Çukur dizisinin senaristi Gökhan Horzum: Çukur benden çok şey götürdü

Çukur’un senaristi Gökhan Horzum veda mesajı yayınladı. Çukur ekibine ve özellikle Aras Bulut İynemli’ye teşekkür eden Gökhan Horzum, dizinin hayranlarına duygusal anlar yaşattı. Çukur’un senaristi Gökhan Horzum Çukur’un kendisinde bıraktığı izleri, “Bir kalp krizi, iki tıkalı damar, iki anjiyo, üç stent, bir ağır bronşit, bir covid, bir majör depresyon, uyku sorunları, tatilsiz çalışma, üç kere ağır bloke olup ne yazacağını bilememek” sözleriyle açıkladı.

Çukur dizisinin senaristi Gökhan Horzum: Çukur benden çok şey götürdü

Show TV’nin reyting rekorları kıran dizisi Çukur ekranlara veda etti. Dizinin senaristi Gökhan Horzum, sosyal medya hesabından dizinin senaryo aşamaları ile ilgili olarak açıklamalar yaptı.

“KOD ADI ARAS…”

Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Gökhan Horzum, Çukur’u ilk yazmaya başladığında kod adı olarak “ARAS” ismini kullandığını ifade etti ve daha sonraki sezonlarda ise her sene uğur getireceğine inandığı için “ARAS 1”, “ARAS 2” ve “ARAS 3” şeklinde dosya adı kullandığını ifade etti.

“SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM”

Dizinin başrol oyuncusu Yamaç karakterine hayat veren Aras Bulut İynemli’ye teşekkür eden Horzum, “Çok tartıştık hiç kavga etmedik. İki kılçık mükemmeliyetçi olarak birbirimize hep dizi yaptığımızı hatırlattık. Ha çok işe yaramadı bu hatırlatmalar o ayrı. Aras Bulut İynemli. Sana çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

cukur-senaristi-gokhan-horzum-2-4SL6

“ÇUKUR BENDEN ÇOK ŞEY GÖTÜRDÜ”

Birçok kesim tarafından hayranlıkla izlenen dizi, senaristini de oldukça etkilemiş olacak ki, Gökhan Horzum, Çukur dizisi için, “Çukur benden çok şey götürdü, bana çok şey bıraktı. Sağ olasın Çukur” dedi.

“Çukur: Bir kalp krizi, iki tıkalı damar, iki anjiyo, üç stent, bir ağır bronşit, bir covid, bir majör depresyon, uyku sorunları, tatilsiz çalışma, üç kere ağır bloke olup ne yazacağını bilememek” diyen Horzum, şu ifadeleri kullandı:

“Üç ülke, ömrümden ama daha önemlisi ailemden ödünç aldığım dört yıl, Vartolu İdris hesaplaşmasını bir kafenin ikinci katında müşterilerin şaşkın bakışları arasında katıla katıla ağlayarak yazmak, tuvalet gidip sümüklerini silip gelip tekrar yazmak. Sevdiğin kadın sana şaşkın ve çaresiz bakarken “yok bi şey yok, valla iyiyim” diyerek yapmak, Yamaç’ın babasını öldürdüğü sahneyi yazdıktan sonra bir hafta kendine gelememek. İlk defa senaryoya yazdıktan sonra gecenin ikisinde sokakta hoplaya zıplaya bağıra bağıra “Heyecanı Yok” söylemek. Ortalama 100 sayfadan 13.100 sayfa. On üç bin yüz sayfa. On üç bin yüz sayfa.

Günün sonunda ister 4 sene sürsün ister 3 bölüm, Türkiye’de dizi yazmak kumdan kale yapmak gibidir. Sen daha kumsalı terk etmeden o kale dağılmaya başlar. O yüzden mesele sende ne kaldığıdır”

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir