Genel Koordinatörlüğünü iş insanı Haluk Hısımcıl’ın yaptığı; kurucuları arasında Ergün Elibol, Erten Kayan, Birgül Yıldız Günay, Zehra Bekar, Adnan Koca, Yahya Bahadır, Aykut Aydın, Birol Mumcu, Nurettin Bacak, Yurdanur Oktay, Murat Üncü, Cengiz Bayduz, Zarife Demirhan, Ersin Eyli, Hasan Eker ve İbrahim Tugay Ateş’in bulunduğu platform, gıda güvenliği önceliğinin hayat pahalılığı altında ezildiğini belirtti.
Bursa İş Dünyası Platformu’nun sekreteryasını yürüten Zarife Demirhan; “Yeşil Bursa doğa ve çevre güzelliği, tarımı, arkeolojisi, turizmi, tarihi, sanayisi ve ekonomisi ile daha iyi yönetilmeyi hakediyor. Gelişmiş toplumlarda Sivil Toplum Kuruluşlarının önemi herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bu amaçla Bursa İş Dünyası Platformu kurulmuştur. Bu birliktelik ile Bursa ve ülkemizin gelişimi için projeler üreteceğiz, çalışmalar yapacağız, raporlar yazacağız ve yetkililere ileterek sonuçlandırana kadar takibini yapacağız. Bizler ile birlikte olmak isteyen herkesi platformumuza ve etkinliklerimize bekliyoruz” dedi.
Bursa İş Dünyası Platformu’nun başkanlığını yürüten iş insanı Haluk Hısımcıl ise; “400 yıl önce Evliya Çelebi Uludağ’ın kaynaklarından, 9 bin dükkanı bulunan çarşılarını, ürün çeşitliliğini ve özellikle ipek üretimini, Bursa’nın çok önemli bir ticaret merkezi olduğundan övgüyle bahsetmiş. Hepimize iş, aş, sevgi ve umut verdi bu şehir. Hem de her tarafı hoyratça delik deşik edilirken, seyahatnamelerde methedilen suyu, havası, tabiatı kirletilirken ve hala sevgiyle kucaklamaya çalışıyor hepimizi.
Üst düzey bir devlet görevlisinin Bursa niye merkezi hükümetler tarafından ihmal ediliyor sorusuna verdiği cevap çok hazindir. Dedi ki “Bursa’lılar istemeyi bilmiyor ve hatta istemekten çekiniyorlar.” Doğru değil mi? Anadolu’nun bağrında gezen hızlı tren Bursa’ya çoktan gelmiş olurdu.
Yüz bin kişilik şehirlere denizin üstüne havaalanı yapan irade Bursa’nın havaalanını çalıştırabilir, üretim üssü olan bu şehrin en azından lojistiğini kolaylaştırırdı. Bursa ovası yok olmazdı. Biricik akarsuyumuz olan Nilüfer deresi kapkara akmazdı. Binlerce argüman sıralayabilirim. Ama Bursaspor ile bitireyim. İstanbul kulüplerinin, Trabzonspor’un devletten elde ettiği menfaatler sağır sultan tarafından duyulmuştur. Bırakın desteği 200 milyonluk vergi cezası kesilmiştir Bursaspor’a. Bursa’nın bir değeri daha yok olmaktadır. Sıranın hangi değerde olduğunu merakla bekliyorum. Sözün özü Bursa’lı olarak artık isteyeceğiz, en azından yüzyıllardır merkeze verdiklerimizin bir kısmını bize aktarmaları için elimizden geleni yapacağız. Başka bir Bursa yok.” dedi.
Prof.Dr. Mustafa Tayar ve Dr. Ertuğrul Yakışık; “Gıda Güvenliği ve Bursa’da Hayvancılık” konulu bir seminer verdi.
Prof.Dr. Mustafa Tayar; “Türkiye’nin en bereketli toprakları olan Bursa’da tarımı kendi elimizle neredeyse yok ettik! Ekilebilir dikilebilir alanların neredeyse 1/4’ü her yıl nadasta! Devlet Kurumları, Belediyeler, STK’lar tarımı tekrar ayağa kaldırmak için 5 yıllık bir plana ortak imza atmalı. Yenişehir Havaalanı, Gemlik Limanından tarıma dayalı sanayi neden verimli kullanamıyor! Gıda tüketimi hayat pahalılığı nedeni ile güvenliğini de yitirmiş durumda. Yediğiniz içtiğiniz ürünlere dikkat edin, yakında o ürünlerin canlısını değil sentetiğini tüketeceksiniz!” dedi. Konuşmaların ardından Prof.Dr. Mustafa Tayar ve Dr. Ertuğrul Yakışık’a sunmuş oldukları bilgi ve katkılar nedeniyle İdris Sevinç tarafından plaket takdiminde bulunuldu. Plaket takdiminde konuşan iş insanı İdris Sevinç, Bursa İş Dünyası Platformu’nun yaptığı eleştirileri, önerileri, katkıları önemsediğini ve desteklemekten mutluluk duyduğunu belirtti.
YORUMLAR