Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 13’üncü Büyükelçiler Konferansı kapanışında açıklamalarda bulundu.
Konferansta yapılan değerlendirmelerin büyük önem taşıdığını söyleyen Çavuşoğlu, “Sahada ve masada güçlü bir dış politikayı, akil, adil, müşfik bir şekilde uyguluyoruz. Dış politikamız açısından güçlü bir kamu diplomasisi faaliyeti oldu” açıklamasında bulundu.
“26 AĞUSTOS’TA BU MEKANİZMANIN İLK TOPLANTISINI YAPACAĞIZ’
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç ile imzalanan Mutabakat Zaptı sonucu kurulan ortak komite toplantısının ilkinin ne zaman yapılacağına ilişkin, “İsveç ve Finlandiya’dan henüz bu belgede ve açıklamalarda taahhüt ettiklerini yerine getirmediklerini görüyoruz, bu yönde atılan bir adım görmüyoruz. Açıklama var, niyetli olduklarını söylüyorlar; ama somut adım görmek istiyoruz. Bu somut adımların takibini yapmak için mekanizma onların teklifi ile kuruldu. Temmuz ayında bir araya gelme teklifinde bulunduk. Bizim için bir zaman baskısı yok, terör ile mücadelede elbette var; ama neticede NATO ülkesi olmak isteyen onlar. Onlar da Ağustos ayını teklif ettiler, 26 Ağustos’ta bu mekanizmanın ilk toplantısını gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
‘BAŞKONSOLOS VE BÜYÜKELÇİLERİMİZİN SAYISI ARTMAYA DEVAM EDECEK’
Bakan Çavuşoğlu, İsrail ve Mısır’la sürdürülen normalleşme çalışmalarına ilişkin gelen soruya, “Bir normalleşme süreci başladı. Bu normalleşme süreci bizim ilkelerimiz ve tavizlerimizden vazgeçmek anlamına gelmediğini söylüyoruz. Özellikle Filistin konusu. Sonuçta İsrail ile normalleşme sürecinde adımlar atıyoruz, bunlar devam ediyor. Şu an İsrail’de bir seçim ortamı var, seçimlere kadar olur mu, olmaz mı bir şey diyemem; çünkü iki tarafta da olması gerekiyor. Mısır’da geçen gün açılış konuşmasında da söyledim. Suudi Arabistan ve BAE’de yakaladığımız ivmeyi onlarla da yakalamak isteriz. Ayrıca yeni misyonlar da açıyoruz, sadece bu 2 ülkeye büyükelçi atama ile değil yeni misyonlarımız ile beraber de başkonsolos ve büyükelçilerimizin sayısı artmaya devam edecek” cevabını verdi.
‘ERMENİSTAN’IN DA BİRAZ DAHA KARARLI VE CESUR OLMASI LAZIM’
Ermenistan ile de özel temsilcilerin görüştüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, “Bazı adımlar atıldı. Azerbaycan ile eşgüdüm içindeyiz. Bunu söyleyince Ermenistan’dan bazen rahatsızlık duyulduğunu da öğreniyoruz. Ama biz en başından beri şeffaf bir ülkeyiz. Genel anlamda Güney Kafkasya’daki normalleşmeden bağımsız düşünmek mümkün değil zaten. Birlikte adım atalım, her ne kadar normalleşme sürecimizde diyaloğumuz ikili olsa da tüm Güney Kafkasya’nın istikrarı için hepimizin adım atması lazım. Bu konuda Ermenistan’ın da biraz daha kararlı ve cesur olması lazım, oyalama taktiğinden vazgeçmesi lazım. Biz bu konuda Türkiye olarak samimiyiz Ermenistan’ın da samimi olması lazım, Azerbaycan’ın da samimi olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
‘BUGÜNE KADAR YAPTIKLARIMIZI AB İLE YAPSAYDIK, AB KÜRESEL BİR AKTÖR OLURDU’
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine ilişkin oluşturulacak program ile Türkiye’nin nasıl Avrupalı olduğunun anlatılacağını söyledi. Bu programın AB üyelik sürece ile ilgili bir stratejik hedef olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Üyelik sürecimiz ile ilgili maalesef bir mesafe görmüyoruz. Ama biz yine teknik anlamda, siyasi engelleri kaldırıp her konuyu görüşmeye hazırız diyeceğiz. AB tarafından henüz samimi görüşme, müzakere yaklaşımı görmüyoruz, biraz oyalama var. Ayrıca bugün Avrupa’da sorunlar var. Sorunların çözümü konusunda ortaya tek başına irade koyabilen tek ülke Türkiye. Sorunların çözümü konusunda kafa yoran, somut adımlar atan ülke Türkiye. Bizim bugüne kadar yaptıklarımız ve yapıyor olduklarımız AB ile yapsaydık, AB küresel bir aktör olurdu ve ayakta alkışlanırdı. Bu sorunlar hepimizi etkileyen sorunlar, bu konularda da Türkiye vazgeçilmez ülke. Vazgeçilmez ülke ile sorunların çözümü için neler yapabiliriz, fırsatları nasıl değerlendirebiliriz bunları görüşeceğiz. Avrupa’nın gerçekten buna ihtiyacı var. Avrupa’nın içinde savaş var, sorun var. İçinde olduğumuz bu kıtaya sorumluluğumuz da var, biraz daha odaklanmak istiyoruz, bunu söylemek istiyoruz” açıklamasında bulundu.
‘MUHALEFET İLE SURİYE’DEKİ REJİMİ BİZİM BİR ŞEKİLDE ANLAŞTIRMAMIZ LAZIM’
Bakan Çavuşoğlu, Suriye’de amacın teröristlerin temizlenmesi olduğunu vurgulayarak, “Astana Formatı’nın amacı bu sorunu bir çözüme kavuşturmak. Bunun yolunun da siyasetten, diplomasiden geçtiğini söylüyoruz. Diplomasi masasında çözülecek. Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz. Orada gerçekten bağımsız insanlar da var. Rejim de var, muhalefet de var. 11 yılı geçti, birçok insan öldü. Birçok insan ülkesini terk etti. Bu insanlar dönebilmeliler, Türkiye’dekiler de dahil. Bunun için burada kalıcı bir barış olması lazım. Yeniden inşa konusunda adımlar atmamız lazım. Ateşkes olmadan, barış olmadan da yeniden inşa konusunda kimse yardım etmek istemiyor” dedi.
‘AÇIK İHLALE MÜSAMAHA GÖSTERMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’
Yunanistan ile Türkiye arasında son günlerde tırmanan gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Sonuçta burada da tüm sorunların hepsinin kapsamlı bir şekilde çözülmesi konusunda Türkiye irade ortaya koyuyor ama Yunanistan zamana oynuyor burada. Özellikle bizim bize yakın adalarda Lozan ve 1947 Paris Barış Anlaşması ile Yunanistan’a verilen adalarda Yunanistan’ın buraları silahlandırdığı açık ortada. Biz bunu Birleşmiş Milletler gündemine de taşıdık. Bunun da takipçisi olacağız. Uluslararası hukukun ve anlaşmaların açık ihlalidir. Açık ihlale müsamaha göstermemiz mümkün değil.”
SURİYE İLE GÖRÜŞME
Suriye ile herhangi bir görüşmenin olup olmayacağına dair ise Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Bir ara istihbarat arasında görüşmeler olmuştu. Daha sonra bir kesinti oldu. Şimdi tekrar başladı. Sonuçta bu istihbaratlar arasındaki görüşmede birçok önemli konular gündeme geliyor, alınıyor. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Herkesten daha fazla destekliyoruz. Yanı başımızda olan bir ülkenin sınır bütünlüğü toprak bütünlüğü ve barışı bizi doğrudan etkiliyor olumlu anlamda. Sonuçta bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz her zaman destekleriz. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Suriye’de birlik beraberlik olmazsa bölünme riskiyle karşı karşıya. YPG/PKK’nın tek amacı Suriye’yi bölmek. Suriye’nin bölünmesini engellemek için Suriye’de güçlü bir yönetimin olması lazım.”
YORUMLAR