Cumhuriyet Halk Partisi Osmangazi Gençlik Kolları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından gözaltına alınan gençlerle ilgili demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesine dikkat çeken bir basın açıklaması düzenledi.
CHP Osmangazi İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın toplantısına CHP Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz ve parti üyeleri de katıldı.
Osmangazi İlçe Başkanı Raşit Gürbüz, “Gençlerimizi, insanlarımızı gözaltına alıp tutukluyorlar. İş konusunda sağlık konusunda tedirginler. Özellikle gelecek kaygısıyla yaşıyorlar. Niye böyle mutsuz olsunlar ki? İBB Başkanı’nın haksız ve delilsiz yere tutuklanmasına doğal olarak haklarını kullanarak düzenlenen gösterilere katılan gençlerimizi derhal bırakın. Gelecek Cumhuriyet Halk Partisi’nin olacak. Hepimiz refah içinde yaşayacağız umuduyla gelen şevkleri ve heyecanları olan gençlerimizin heyecanlarını kırmayın. Bu topraklarda yaşamak isteyen bu toprakları vatan bilen ve bundan sonra da öyle olacak gençlerimiz kutluyorum. Tutuklu olanların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. İmza kampanyalarında da gördüğümüz kadarıyla halkımız da karşı çıkıyorlar. Artık iktidar köşeye sıkışıyor ve agresifleşiyor” dedi.
Gençlik Kolları Başkanı İbrahim Umut İnce, “Bugün bu basın açıklamamızı düzenleme sebebimiz bir hak arayışı, anayasa savunuculuğudur. Bizi yıldıracaklarını düşünen bir grup saray soytarısına burada olduğumuzu hatırlatmaktır. Dün meydanlarda haykırdığımızı bugün burada söylüyoruz. Harami saltanatınız bir gün yıkılacak, sizin o altın varaklı koltuklarınıza sömürdüğünüz işçiler, tulumları ile beraber oturacak. Tahtını sarsacak rakibi görünce türlü hileler, devletin ve adaletin işleyişini tehdit edecek hamleler yapıyorsunuz bu devletin başında ki tek beka sorunu budur, Yüzyıllardır süregelen adalet sistemi sizin kirli emelleriniz yüzünden hasar almıştır. Ne olursa olsun Ekrem İmamoğlu bir sonraki Cumhurbaşkanımız olacaktır. Cumhurbaşkanı olacak ki bir daha kimse suçsuz yere yargılanmasın. Cumhurbaşkanı olacak ki adıl suçlu olanlar yargılansın. Depremde çadır satanlar yargılansın. Kendi şirketinden kendi bakanlığına fahiş fiyata dezenfektan satanlar yargılansın. Kendi partilinizin bile Ankara’yı parsel parsel sattı dediği Melih Gökçek yargılansın. Muhaliflere terörist yaftası vurup bebek katilini gazi meclise davet edenler yargılansın .Foyalarınızı ortaya çıkaran gazetecileri içeri atıp, yandaş gazetecilerin önünü açanlar yargılansın. İşte bu yüzden adayımızı yanımızda sandığı önümüzde istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Gençlik Kolları Sekreteri Şeyda Nur Budak, “Bugün, ülkemizin en değerli kazanımlarından biri olan demokrasi, ifade özgürlüğü ve insan hakları adına bir kez daha sesimizi duyurmak için toplandık. İktidarın baskıları ve toplumdaki kutuplaşma nedeniyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na kurulan kumpasa karşı anayasal hakkını kullanarak adalet aramak için sokağa dökülen halkımızı, genç arkadaşlarımızı haksızca tutuklayarak bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Dün meydanlarda sesimizi duyurmaya çalıştık, bugün buradan devam edecek, haksız tutuklamalar bitene kadar da durmayacağız. Bu genç arkadaşlar, sadece seslerini duyurmak, yaşadıkları toplumda gördükleri adaletsizliklere karşı durmak ve daha özgür, daha eşit bir geleceğe olan İnançlarını ifade etmek için sokağa çıktılar. Onlar, hiçbir şekilde şiddet içermeyen, barışçıl bir şekilde fikirlerini paylaştılar. Ancak, bu genç arkadaşların tek suçu, farklı düşünceleriyle var olma cesaretini göstermeleriydi. Bugün, bu cesur gençlerin birçoğu hak etmedikleri bir şekilde cezaevlerinde tutuldular. Cezaevinden çıkanların bir kısmı ev hapsi bir kısmı da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve hala