Bursa Veteriner Hekimler Odası’ndan yapılan açıklama şöyle:
“Son günlerde, ne yazık ki içlerinde Bursa’nın da olduğu barınak haberleri toplumun bu konuda duyarlı kesimlerini insanlığından utandırmaya devam ediyor. Ölüm kanununun çıkmasına neden olanların iddia ettikleri gibi Türkiye’de ne kuduz artıyor, ne hidatik kist artıyor ne köpek saldırıları ne de köpek kaynaklı trafik kazaları artıyor, artan sadece bu kanun nedeniyle duran kısırlaştırmaların sonucunda yine köpek sayısı ve yine köpek ölümleri!
Ölümü güzelleştirmek için ‘’ötanazi’’ diyen, koşullarını ‘’kanuni ve tıbbi’’ diyerek genişleterek kanuna dolaylı olarak yerleştirenler yüzünden, köpeklere uygulanan şiddet arttı, hayvanları kasten öldürmek yeniden normal hale geldi. Toplumda zaten artmış olan şiddet eğilimi daha da körüklendi.
Ve yine kanunu destekleyenlerin büyük bir vicdansızlıkla ortaya attıkları ‘’çocuk mu köpek mi’ gibi akla mantığa sığmayan tartışmayı da hatırlayalım; çocuklar köpekler nedeniyle değil ama Narin gibi annesinin evinde, bazı yeni doğanlar gibi sağlık hizmeti ve hayat vermesi gereken hastanelerde ya da henüz 7 yaşındaki Şirin gibi mezarlıkta tecavüz edilerek ölmeye devam etmektedir.
Olacak dediklerimizin tamamı olmaya devam ediyor, kısırlaştırmalar azaldı, toplumsal barış bozuldu, halk ve belediyeler, veteriner hekimler karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Biz buna izin vermemek için direnmeye, bu konuda sözümüzü söylemeye devam edeceğiz, yaşatmak üzerine yemin etmiş bir mesleğin, sırf birileri istedi diye, bilime karşı durarak ölümle anılmasına izin vermeyeceğiz.
Belediyelerde görevli meslektaşlarımıza sesleniyoruz;
Çok zor bir süreçten geçiyorsunuz, geçiyoruz, bu dönemde daha duyarlı, daha gayretli olmak, daha çok çalışmak zorundasınız, çok zor olduğunu biliyoruz ama Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak yanınızda olduğumuzu, sesiniz olmaya hazır olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Görevini ihmal eden belediye başkanı ya da görevlisine görevlerini hatırlatmaya hazırız. Yeter ki sizler yaşamdan yana olun, meslek yeminimizi her saniye aklınızda tutun.
Ve Belediye Başkanlarına sesleniyoruz;
Gemlik örneğinde olduğu gibi, hayvanseverleri yanınıza alıp, savcılığı çağırıp sorumlu veteriner hekimi ya da müdürü görevden alarak basın açıklaması yapmak görevini yerine getirmek değildir, geride kalan personel ne olacak?
Beklentimiz, belediye başkanlarının veteriner hekim kıyımı yapması değil, sorunun asıl sebebi olan 7527 sayılı yasaya karşı çıkmalarıdır. Barınakların sokaklardaki köpeklerin toplanıp hayvan refahı gözetilerek bakılmasına uygun olmadığını sürekli olarak dile getirmeleridir.
Köpeklerin kalabalık gruplar halinde bir yerlere kapatılmasının kaçınılmaz sonucunun bu olduğunu defalarca dile getirdik, doğal yaşam alanları yapıp dişi erkek köpekleri ayırdığınızda bu manzarayla daha çok karşılacaksınız.
Açlık ya da anksiyete nedeniyle köpekler birbirini parçalarken sessiz kalan, müdahale etmeyen personeli de kabul edemeyiz.
Bizler, hangi şehirde olursa olsun, görev ihmali olan, meslek etiğine uymayan personelin de meslektaşlarımızın da yanında durmayacağız, bu bizim mesleğimize, bizden önceki ve sonraki veteriner hekimlere karşı sorumluluğumuzdur. İdari görevi olan müdürler, personele görevini hatırlatmakla yükümlü olduğu gibi, personel de barınağa girdiği andan itibaren kendilerine emanet olan canlılara karşı sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdür.
7527 sayılı kanun bir an önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeli, 5199 etkin olarak uygulanmaya başlanmalı, kamu destekli barınak projeleri gündeme gelmeli, belediyelere ayrılan kısırlaştırma bütçesi arttırılmalı, agresif karakterli köpeklerin barınakta yaşamlarına müsaade edecek şartlar hazırlanmalı ve kırsalda bir an önce kısırlaştırma çalışmaları hızlandırılmalıdır.
Tüm belediye başkanlarını bizimle birlikte bu yasaya karşı durmaya davet ediyoruz.”
YORUMLAR