Bozkurt’ta 30 yıl başkanlık yapan Engin Canbaz’dan sel değerlendirmesi

Kastamonu’daki selde onlarca kişinin yaşamını yitirdiği Bozkurt’ta 1984-2014 yılları arasında 30 yıl belediye başkanlığı yapan Engin Canbaz, Ezine Çayı yatağının 400 metreden 15 metreye kadar daraltıldığı iddiası için “Böyle bir şey yok” dedi. Felaketin aşırı yağıştan kaynaklandığını söyleyen Canbaz, dere yatağındaki ağaçların temizlenmemesinin afetin önemli nedenlerinden biri olduğunun kaydetti.

Bozkurt’ta 30 yıl başkanlık yapan Engin Canbaz’dan sel değerlendirmesi

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 1984-2014 arasında 30 yıl aralıksız belediye başkanlığı yapan Engin Canbaz, 400 kilogramlık yağış miktarının Türkiye’de ilk kez görüldüğüne dikkat çekerek, Ezine Çayı’nın yatağının daraltıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu.

İstamonu gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Karadeniz’e konuşan Canbaz’ın Bozkurt’u adeta yutan sel felaketiyle ilgili değerlendirmeleri şöyle:

‘DERE YATAĞI DARALTILMADI’

“İlçenin gördüğü zararın en büyük etkeni Türkiye’de bugüne kadar yaşanmamış olan yağış miktarı. 400 kilogram yağış oldu, bu yıl Doğu Karadeniz’de olan yağışın miktarı 230 kilogram. Ulusal medyada ve sosyal medyada dere yatağının 15 metreye indirildiğini söylüyorlar, böyle bir şey yok. Devlet Su İşleri 500 yıllık taşkın hesaplamalarına göre duvar genişliğini ve derinliğini ayarlıyor. 1952’de çayın doğu tarafı Bozkurt’tan Sınarcık’a kadar yapılmış. 1974’te gerisi tamamlanmış, batı sahiline yapılmış. Daha sonra Abana istikametine Harmason Köprüsüne kadar devam etti. Yatağın eninde 50-60 metreye ulaşan yerleri vardır. Su Sınarcık’ta yatağa sığmadı duvardan atladı, çarşıyı bastı. Bu yaşanan bir afet.”

‘YAPILAN ANONS YANLIŞTI’

“Afet olduğunda Bozkurt’taki evimdeydim. Öğleden önce belediye personeli çay boyunda olan otomobillerin kaldırması yönünde anons geçiyordu. Yapılan anons yanlıştı, terk edin denmesi gerekiyordu. Dışarı baktığımda Sınarcık Köprüsünü görebiliyordum. Çoğalmaya başlayan su, öğleden sonra tomruk ve ağaç kökleriyle birlikte köprüyü saniyeler içinde yıktı. Su, 45 metre genişliğinde 3-4 metre derinliğinde yatağa sığmadı, taştı.”

‘EN BÜYÜK ETKEN YAĞIŞ MİKTARI’

“İlçenin gördüğü zararın en büyük etkeni Türkiye’de bugüne kadar yaşanmamış olan yağış miktarı. 400 kilogram yağış oldu, bu yıl Doğu Karadeniz’de olan yağışın miktarı 230 kilogramdı.”

‘DERE YATAĞINDAKİ AĞAÇLARIN TEMİZLENMESİ GEREKİYORDU’

“Dere yatağında kendiliğinden büyüyen çınar ve kızılçam ağaçlarının köklerinden sökülmesi köprüyü tıkayıp, arkasına baraj yapıp daha sonra köprülerin yıkılmasına sebep oldu. Dere yatağı dolunca sağa sola taştı. Aşırı yağışın yanı sıra dere yataklarının temiz olmayışı durumu felakete sürükledi. 10 sene önce görev süremde iki senelik mücadele sonunda Sınarcık’tan Bayramgazi’ye olan 4 kilometrelik alanda 4 bin metreküp odun kestirdim. Maalesef kurumlar arasında koordinasyonsuzluk var; maliye ve orman birbiriyle anlaşamıyor. Ben mücadelem sonunda temizlettim. 10 senede bir yapılması gereken bir işlem bu.”

‘ALT YAPI BU YAĞIŞA YETMEZDİ’

“Çarşının yanındaki parkın oradan suyun dereye deşarj olması gerekiyor, bu sistem yok. Daha önce pazar içinde su olmasın diye çarşıda toplanan suyu çaya çeviren bir buçuk metre genişliğinde kanal vardı, benden sonra göreve gelen belediye başkanın yapımını sağladığı dükkanlar bu hattı kapatmış. Ancak o kanal gibi 5 tane daha kanal olsa su yine sığmazdı. Bu yaşanan bir afet.”

 

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir