CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu adına avukat Onur Tatar tarafından Danıştay’a sunulan dilekçede, 1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle, zeytinlik alanların maden sahasına dönüştürülmesine izin verildiği anımsatıldı.

“ZEYTİNLİKLER MADEN ALANLARINA TERCİH EDİLMEMELİ”

Anayasaya göre herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, maden işletmeciliğinin ise Anayasal yaşam hakkı ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına aykırı, çevreye ve doğaya zarar veren bir sektör olduğu belirtilen dilekçede, “Zeytinlikler maden alanlarına tercih edilmemelidir. Maden sahası için zeytin alanlarını gözden çıkaran dava konusu düzenleme bu nedenle Anayasa’nın 56. maddesine aykırıdır” denildi.

Dilekçede, zeytin ağacının kanunla korunan bir tarım ürünü olduğu, yürürlüğe konulan düzenlemenin ise “3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Kanunu’nun 20. Maddesinde” yer alan hükümlere aykırı olduğu ifade edildi.

Kanunun 20. Maddesinde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 km mesafede zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinliklerin gelişmesine engel olacak tesis işletilmesinin yasaklandığı” kaydedilen dilekçede, zeytin alanlarının özel koruma altına alındığı ve dikkate alınması gereken düzenlemenin bu kanun olduğu vurgulandı. Dilekçede, “Dava konusu Yönetmelik değişikliği ile normlar hiyerarşisi düzeni göz ardı edilerek 3573 sayılı Kanuna aykırı düzenlemeler getirilmesi hukuka aykırıdır” ifadesi kullanıldı.

KAMU YARARINA AYKIRI

Danıştay’ın daha önce bu konuda verdiği karara da atıfta bulunulan dilekçede, düzenlemenin kamu yararına da aykırı olduğunu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Dava konusu Yönetmelik değişikliği, daha önce defalarca gündeme gelen ve kamuoyunun yoğun baskısı ile geri çekilmek zorunda kalınan bir düzenlemedir. Ekonomik olarak zeytin tarımının yapıldığı belli bir düzende dikilmiş bakımlı kapama zeytinlik özelliğindeki verimli zeytinlik alanlar, Yönetmelikle önü açılan maden işletmeleri tarafından geri dönülmez zararlara uğrayacaktır. İptalini istediğimiz yönetmelik maddesi, tartışmasız şekilde kanuni düzenlemelere ve toplum yararına açıkça ve ağır biçimde aykırıdır. Yönetmelik maddesinin uygulanmaya başlaması halinde birçok tarım arazisi yol olacak ve telafisi güç durumlar ortaya çıkacağı açıktır”