cezaevinde haksız yere tutulmaya devam eden arkadaşlarımız var. Unutulmasın ki bu cesur gençlerin arkasında büyük Türk Milleti var, bizler varız asla yalnız değiller. İçinde bulunduğumuz bu karanlık günlerde, genç arkadaşlarımızın tutuklanması, sadece onların geleceğini karartmakla kalmaz, aynı zamanda bu ülkenin tüm insanlarının özgürce düşünme, konuşma ve hak arama hakkını hiçe sayar. Bu gençler, kendi haklarını savunmaya çalışırken, aslında hepimizin özgürlüklerine sahip çıkıyorlardı. Fakat, ne yazık ki, bu özgürlüklerin önünde engeller yaratılmakta ve en temel hakları gasp edilmektedir. Her birimizin, tıpkı bu gençler gibi, kendimizi ifade etme ve düşüncelerimizi dile getirme hakkı vardır. Bu hakkı savunmak, yalnızca bu gençlerin değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Bugün bu genç arkadaşlar cezaevindeyken, onların seslerini duyurmak, özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak, bizim en önemli görevimizdir. Bizler, haksız yere tutuklanan genç arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyor, bu tutuklamaların arkasında yatan siyasi baskılar ve hukuksuzlukların sona ermesini istiyoruz. Ayrıca, her bireyin düşünce ve ifade özgürlüğünün korunması gerektiğini hatırlatıyoruz. Adaletin, hukukun ve insan haklarının üstün tutulduğu herkesin fikirlerini özgürce ifade edebileceği, korkmadan düşündüklerini paylaşabileceği bir ülke istiyoruz. Genç arkadaşlarımızın cezaevlerinde tutulması, sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda tüm halkımızın onuruna ve özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır. Onların tutuklanması, sadece bir grup gencin değil, hepimizin sesini kesmeye yönelik bir adımdır. Onların mücadelesi, sadece kendi hakları için değil, hepimizin daha adil bir toplumda yaşayabilmesi için verdiği bir savaştır. Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz: Genç arkadaşlarımızın özgürlüğü, hepimizin özgürlüğüdür. Onların haklarını savunmak, tüm toplumu savunmak demektir. Bu haksız tutuklamaların sona erdirilmesini ve adaletin yerini bulmasını talep ediyoruz. Arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadelemiz devam edecek. Hep birlikte, daha özgür, daha adil bir Türkiye için sesimizi yükselteceğiz.” şeklinde konuştu.
Gençlik Kolları Başkan Vekili Kağan Unan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, hukuk devleti ilkesine, demokrasimize ve halkın iradesine açık bir darbedir. Bu karar ne adaletle, ne hukukla, ne de vicdanla açıklanabilir. Sayın İmamoğlu, halkın oylarıyla iki kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmiş, görev süresi boyunca şeffaf, halkçı ve sosyal belediyecilik anlayışıyla büyük bir başarı göstermiştir. Tüm bu süreçte hiçbir suça karışmamış, hakkında açılan davalar ise siyasi saiklerle yönlendirilmiş temelsiz iddialardan ibaret olmuştur. Açıkça görülmektedir ki, Sayın İmamoğlu’nun asıl “suçu”, halk nezdinde artan itibarı ve önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en güçlü rakiplerden biri olmasıdır. Bu yargı süreci, bağımsız yargı ilkesiyle değil, siyası bir hesaplaşma anlayışıyla yürütülmektedir. İmamoğlu’nun cezalandırılmak istenmesinin tek sebebi, iktidarın değişmesinden duyduğu korkudur. Bir hukuk devletinde yargı, siyasetin değil, hukukun emrinde olmalıdır. Ancak ne yazık ki bugün gelinen noktada, yargı mekanizması İktidarın aracı haline getirilmiş ve halkın iradesi yargı eliyle bastırılmak istenmiştir. Bizler, Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız. Onun suçsuzluğu apaçık ortadadır. Bu haksız ve hukuksuz sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Tüm yurttaşlarımızı, demokrasiye ve adalete sahip çıkmaya, bu adaletsizliğe sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Unutulmamalıdır ki; adalet er geç yerini bulur, halkın iradesi asla susturulamaz!” dedi.
YORUMLAR