Bakırhan partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, Suriye’de yaşanan gelişmelerin Ortadoğu’yu ilgilendirdiğinin altını çizerek, “Suriye’de Özerk Hükümet ile Geçici Şam Hükümeti arasında imzalanan anlaşmayla birlikte Suriye ve Orta Doğu’da da önemli gelişmelerin aynı zamanda kapısı aralandı. Halkların statüsünün tanındığı, eşit, adil bir Suriye için büyük bir fırsat ortaya çıktı. Suriye’deki anlaşmaya Türkiye’deki barış ve demokratik toplum çağrısı damgasını vurmuştur. Bu mutabakata atılan imza henüz kurumadan Suriye’de halkların ve inançları görmezden gelen bir geçiş anayasası yürürlüğe girdi. 13 Şubat’ta Suriye Geçici Anayasasını açıkladılar. Bu Suriye’yi yeni bir karanlık döneme sürükleme girişimidir. Bu Geçiş Anayasası bölgesel barış umudunu zedeleyen bir yaklaşıma sahiptir. 15 gün Geçici Hükümet bir Anayasa Hazırlık Komisyonu kurmuş. Hangi dinamiklerle görüştüler, ne zaman görüştüler kimsenin haberi olmadı. Kürtlerle görüşülmemiş, Alevilerle görüşülmemiş, Süryanilerle, Dürzilerle görüşülmemiş. Böyle bir anayasa olabilir mi? Kapsayıcı olabilir mi? Ülkenin adını da koymuşlar. 15 günlük çalışma içerisinde. Suriye Arap Cumhuriyeti mezhepçi, tekçi, 100 yıldır bölgenin sorun yaşamasına sebebiyet veren o tekçi mantıkla Suriye Arap Cumhuriyeti demişler. Sen en başından Suriye Arap Cumhuriyeti dersen Kürtler kendisini neresinde görecektir. Katlettiğin Aleviler neresinde görecek, Süryaniler, Ezidiler, Hristiyanlar neresinde görecekler” ifadelerini kullandı.
“139 ayrı merkezde halk toplantıları gerçekleştirdik. Bu toplantılara yaklaşık 50 bin kişi katıldı. 50 bin kişi ev ev, sokak sokak dolaşacak. Barış çağrısını her sokakta güçlü bir şekilde yansıtacak” diyen Bakırhan, “Bu toplantılarda halkın büyük ilgisini gördük. Halkın talepleri var, haklı kaygıları var. Biz böylesine samimiyken insanlar katlediliyor. Halk Öcalan’a güveniyor. İnşallah bu kaygıları da giderecek daha güçlü, daha örgütlü bir çabanın içerisinde olacağız. Ama her şeyden önce, bütün bu kaygılara rağmen halk Öcalan’a güveniyor. Öcalan’ın çağrısını kendisine pusula yapacağını dile getiriyorlar. Barışın en büyük teminatı da Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı olduğunu belirtmek istiyorum. Bütün ziyaret ve toplantılarda gördüğümüz manzara netti. Ne istiyor halklarımız? Özgürlük istiyor, zemin hazır, irade hazır, umut var. O zaman neden yol almayalım? Çünkü biz de hazırız. 27 Şubat’taki asrın çağrısı demokrasinin pusulasıdır. Bu süreç barışla taçlandırmak için pedal çevirmeye devam etmeliyiz. Pedalı Öcalan büyük bir cesaretle, büyük bir sorumlulukla yerine getirdi. Şimdi pedal çevirme sırası kimde? İktidarda, devlettedir. Hadi buyurun. Çevrilen pedalı devam ettirip bu ülkeyi barışa, özgürlüğe kavuşturalım. Öcalan’ın çağrısını üzerine 24 saat bile geçmeden PKK kendini feshetme kararı aldı. Fesih kongresinin yapılması ve sürecin en kritik eşiğin aşılması için güvenli bir ortam lazım, buyurun güvenli ortamı sağlayın. Madem çok istiyorsunuz kongre toplansın. Öcalan çağrısını yerine getirsin. Öcalan’ın kendi partisinin kuracağı kongreyi yöneteceği, katılacağı mekanizmayı bir zahmet oluşturun.”
DEM Parti Eş Başkanı Bakırhan, toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakırhan, Adalet Bakanlığı’na başvuru yapılıp yapılmadığına ilişkin soruya, “Heyetimizin İmralı’ya gitmesini yararlı görüyoruz. Çağrının sonuçlarını paylaşmak gerekiyor. Öcalan’ın ne diyeceğini, nasıl mesajlar vereceğini toplum merak ediyor. Nevruz sonrası olursa oradan halka bu çağrıyı perçinleyecek bir çağrı gelirse memnun oluruz. Heyetimiz başvuru yaptı. Heyetin oradan bir mesaj getirmesinde sakınca yok. Bunu umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakrırhan ‘umut hakkı’ konusundaki soruya şöyle cevap verdi:
“Bu mesele Adalet Bakanını aşan bir konudur. Çözüm olacaksa, barış olacaksa, yeni demokratik bir zemin oluşturulacaksa, umut hakkı cezaevlerindeki kumpas davaları da, doluluk oranı da gözden geçirilmelidir. Öcalan dört yıldır ailesiyle mi görüştü? Saklamadan sakınmadan her şeye yanıt olmaya çalışıyoruz. Umut Hakkı bir haktır. Evrensel hukukun karar verdiği AİHM karar verdiği evrensel bir haktır. İnsanlar sonsuza dek hapishanede mi kalacak?” şeklinde konuştu.
Bakırhan, Öcalan’ın PKK Kongresine mektup göndermesini de önemsediklerini sözlerine ekledi.
YORUMLAR