Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen “TÜRKSAT 6A Hizmete Alma” töreninde konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldiğini söyledi.
Erdoğan, CHP’ye tepki göstererek, “Bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden Türkiye’nin Batı’ya şikayet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından boykot çağrıları ile ekonomiye zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor. Son olarak siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. “Bize ne Filistin’den?” diyerek tam 18 ay sustukları bir trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığını farkında” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamaları:
Tüm süreçler sorunsuz ve sıkıntısız bir şekilde tamamlandı. Şimdi de uydumuzu hizmete almanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Tasarımından üretimine, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar emeği geçen tüm kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum. Uzay sanayiine gönül vermiş tüm personelimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum.
“ÇOK BÜYÜK BİR ADIM”
En az 15 yıl hizmet verecek TÜRKSAT 6A ile birlikte haberleşme uydularının sayısı 6’ya, toplam uydu mevcudu da 10’a yükselmiş oluyor. Yeni haberleşme uydumuz televizyon yayıncılığı başta olmak üzere acil durum haberleşme hizmetlerini de geniş bir kapsama alanında sunacak. Televizyon yayını yaptığımız uydularımızı artık yedekleyebileceğiz. Uzay, iletişim ve haberleşme sektörlerimiz için atılmış çok büyük bir adım olan TÜRKSAT 6A’nın ülkemiz ve milletimiz için bir kez daha hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
“TÜRKİYE KENDİ HABERLEŞME UYDUSUNU ÜRETEBİLEN 11 ÜLKEDEN BİRİ”
Dışa bağımlı olunmadan üretim son derece önemli. TÜRKSAT 6A ile birlikte Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri konumuna yükseldi. Yeni haberleşme uydumuz yerli ve milli teknoloji üretme hedefimiz doğrultusunda 20 yıla yayılan titiz, yoğun bir çalışmanın ürünüdür. Evvela hayata geçirdiğimiz teknoloji transfer programı ile 3A, 4A ve 4B üretiminde TÜRKSAT mühendislerimizin de yer almasını sağladık. 5A ve 5B’de 12 mühendisimizi süreçlere doğrudan dahil ettik. Yıllara sari bu çalışmalar ve tecrübelerle uzay teknolojileri alanında pek çok kritik eşiği aştık. TÜRKSAT 6A uydumuzu üretme tecrübesine sahip olduk.
Her bir mühendisimize, Türkiye’nin uzaydaki varlığına güç katan her bir kardeşime bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. 23 yıldır olduğu gibi önce hayalleri hedeflere sonra da hedefleri gerçeklere dönüştürmeye devam edeceğiz. Yerli ve milli haberleşme uydumuzla TÜRKSAT’ın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland ve Endonezya’yı da kapsayacak şekilde daha da genişleyecek. Uydularımızın kapsayacağı nüfus 3.5 milyardan 5 milyara yükselecek.
Ana paydaşların yanı sıra alt yüklenicilerle birlikte birçok kurum ve kuruluşumuzun uzay sanayiine katkı vermesini sağladık. Tüm aşamalarda aktif roller üstlenen mühendis ve personellerimizle birlikte uydu ve uzay teknolojileri için insan kaynağı yetiştirmiş olduk.
Türkiye’nin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılıyor. Küresel sistemde hak ettiğimiz yere gelmeye çok yakınız. Hiç kimsenin şahsi ikbali için bu fırsatı heba etmesine izin veremeyiz. Her gün yeni bir gerilime uyanıyoruz. Uluslararası sistem Gazze’deki soykırımla birlikte itibarını kaybetti. Batı kurumları eski etkilerini yitirdi. Yapay zeka teknolojilerinin nereye varacağını kimse kestiremiyor. Eski sistem yıkılırken yerine ne konulacağını kimse kestiremiyor. Türkiye’nin ismi her platformda daha fazla zikrediliyor.
“SİYASETLERİNE GAZZE’Yİ ALET ETTİLER”
Böyle bir dönemde ana muhalefet eliyle Türkiye tekrar tartışmaların, eski kavgaların içine çekilmek isteniyor. Bayat senaryolar yine bu çevrelerin figüranlığında tedavüle konulmaya çalışılıyor. Sokaklarımızın terörize edilmesinden Türkiye’nin Batı’ya şikayet edilmesine, üniversite ve lise gençliğinin kışkırtılmasından boykot çağrıları ile ekonomiye zarar verilmesine kadar tüm tuşlara aynı anda basılıyor. Son olarak siyasetlerine Gazze soykırımını alet ettiler. “Bize ne Filistin’den?” diyerek tam 18 ay sustukları bir trajediden siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Oyuncular değişmiş olsa da oynanan oyunun aynı olduğunu biz biliyoruz. Milletimiz de ne yapılmaya çalışıldığını farkında.
YORUMLAR