CHP Bursa’da kongre günü I Başkan adaylarından karşılıklı salvolar

Bursa siyasetinde gözler bugün CHP’deydi… CHP Bursa İl kongresinde üç başkan adayı partililere seslendi. Turgut Özkan, Nihat Yeşiltaş ve Gürkan Akdoğan’ın karşılıklı eleştirileri dikkat çekti.

CHP Bursa’da kongre günü I Başkan adaylarından karşılıklı salvolar

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan CHP Bursa İl kongresi öğle saatlerinde başladı.

Konukların ve delegelerin konuşmaları 5 saati aşarken, başkan adayları kurada belirlenen sırayla kürsüye çıktı.

Kongreye seslenen ilk başkan adayı Av. Turgut Özkan oldu.

Özkan’ın mesajları şöyleydi:

ÖZKAN: KARA PROPAGANDAYA YENİLDİK

“Parti tarihininin en uzun süre görev yapan yönetim kuruluyuz. Pandemi ve deprem felaketini yaşadık. Herkes uyum içerisinde çalıştı, bu başarımızın göstergesidir.

30 yıllık hayal gerçek oldu, ev sahibi olduk. Bu sayede il binamızı seçim merkezi olarak kullandık. Genel Merkez’in sistemi çöktü, bizim ki çökmedi. Tek bir oyumuz, tutanağımız ziyan olmadı.

Bursa sorunlarını gündeme taşıdık. Tek adam rejimine karşı savaştık. Kara bir propagandaya yenildik.

Önümüzde yerel seçim var. Cumhuriyet düşmanlarına izin vermemek için yeniden adayım. Tepeden tırnağa değişim vadediyorum. Değişim diyenlerin kendisi değişecek, örgütü ayağa kaldıracağız. Belediye başkanlıklarını partimize kazandıracağız.

ÖZKAN: SAĞDAN GELEN ADAYLARA SON

Sağdan gelen adaylara son. Bir daha asla sağdan aday gelmeyecek. Terk edilen ön seçim sistemini neye mal olursa olsun delegenin önüne getireceğiz.

Tüm ilçe binalarının kendi binalarına sahip olmasına çalışacağız. 30 yıldır belediyemiz var ilçe binamız yok. Böyle 100 yıllık parti mi olur? 44 ayda belli bir deneyim edindik. Yerel seçim için çalışmaya hazırız. Bunun için siyaset üretebilen Atatürkçü bir yönetim kurulu oluşturduk. Tarafsız olsunlar diye belediye başkanından talepte bulunmadık.

ÖZKAN: BELEDİYE BAŞKANININ GÖREVİ SİYASETE YÖN VERMEK DEĞİL

Bu liste örgütün emekçinin listesidir. Kompradorların değil, bu örgütü artık siz değil emekçiler yönetecek. Belediye başkanlarını delege yazmadım. Sizin göreviniz ilçenizi güzelleştirmektir siyasete yön vermek değil, izin vermem. İlçeyi ziyarete gidiyorum bir tane delege yok. Böyle olur mu Hayri Başkan?

(Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin’e) Kendisini delege yazmadığımız için genel merkeze yazı yazdı. Siz açıkça bir adayı desteklerken bana sordunuz mu?

ÖZKAN: BENİM ARKAMDA CHP’NİN IRGATLARI VAR

Büyükşehir Belediyesi AKP’deyse sizin suçunuz. Kendisini listede görmeyince arkasına bakmayan PM üyeleri var. Siz mi devam edeceksiniz siyasete? Benim arkamda siyasi destek yok, CHP’nin ırgatları var. 74 toplantının beş tanesine gelmediler. Tek başımıza savaşıyoruz. Tepeden inme belediye başkanları ve milletvekilleri istemiyorsanız bana oy verin. Sağdan oy almak için Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına yanaşılsın istemiyorsanız, bana oy verin. Bize seçim kaybettiren bu kadrodan kurtulmaya var mısınız Bursa’yı üyeler ve delegeler yönetecek ben bunun sözünü veriyorum.

Özkan’ın ardından kürsüye Nihat yeşiltaş çıktı.

Yeşiltaş’ın mesajları özetle şöyleydi:

YEŞİLTAŞ: ROTASIZ GEMİYE RÜZGAR FAYDA ETMİYOR

“Türkiye kelimenin tam anlamıyla bir emek cehennemi yaşıyor. Yemin olsun ki insanca yaşamı bu halka çok görenleri yeneceğiz. Emekçilere, emeğin kenti Bursa’dan bin selam olsun.

