Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, Bursa’nın İnegöl ilçesinde bulunan bir imam hatip okulunun öğrenci ve öğretmenlerinin olmadığını belirterek basın açıklaması yaptı.
Toy’un basın açıklaması şöyle:
“Geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştığımız Bursa‘daki “sahibinden satılık devlet okulu” skandalından sonra yeni bir skandalla karşı karşıyayız: Bu kez okul var, öğrenci yok
Bursa‘nın İnegöl ilçesinde bulunan bir imam hatip okulu tam anlamıyla öğrencisiz kaldı. Son bir yıldır öğrencisiz ve öğretmensiz olan okulda yalnızca müdür bulunuyor. Bir yıldır boş olan bu okula Milli Eğitim Bakanlığı, müdür görevlendirerek devletin kasasından maaş ödüyor. Çok sayıda öğretmen ve okul yöneticisi ihtiyacı olan Bursa’da bir okul müdürünün 1 yıl boyunca boş okulda yöneticiliğe devam etmesi izah edilemez. Bu okul özelinde yaşanan durum, ülke genelinin küçük bir örneğidir.
Bursa’nın Türkiye’ de en çok derslik ihtiyacı olan iller arasında en üst sıralarda yer aldığı, kalabalık sınıflar nedeniyle acil 5000 derslik ihtiyacı olduğu gerçeği ortadayken bir okul binasının boş olarak bekletilmesi açık bir şekilde kamu kaynaklarını verimsiz harcamak ve görevi kötüye kullanmaktır. Bir yandan sözde tasarruf tedbirleri açıklanırken diğer yandan kamu binalarında ve kamu görevlilerinde yaşanan bu israf büyük bir çelişkidir. Tercih edilmediği halde boş bir şekilde öğrenci bekleyen bu İmam Hatip binası acilen dönüştürülerek okul bekleyen öğrencilerin kullanımına açılmalıdır.
Acil derslik ihtiyacının her geçen gün arttığı kentimizde yeni derslikler yapmaktan uzak yöneticiler, bir eğitim binasının atıl vaziyette kalmasına da göz yummaktadırlar Bu durum, yalnızca işbilmezlik ve planlama hatasıyla açıklanamaz.
Devletin tüm olanaklarının seferber edildiği bu okullar, eğitim sisteminin kara deliğine dönüşmüştür. Soruyoruz;
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetlerinin yıllardır devletin bütün olanaklarını sunduğu, Milli Eğitim Bakanlığı eliyle açılan kaç tane “öğrencisiz” imam hatip okulu vardır? Bunların kaçında “yalnızca idari kadro” görevlendirmesi bulunmaktadır? Normal şartlarda öğrencisi ve öğretmeni bulunmadığı için kapatılacak olan bir okul, “imam hatip” okulu olduğu için mi kapatılmamaktadır?
Eğitim-İş olarak bu soruların yanıtlanmasını talep ediyoruz. Bugün okullar, asıl varolma nedenleri olan öğrencilerini kaybederken, boş sıralar arasında yalnız müdürler dolaşıyor. İşte laik eğitimden vazgeçmenin bedeli bu tablodadır. Ülkeyi geleceğe taşıyacak olan zihinler kaderine terkedilirken sessiz kalamayız.
Çocuklarına iyi bir eğitim ve gelecek isteyen yurttaşlar her geçen gün laik, bilimsel, çağdaş eğitime yönelmektedir. Bu tablo, çağdaş, laik milli eğitim sistemiyle çağdaş bireyler yetiştirmek yerine “dindar ve kindar nesiller” yetiştirmeyi hedefleyen yöneticilere ders olmalıdır. AKP eliyle topluma dayatılan gerici eğitim, yüzünü dünyaya dönmüş Cumhuriyet çocukları tarafından reddedilmektedir.
Gereksinim ve talep kriterlerine aldırmadan açılan, ancak başarı oranı yükseltilemeyen ihtiyaç ve talep fazlası imam hatip okulları bir an önce diğer okul türlerine dönüştürülmeli; nitelikli, bilimsel eğitim öğrencilerimizle; atama bekleyen öğretmenlerimiz de öğrencilerine kavuşturulmalıdır.
YORUMLAR