Türk mutfağı konusunda farkındalık oluşturmak, markalaşmak ve Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel özelliklerini yurt içi ve yurt dışında vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her yıl kutlanan Türk Mutfağı Haftası, Burdur’da develer eşliğinde protokol üyeleri, turist kafileleri ve öğrencilerin katıldığı kortej yürüyüşü ile başladı. Gazi Caddesi üzerinde başlayıp Cumhuriyet Caddesi üzerinde devam eden yürüyüş Tarihi Baki Bey Konağı’nda son buldu.

Baki Bey Konağı’na gelen katılımcılara burada coğrafi işaretli Gölhisar kavurması, keşkek, ceviz ezmesi, haşhaş helvası ve ceviz çorbası ikram edildi.

Programda açılış konuşması yapan Burdur İl Kültür Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, Burdur’un coğrafi işaretli ürünlerini, lezzetlerini tüm dünyaya tanıtmayı amaçladıklarını vurguladı. Gürsoy konuşmasında, “Türk Mutfağı Haftası Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülük ettiği, bu yılın üçüncüsünü kutladığımız, yerel lezzetlerimizi tüm dünyaya tanıtmayı amaçladığımız, mutfağımızı tanıtmayı amaçladığımız bir hafta. Bizler Burdur olarak Burdur’umuzun coğrafi işaretli ürünlerini, lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla bölgemize gelen yerli ve yabancı misafirlerimize tanıtmak amacıyla bir program düzenledik. Programımız 4 gün boyunca sürecek” dedi.

Programda konuşan Vali Türker Öksüz ise, “Tarım ve hayvancılık şehri olarak anılan ilimizde coğrafi işaret almış, önemli tatlarımız var. Süt ve hayvansal ürünleri sağlıklı ve organik şekilde üreterek, genleri işin içine sokarak çevreye saygılı tarım stratejisi ile bu alanda ülkemize örnek olabileceğinizi düşünüyorum. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz koordinasyonunda hazırlanan Türk Mutfağı Haftası münasebetiyle Teke yöresinin başkenti Burdur’umuzun ceviz çorbası, Gölhisar kavurması, Burdur şiş köftesi, keşkek, sarma aşı, pişi, su böreği ve hamursuz gibi yemeklerin yanı sıra olmazsa olmaz içeceğimiz çay ikram ederek gelen misafirlere kültürümüzü tanıtmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Antalya’dan Türk Mutfağı Haftası’na katılmak için gelen Başkurdistanlı Giuzel Khaibullina, “Biz Başkurdistanlıyız. Antalya’da yaşıyoruz. Buraya ekip olarak kendi kültürümüzü de tanıtmak amacıyla geldik. Tabii hepimiz Türk’üz. Burdur’u tarihi bir şehir olarak bulduk. Yemekler bizim yemeklerimize benziyor. Biz Türkiye’de kendi kültürümüzü de tanıtmak amacıyla her yıl mayıs ayı sonunda Sabantoy Bayramı kutlaması yapıyoruz. Cumhuriyet günü kutluyoruz, Türk festivallerine katılıyoruz” dedi.

Burdur’da Türk Mutfağı Haftası kutlaması katılmak için Fethiye’den gelen Marina Kelleci ise, “Ben aslında Çuvaşistanlıyım ama 6 senedir Fethiye’de yaşıyorum. Türkiye’yi çok güzel buluyorum ve çok seviyorum. Özellikle denizi, insanları, mutfağı çok güzel. Burada tattığım yemekler çok lezzetliydi ama en çok keşkeği sevdim. Çünkü o daha doğal. Gölhisar Kavurması ve ayranı da güzeldi. Ayranı çok seviyorum. Burdur bana ilginç geldi bana. Daha çok gezemedik ama tarihi yerlerini gezmek istiyorum. Tarih benim çok ilgimi çekiyor” şeklinde konuştu.