Çocukların cinsel istismarı

Türk Ceza Kanunu çocuğun cinsel istismarı bakımından hapis cezalarının miktarını yüksek belirlemiş durumda. Bu belirleme her ne kadar umut verici olsa da bu cezaların failleri caydırmadığı bu suçun günbegün artmasından anlaşılmaktadır.

Çocukların cinsel istismarı

AV. ESRA AYDIN EKİCİ – Öncelikle 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur. Ceza kanunumuz çocuklara karşı işlenen cinsel suçları eylemlerin niteliğine ve çeşidine göre cinsel istismar suçu, cinsel saldırı suçu, cinsel taciz ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçu olarak kategorize etmiş durumda. Şimdi bu suçların unsurları nelerdir nasıl tanımlanmış ona bakalım.

“Madde 103 Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.

Yukarıda paylaştığımız madde çocuğun basit cinsel istismarı dediğimiz suçun temel şeklidir. Bu suçun oluşması için failin çocuğa karşı çocuğun vücudu üzerinde cinsel ilişkiye varmayan fakat cinsel davranış olarak nitelendirilen her türlü davranışta bulunması bu suçu oluşturmaktadır.

Sarkıntılık dediğimiz ise bu suçun daha az ceza gerektiren hali olarak tanımlanabilir. Yine bu suçun oluşabilmesi içinde failin çocuğun bedenine dokunması şarttır. Basit cinsel istismarla arasındaki fark ise, sarkıntılık fiilinin kesik ve ani bir eylemle mağdur çocuğun bedenine temas edilmesiyle, çocuğun basit cinsel istismarı suçunun temel şeklinin ise çocuğa karşı cinsel sömürü düzeyine varacak şekilde birbirini takip eden birden fazla davranış icra edilmesiyle oluşmasıdır.

İki suç arasındaki farkın daha iyi anlaşılması için örnek vermekte fayda görüyorum. Mesela failin yolda yürümekte olan mağdurenin bacağına aniden bir kereye mahsus dokunması sarkıntılık, bunu devamlı olarak cinsel saikle yapması ise çocuğun cinsel istismarının temel halini oluşturacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken ise mağdurenin kıyafetinin üstünden dokunması, failin eldivenle dokunması ya da cinsel organından hariç diğer yerlerine dokunması fark etmemektedir. Çocuğa bedensel olarak cinsel saikle dokunan her fail bu suçu işlemiş sayılmaktadır.

Şimdi ise bu suçun cezasına bakalım. Çocuğu cinsel olarak istismar eden fail 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile sarkıntılık eden fail ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Yalnız burada dikkat çeken bir nokta var ki eğer mağdure 12 yaşını tamamlamamış ise istismar durumunda 10 yıldan az sarkıntılık durumunda ise 5 yıldan az olamayacağıdır.

Yine aynı şekilde eğer ki cinsel istismar eylemi çocuğun vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamayacağın da bilinmesi gereklidir.

Özellikle belirtmek gerekir ki; her ne kadar bu suçun faili olanların ağzına sakız olmuş olsa da, 15 yaşını tamamlamamış çocuklar açısından mağdurun fiile rıza göstermesinin hiçbir önemi yoktur. Bu nedenle, 15 yaşını tamamlamamış çocukların cinsel istismara rıza göstermesi, yani fiili kendi isteğiyle yaptığını kabul etmesi failin cezalandırılmasını engellemeyeceği gibi cezasından bu sebeple indirim yapılması da söz konusu değildir.

Görüldüğü üzere ceza kanunumuz çocuğun cinsel istismarı bakımından hapis cezalarının miktarını yüksek belirlemiş durumda. Bu belirleme her ne kadar umut verici olsa da bu cezaların failleri caydırmadığı bu suçun günbegün artmasından anlaşılmaktadır. Yine aynı şekilde rızası olduğu beyanının failin ceza almaktan kurtaracağına dair inanç mağdurun çocuk olmasına rağmen gerek sokakta yalnız başına oynamasının bu suçun ona karşı işlenmesinin haklı göstereceğine dair göz önünde kişilerin beyanları yani suçu mağdura yıkma özgürlüğü bu suçların artmasında rol oynadığı açık. Ama belki dünyanın çeşitli ülkelerinde de uygulanan ülkemizde de uygulanması muhtemel olan kimyasal hadım bu suçları bir nebze azaltabilir. Hep beraber ilerleyen günlerde bunu göreceğiz. Ama ne olursa olsun çocukları korumak hepimizin görevi.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir