Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, A Haber canlı yayınında gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Türkiye İstatistik Kurumunun açıkladığı ‘İş Gücü İstatistikleri 2023’ verilerini değerlendiren Yılmaz, istihdamın sadece ekonomik açıdan değil, sosyal açıdan da önemli olduğunu, istihdamın artmasının refahın topluma yayılması anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye’nin geçen yıl büyüme ve istihdam konusunda güçlü bir performans gösterdiğini belirten Yılmaz istihdam dostu politikalar izlemeyi sürdüreceklerini bildirdi.
Cevdet Yılmaz, büyüme hızı sürüp bütçedeki deprem yükü hafifledikçe tüm kesimlere olduğu gibi emeklilere de daha fazla destek olmaya devam edeceklerini belirterek, “Şunu da hatırlatalım, yılbaşında yaptığımız emekli artışı, yüzde 50 artış, sadece 6 aylıktı. Dolayısıyla ikinci 6 ayda da haliyle artışlar yaşanacaktır” şeklinde konuştu.
Yılmaz, vergide sadeleştirme yapacaklarını, kayıt dışıyla mücadeleyi ve vergi tahsilatını artıracaklarını belirterek, “Bunları yaptığımız zaman zaten vergi gelirlerimiz haliyle artacaktır. Adalet de artacaktır. Verginin tabana yayılması da sağlanmış olacaktır” dedi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da seçmenin, 31 Mart yerel seçimlerinde, bölgedeki huzura, güvene ve son dönemde sağlanan ortama sahip çıkacağını, siyasi mülahazalardan ziyade iline, beldesine yönelik hizmetlere odaklanacağını belirten Yılmaz, “Dolayısıyla belli bölgelerde, beldelerde, seçmen tercihlerinde genel seçimden farklı bazı sonuçların olacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Huzur ve güven ortamının sağlanmasının bölgede her şeyi değiştirdiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bölgede, ulaştırma başta olmak üzere kamu yatırımı talepleri devam ediyor. Ama bana soracak olursanız artık asıl gündem özel yatırımlar, kamu yatırımları değil. İstihdam, özel yatırımlar ve ihracat, artık bölge bunları konuşabilecek hale geldi. Bitlis’teyiz, birinci organize dolmuş, şimdi ‘İkinci organizeyi kurun.’ diyorlar. ‘Lojistik merkezi yapın.’ diyorlar. Bakın sadece son 5 yılda Bitlis’te 17 bin insan iş, aş sahibi olmuş. Tekstil gelişmeye başlamış, konfeksiyon, iplik fabrikaları kuruluyor. Yani bölge, terörün sona erdiği, yatırım ortamının iyileştiği bir ortamda artık büyümeye başladı. Ben şuna yürekten inanıyorum. Doğu ve Güneydoğu’nun büyüme hızı, önümüzdeki dönemde Türkiye ortalamasının üstünde olacak. Çünkü uzun zaman terörden dolayı kullanılmamış potansiyel şimdi harekete geçiyor. Terörün yıkıcı etkileri bu bölgeye büyük zarar verdi. Yapıcı etkiler belki biraz daha zaman alacak ama bunu göreceksiniz. Huzur ve güven ortamının en büyük faydasını bu bölgemiz görecek, tüm milletimiz görecek ama en fazla bu bölgede yaşayan insanlar görecek.”
‘BURALAR YÜK OLACAK BÖLGELER DEĞİL’
Belediyelerin, yaşam kalitesini artırma, iş ve yatırım ortamını iyileştirme görevini yerine getirmesi gerektiğini de belirten Cevdet Yılmaz, bunun “ekonomik belediyecilik” anlamına geleceğini söyledi.
Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin büyük bir medeniyet birikimi ve bereketli topraklara sahip olduğunu belirterek, “Dolayısıyla buralar yük olacak bölgeler değil, Türkiye Yüzyılı’na katkıda bulunacak bölgeler. İnşallah terör sonrası bu yeni yatırım ikliminde hem bölgemizin refahı artacak hem de bu bölgeden ülkemizin kalkınmasına, büyümesine daha fazla destek göreceğiz” diye konuştu.
Tüm Türkiye’de ve bölgede demir yolu yatırımlarına ağırlık vereceklerini, bu bağlantıların daha çok üretim alanları ve limanlara sağlanacağını, yolcudan ziyade yük taşımacılığına yönelik olacağını ifade eden Yılmaz, GAP ve DAP gibi projelerle sulamayı da artıracaklarını kaydetti.
Yılmaz, geçen 5 yılda İstanbul’un bir algı belediyeciliği dönemi yaşadığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Kişisel kariyer tartışmalarının yaşandığı bir İstanbul oldu. Başka yerlere geçmenin bir basamağı gibi görüldü İstanbul belediyesi. Kaynakları etkili, verimli kullanılamadı. Bir önceki dönem İstanbul belediyesinin 100 lira geliri varsa, 55 lirasını yatırıma harcamış. Son 4-5 yılda ise bu 37, 38 liralara düşmüş. Yatırımlarda 17 puan düşüş olmuş. Bir süre bunu yaparak idare edebilirsiniz ama İstanbul’un 5 yıl daha yatırımsızlığa tahammülü yok. Bunun da iki temel alanı var. Biri afete hazırlık, ikincisi ulaşım.”
YORUMLAR