çok güzel akıyor ve tam kentin içine girdiğinde kirlenmeye başlıyor. Kanallarla birleşmeye başlıyor ve Doğu’dan, Batı’dan gelen kanallarla birleşmeye başladığında kirlilik iyice artıyor. Kirli suyla sulanan tarım ürünlerimiz hem ekonomik kayıplara neden oluyor hem de müsilaja neden oluyor. Deşarj limitleri değerlendirilmeli, yaptırımlar net olmalıdır. Marmara müsilaj sorunuyla karşı karşıya. İleri biyolojik arıtma tesislerinin tam kapasiteyle çalışması ve gerekli yaptırımların yapılması Marmara denizini ancak kurtarabilir. Marmara Belediyeler Birliği işe müsilaj ile ilgili önümüzdeki ay Bursa’da bir toplantı yapacağız” ifadelerini kullandı.
BOZBEY KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİ ANLATTI
Yalova Yolu ile Sırameşeler bölgesi, Yıldırım bölgesinde kentsel dönüşüm çalışmalarını artırdıklarını söyleyen Bozbey, mikro bölgelendirme çalışmalarını yaptıklarını, zeminin sıvılaşma potansiyelini azaltacak çalışmalara ağırlık verdiklerini belirtti. Altıparmak ve Çarşamba’da çalışmaların devam ettiğini dile getiren Bozbey, kentsel ihtiyaçların giderildiği çalışmaların yürütüldüğünü söyledi. Bozbey, “Bazı bölgelerde yoğunluğun azaltılması için takas yöntemini uygulayarak nüfusu azaltmayı planlıyoruz. Beşyol etabında plan yenilemeyi yaparak devam ettirmeyi sağlamak istiyoruz” diyerek gerçekleştirdikleri kentsel dönüşüm projelerini anlattı.
“BUSKİ’NİN DURUMU VAHİM”
1.1 milyar lira civarında bir kesintiye uğradıklarına dikkat çeken Bozbey, “Yaklaşık 4 buçuk milyar lira bir iş hacmi olacaktı fakat Ankara’dan kesildi. İşlerimizin bir kısmının aksamasına neden oldu. DSİ’nin yapması gereken işi BUSKİ üstlenmiş. Bu doğru değil. DSİ, su parasından tahsis edecekti. BUSKİ’de mali durumu hep iyi anlatırlardı meğerse BUSKİ’de mali durum kötüymüş. Bozbey, borcu arttırdı derler. Bizim ilave olarak yaptığımız bir şey yok. Durdurulmuş projeleri ve devam eden projeleri sürdürüyoruz. BUSKİ’nin durumu vahim. Dolar bazında borcu aşağı çekmiş durumdayız. 2024’te bütçe 20 milyardı. Biz 5 milyar ilave yaptık meclis ile” diyerek devamında gündeme dair değerlendirmeler yaptı.
YORUMLAR