Can Atalay için özgürlük talebimizi yineliyoruz. Gezi’yi savunduğu için tutsak edilenlere selam olsun. Özgür bir ülke için özgürlüğünü feda edenlerin elinden tutup bu ülkeyi yeniden büyüteceğiz, yemin olsun.

AKP’nin ve Cumhur İttifakı’nın yarattığı cehennem insanımızı uçuruma sürüklüyor. Bu gerici kuşatma ideolojik bir mücadele verilmeden yok edilemez. Rotasız kalmış bir gemiye rüzgar fayda etmiyor. Biz rotamızı emeğe çevirip yola çıkıyoruz. Size söz veriyorum öyle bir örgüt inşa edeceğiz ki CHP arabasını gören yoksullar işte bizimkiler geldi diyecek.

YEŞİLTAŞ: BURSA CEHENNEMİ YAŞIYOR

Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi ise Cumhuriyeti kuran parti de öyle olmalıdır. Biz de bu kentin mazlumlarının sesi olmak için geliyoruz. Bursa kendisine yakışmayan bir anlayışla heba oluyor. Gürsu-Çalı metro sözünü verip inkar edenler işleri çekilmez hale getirdi. Trafiği sorun olmaktan çıkaracağız diyenler şimdi ben de trafik çekiyorum diyor. İnegöl Belediye Başkanı iken havası kirli diyenlere gidin Keles’te yaşayın diyenler Bursa’nın havasını da mahvetti. Bu kent Türkiye’nin en borçlu ikinci kenti durumunda. Kent içi düzensiz sanayisi, yasaklanan festivalleri, tükenen yeşiliyle Bursa başka bir cehennem yaşıyor. Bundan kurtulmak zorundayız.

YEŞİLTAŞ: BİZİ BİRLEŞTİREN AYIRANDAN DAHA GÜÇLÜDÜR

Büyükşehir Belediyesini kazanmış CHP’nin il başkanı olmak için geliyorum. Önümüzdeki yerel seçimlerin anlamını net olarak anlayamazsak mücadelemiz yarım kalır. Yapmamız gereken birlik ve beraberlik içinde seçimlere hazırlanmaktır. En son 46 yıl önce Bursa’da seçim kazanan bir partinin kendi içinde çatışması kabul edilebilir bir durum değildir. Bizi birleştiren bizi ayırandan daha güçlüdür. Bursa’nın daha önce görmediği bir muhalefet cephesini oluşturmak için geliyoruz. Önümüzü halka dönüp birlikte yürüyeceğiz.

YEŞİLTAŞ: YILDIRIM 4 YILDIR SOKAKTA İL BAŞKANI BİR KERE GELMEDİ

(Turgut Özkan’a yönelik olarak) Ben bütünleştirmek için ayrıştırıcı konuşma yapmayacaktım ama az önce il başkanı öyle bir konuştu ki sanki kendisi il başkanı değil. CHP Yıldırım 4 yıldır sokakta il başkanı bir kere bile gelmedi. Siz ayrıştırmaktan yanasınız biz birleştirmekten yana. Sayın Özkan siz kendi Büyükşehir adayınızı, milletvekillerinizi itibarsızlaştırdığınızın farkında mısınız? Bu isimlerle nasıl çalışacaksınız?

YEŞİLTAŞ: ÖN SEÇİMİ NİYE REDDETTİNİZ?

Sayın Özkan ön seçim diyorsunuz ya, örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı gelip de Yıldırım Ilçe Başkanı ön seçim dediğinde niye reddettiniz, bu üyelerle olmaz demediniz mi, bırakın şu iki yüzlü siyaseti. Sağcı aday istemiyorsun ya keşke Baro seçimlerinde sağcı Zekeriya Birkan’ın listesinde olmasaydın.

YEŞİLTAŞ: AHLAKSIZ TEKLİF VARSA GELİP AÇIKLASINLAR

Kırgın küskün olan herkese gittim gelin büyükşehiri birlikte kazanalım dedim. Birileri çıktı ahlaksız teklif dedi. Ahlaksız teklif varsa gelsinler burada bana bunu teklif etti desinler.”

Yeşiltaş’ın ardından kürsüye son olarak Gürhan Akdoğan çıktı.

Akdoğan şunları söyledi:

AKDOĞAN: MUSTAFA KEMAL’İN İLKELERİ DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİĞİMİZ İÇİN GÖREVDEN ALINDIK

“Ben 2007 yılında göreve geldikten sonra 17 Haziran 2012 yılında görevden ayrıldım. 11 yıldır neredeydin falan deniyor da o nerede anlatacağım? 2012 yılında biz ideallerimiz uğruna Mustafa Kemal’in bize gösterdiği doğrultuda hareket ettiğimiz için görevden alındık, üç ay sonra yapılan kongrede iki oyla kazandık. Bir sene sonra dedik ki artık burada pek yapacağımız bir şey yok. Parti örgütüyle kavga edecek durumumuz da yok. Ancak o günden sonra durduk mu durmadık. O gün sondan sonra kentin bütün sorunlarıyla yakından ilgilendik.

AKDOĞAN: BEDEL ÖDEDİM

Partinin eksikliklerini söyleme cesaretini göstereceğiz. 2011’de Sayın Genel Başkan laiklik tehdit altında değildir dediğinde neden duymadık? 2015 yılında ne oldu bu ülkede? Bir gerici kalkışma hem de laikliği tehdit edecek şekilde. Demek ki laiklik tehdit altındaymış. Peki Ekmeleddin İhsanoğlu cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiğinde hepimiz tıpış tıpış oy kullanmaya gidecektik. Gittik mi? Gittik. Beğendik mi şimdi? Söyleyenlerden bir tanesiydim. Tüm bunların bedelini ödedim. Neden biliyor musun? Mustafa Kemal’in, kurucu değerlerimizin arkasından gittiğim için…

AKDOĞAN: HESAP VERMESİ GEREKEN YÖNETİCİLERDİR

28 Mayıs’ta ne olduysa herkes değişim ister olur. Ya değişim nasıl bir değişimdir? Değişim sadece birinin oradan oraya gitmesi veya gelmesi midir? Yoksa değişim köklü bir yaklaşımla durum analizi yapılarak bir değişim mi? Hesap vermesi gerekenler yöneticilerdir. Şu kürsüden birisi de biz burada yanlış yaptık dedi mi?

AKDOĞAN: GENÇLER BİZDEN DAHA İYİ BİLİYORLAR

‘Güçlü örgüt güçlü Bursa’ diye yola çıktık. Bütün hazırlıklarımızı genç arkadaşlarımız yaptı. Nasıl bir muhalefet cephesi oluşturulacağına paylaştım. ‘Güçlü muhalefet’ dedim, arkadaşlarım ‘biz iktidar istiyoruz’ dediler. Bütün çalışmalarımI o genç çocuklar o genç adamlar genç insanlar yaptılar. Ben karışmadım. Bizlerden çok daha iyi biliyorlar. Bursa’daki muhalefet cephesi CHP’nin önderliğinde sivil toplum örgütleriyle olur. Hatta ve hatta basınla olur. En önemlisi basınla olur. Mesela TEKNOSAB diye bir şey var. Kim yapıyor? Ticaret Sanayi Odası başkanı. Oradaki bütün ihaleleri, bütün inşaat işleri. Dört kişi biliyor bunu Bursa’da. Niye siyasallaştıramadık? Cumhuriyet Halk Partisi neredeydi?

AKDOĞAN: ÖRGÜTÜ ONARMAK İÇİN GELİYORUZ

Bizim birilerini seçmemiz lazım. Bizim seçtiklerimizi genel merkeze götürmemiz lazım. Delege pazarlığı olmaz. Demokrasi kurallarının işletilmesidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi onarım sürecini yönetmeye, güçlü bir örgüt yaratmaya adayız. Söyleyecek sözümüz bitmedi. Ölene kadar da bitmeyecek. Bu kentle de bu ülkeyle de ilgileneceğiz. Her alanda saydamlık, şeffaflık, kazanımcılık hesap verilebilir, denetlenebilirlik, bunların olmadığı hiçbir örgütte başarı sağlanamaz. Bunu yerleştirmek zorundayız. Biz bu örgütü onarmak için geliyoruz. Ama nasıl? Değişim ilkelerden taviz vermeden o ilkeleri güncelleyerek yapılan bir değişimdir.  Hiç kimsenin adayı değiliz. Bizim delege listemize bir kişi müdahale edememiştir.

AKDOĞAN: ADAYLIKTAN ÇEKİLMEM İÇİN BİR TEK YILDIZLARI TEKLİF ETMEDİLER

Adaylığımı 30 Ağustos’ta açıkladım. O günden sonra buradan ve geçmişte genel merkezde görev yapmış üst düzey bazı insanlar dahil olmak üzere bana bir tek yıldızları teklif etmediler. Çekilmem. Çıktığım yoldan dönmem. ‘İl başkanı olma, bütün dengeleri değiştirdin, karıştırdın. Sen parti meclisi üyesi ol’ dendi. Yapıldı bunlar. Yapılmadığını kimse söyleyemez. Biz hiç böyle bir ilişkinin içinde olmadık.”

Konuşmaların ardından oy kullanma işlemlerine geçildi.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir