Ülkenin tümünü ilgilendiren film gibi bir ara seçim, yaklaşık 20 küsur yıl önce Bursa’nın şirin beldesi, Uludağ’ın incisi Kirazlı’da yaşanmıştı…

ÖNCE KİRAZLI

Bu küçük köy, önce belde yapılıyor, ardından belediye başkanını seçmeye çalışıyordu… Amaç genel seçim öncesi, toplumun nabzını tutmak, bir anlamda kamuoyu  yoklaması yapmaktı.

Siyasi parti liderleri günlerce Kirazlı yollarını aşındırdı sonra da asfaltladı… Kimler yoktu ki; dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Refah Paritili Recep Tayyip Erdoğan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz bir kalemde sayabildiklerimizdi…

Başbakan Çiller’in helikopterle iniş yaptığı Kirazlı, adeta rüya aleminde yaşıyordu… Yeni yollar açılıyor, kına salonu yapılıyor, eski köye yeni adet bir futbol sahası kazandırılıyordu. Hizmette sınır yoktu…

Yerelde iktidar olan parti, belediyesiyle (ANAP), muhalefetteki de (DYP) İl Özel İdaresi  aracılığıyla yatırım yağdırıyordu.

Sandık, adayların çok önündeydi… Sonunda Kirazlı başkanını seçiyor rüya bitiyordu. İlginin odak noktası o Kirazlı’nın, sonraki yıllarda ne beldeliği, ne de belediyeliği kaldı. Bugün Osmangazi ilçesinin Uludağ’daki bir mahallesi…

10 YIL SONRA OVAAZATLI’DA BİR ŞENLİK DAHA  

Bursa on yıl sonra yine böyle bir seçime bir kez daha ev sahipliği yapıyordu… Plato bu kez Mustafakemalpaşa’nın Ovaazatlı beldesine kurulmuştu. 2009 yerel seçimleri öncesi belediyesi kapatılan belde, yargı kararıyla hakkını geri alıyor ve yeni başkanını seçmek için gün sayıyordu. 12 Eylül 2010 günü yapılan Anayasa değişikliğiyle ilgili referandum bitmiş, sıra Ovaazatlı seçimine gelmişti. Referanduma “hayır” diyen bu küçük belde, 12 Haziran 2011 genel seçiminden sadece 6 ay önce sandığa gidecek, 5 Aralık 2010 günü alınacak sonuç, tüm Türkiye’nin eğiliminde etkin olacaktı!

Aslında Ovaazatlı’nın ilginç bir seçim grafiği vardı. Bu küçük beldenin seçmeni genellikle liberal partilere oy veriyordu. 2004 yerel seçiminde ANAP adayı ipi göğüslemişti…2007 genel seçiminde AKP Türkiye genelinde yüzde 47 oy oranına ulaşırken, Ovaazatlı’da DP’nin ardından ikinci sırada kalmıştı.

Daha da önemlisi, 12 Eylül 2010 günü yapılan referandumda hayır oylarının oranı yüzde 73’tü… Bu hayır oyları iktidar partisini daha bir kamçılamıştı. Üstelik belediye seçiminde alınacak sonuç, yaklaşan genel seçim için belki de ölçü olacaktı. Referandum sonuçları da muhalefeti umutlandırıyordu. Seçim hazırlıkları bu sonuçlar üzerineydi. CHP kendinden çok emin ve beklentisi yüksekti. Kendisi küçük, ama seçimdeki anlamı büyük Ovaazatlı’da, seçim yarışı iyice kızışmıştı. MHP de ipi göğüslemek istiyordu. Demokrat Parti il teşkilatıysa, Ahmet Özal ile bu yarışa katılmıştı.

Kirazlı benzeri bir senaryo yazılmış Ovaazatlı’da sahneye konmuştu… Genel başkanların, yardımcılarının biri gidiyor diğeri geliyordu…

AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’dan sonra CHP’nin yeni lideri Kılıçdaroğlu bile Ovaazatlı’ya gelerek seçmenle buluşuyordu… AKP’den koparak Türkiye Partisi’ni kuran ünlü politikacı Abdüllatif Şener’in de yolu bu küçük beldeye düşüyordu…

Siyasilerin gösterisi sürerken, bir söylenti yayılıvermişti Ovaazatlı’da… İktidar partisi seçimi kaybederse, yeşil kartlar sahiplerinden geri alınacaktı.

Bu bir seçim taktiği miydi, yoksa gerçek mi anlaşılamadı.

Ovaazatlı Belediyesi’nin kapatılmasının ardından belde sakinleri hizmet alamadıklarını söylerken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bunu propaganda malzemesi yapıyordu. MHP de  farklı bir strateji izliyordu… Partili belediye başkanları, Ovaazatlı’nın adeta emrindeydi. Tam anlamıyla lojistik destek üzerine çalışıyorlardı. Belediyeyi kapatan Adalet ve Kalkınma Partisi, seçim öncesi Bursa İl Örgütü aracılığıyla beldenin taleplerini alıyor ve bunları vaat listesine ekliyordu. Seçime bir gün kaldığında Bursalı bakan Faruk Çelik ile beldeye çıkarma yapan iktidar partisi, yaptığı mitingde bir dizi vaatte bulunuyordu. Çelik ayrıca, Ovaazatlı’dan biber kurutma tesisi talebi aldıklarını ve bu projenin gerçekleşmesi için seçimin ardından 1 milyon liranın belediyenin hesabına yatacağını kaydetmişti. Çok somut bir projeydi ama, bir kısım seçmen ve bazı politikacılar, olaya mizahi açıdan bakıyordu. AKP vaatlerini somutlaştırmak için seçim öncesi bir iş makinesini beldeye getirmişti.

Belde kadınlarının oyu da çok önemliydi… Bir parti kadınlara küçük bir gezi düzenliyordu… Diğer bir aday da gezinin daha büyüğünü organize etmişti.

Ovaazatlı seçmenler, hiçbir jesti geri çevirmiyordu ama, yaşanan kargaşa ortamından da rahatsız oluyordu… AKP yöneticileri, iktidar olmanın rahatlığıyla vaat yarışını hızlandırırken, muhalefetin söyleyeceği sözler sınırlı kalıyordu.

Herkes bu yarışta birinciliği elde edeceğini umut ediyordu. Bu düşünce içinde verilen sözlerin, gerçekçi olup olmadığına bile bakılmıyordu… Oysa kadın seçmenlerin bir bölümü politikacı söylemlerine temkinli yaklaşıyordu…

Ve seçime sadece 24 saat kalmıştı. İktidar partisi yöneticileri çok farklı bir kampanya sergiliyordu… Ovaazatlı sakinleri, Bursa’nın simgesi bir damak tadını mutlaka tatmalıydı… Hem de en ünlü bir markayla…

İddialara göre, AKP yöneticileri seçim yasağına rağmen, son gece sohbet arasında seçmeni ikna ediyordu…

Dikkati çeken vaatlerin yanı sıra, AKP’nin yeni projelerinden biri olan Roman açılımı da devreye sokuluyordu… Yoksullukla mücadele eden Roman vatandaşların yaşadığı bölge, o güne değin kimsenin ilgisini çekememişti. Belki de bu nedenle 12 Eylül referandumunda onların verdiği oylar dikkat çekiciydi.

132 oyu olan bu bölge insanı belki de belediye seçiminin kaderini belirleyecekti. Bu nedenle verilen vaatlerin önemi büyüktü. Politikacılar yapacağını yapmış, sıra seçmene gelmişti… Seçimi AKP adayı İlhan Gürkaş kazanıyordu. Hem de ezici bir üstünlükle… MHP onlardan oldukça geride kalmıştı… Ovaazatlı 3 ay önce, Anayasa değişikliğini onaylamamış, buna karşın AKP belediye başkanı adayını yönetime getirmişti.  Seçimin aktörleri, kişilerden çok, vaat edilen iş makinesi, kamyon, hizmet aracı ve 1 milyon Türk lirasıydı.

Ovaazatlı için büyük önemi olan biber kurutma tesisi için kasa yerine İl Özel İdaresi hesabında tutulan 1 milyon Türk lirasının akıbeti ne olmuştu? Bilen çıkmadı. Her dönemde sandıktan şaşırtan sonuçlar çıkartan Ovaazatlı seçmeni, bu yerel ve özel seçimden sadece 6 ay sonra bu kez  genel seçim için sandık başındaydı. Sayım yapılmış, CHP 521, AKP 287  ve MHP de  266 oy almıştı. Verilen sözlerin, tam olarak yerine getirilmediğini, yerel yönetim ile genel seçimin farklı olduğunu adeta haykırmıştı Ovaazatlı… Yaşanan sadece buydu…