Aşının bulaşıcı hastalıkların önlenmesindeki en büyük araç olduğunu kaydeden Bulut, şöyle devam etti:

“Ancak, Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimliği uygulamasına geçişle birlikte kızamıkla mücadele stratejisini de değiştirmiş, bağışıklama hizmetlerini başvuruya dayalı hale getirmiştir. Söz konusu durum bağışıklama hizmetlerine de büyük bir darbe vurmuştur. Her yaşta görülebilen ve ölümcül olan kızamık, aşılama yoluyla kontrol altına alınan bulaşıcı bir hastalıktır. Ancak Türkiye’de vaka sayıları endişe edici boyuta ulaşmıştır.

“Türkiye, Avrupa’daki kızamık olgu sayılarına göre Rusya ve Tacikistan’dan sonra 457 olgu ile 3. sırada gelmektedir. Bu sayının 343’ü de 2023’ün ocak ve şubat aylarına aittir. Kızamık nedeniyle bu yıl içinde İstanbul’da 2 çocuk hayatını kaybetmiştir. Kızamık hastalığının artış göstermesinin nedeni aşı karşıtlığı ve Suriyeli sığınmacıların kontrolsüz bir şekilde ülkemize giriş yapması gösterilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Bölgesinde yer alan Türkiye’yi, Avrupa Bölgesi için belirlenmiş hedefler doğrultusunda önce 2010 daha sonra 2015 yılına dek kızamık hastalığının sıklığını azaltmaya yönelik çalışmaları yürütmekle yükümlü kılmıştır. Fakat vaka sayısındaki artış bakanlığınızın aldığı önlemlerin yetersiz olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Sağlık Bakanlığı kızamık vakaları ile ilgili verileri Covid 19 vakalarında olduğu gibi saklıyor. Bakanlık, verileri saklamak yerine vakit geçirmeden önlem almalıdır.”