Bakırhan partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumuna değinerek, “Uzun süredir kalp başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele eden Sırrı arkadaşımız, hastanede zorlu bir tedavi sürecinden geçiyor. Bugün itibarıyla hem hastaneden yapılan açıklamalara hem de hastanede bulunan arkadaşlarımızın aktardığı bilgilere göre durumu hâlâ “kritik ama istikrarlı” ve büyük bir dirençle mücadele ediyor. Bu süreçte geçmiş olsun dileklerini ileten ve desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a teşekkür ediyorum. Aynı şekilde, ana muhalefet partisi genel başkanına, siyasi parti liderlerine, bileşenlerimize ve ittifak güçlerimize de ilk andan itibaren gösterdikleri dayanışma için içten şükranlarımızı sunuyoruz. Başta Mesud Barzani olmak üzere, yurtdışından geçmiş olsun mesajlarını ileten tüm siyasi liderlere de teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, Sırrı Süreyya Önder’in Türkiye’de herkesin tanıdığı bir isim olduğunu belirterek, “O, yalnızca siyasetin değil; sanatın, vicdanın, kültürün, mizahın ve umudun da iz bırakan bir ismidir. Barış için gösterdiği çabayı, halklar için yürüttüğü mücadeleyi herkes yakından tanıklık ederek izledi. Sırrı arkadaşımızın hastalığıyla birlikte gelişen bu büyük dayanışma, onun halkların gönlündeki yerini bir kez daha gözler önüne serdi. Paylaşılan iyi dilekler, edilen dualar hep aynı şeyi söyledi bize: Toplumun barışla kurduğu bağ hâlâ çok güçlü, hâlâ çok canlı. Milyonlarca insan onun sağlığını, kendi sağlığı gibi hissetti. Bu dayanışmanın içinde berrak bir umut var. Bu dayanışma, barışa güçlü bir refakati de içinde taşıyor. Çünkü biliyoruz ki barış, aynı zamanda sağlıktır; barış, bir toplumun iyileşmesidir. Barış, toplumsal şifadır. Bu ülkenin her karışında, her köyünde, her şehrinde barış uğruna verilmiş bir bedel vardır. Takvim yaprakları yitirdiklerimizin tarihleriyle dolu. Biz istiyoruz ki artık bu takvimlerde barışın tarihi yazılsın. Dilediğimiz şifa yalnızca bir kalbin iyileşmesi değil; çatışmaların ürettiği tüm hastalıkların, tüm kutuplaşmaların da iyileşmesidir” şeklinde konuştu.
Bakırhan şöyle konuştu:
“İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte, iki büyük adım atılması şarttır: Birincisi sağlam bir hukuki zemin oluşturmak, ikincisi ise bu zemini hayata geçirecek güçlü bir siyasi irade ortaya koymaktır. Bu nedenle önümüzdeki günlerde Adalet Bakanı ile bir araya geleceğiz. Yalnızca Adalet Bakanı ile değil, Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partilerle temaslarımızı sürdüreceğiz. DEM Parti olarak barış ve demokratik çözüm için üzerimize düşen her türlü sorumluluğa hazırız. İktidara da muhalefete de açıkça sesleniyoruz: Türkiye siyaseti artık normalleşmeli, barış süreci yeniden ivme kazanmalı, devlet demokrasiye duyarlılık göstermelidir. Başta infaz kanununda olmak üzere, cezaların adil hale getirilmesi yönünde atılacak yasal adımlar, hasta tutsaklardan siyasi nedenlerle cezaevinde tutulanlara kadar uzanan geniş bir kesimi özgürlüğüne kavuşturacak; bu da tüm Türkiye’ye rahat bir nefes aldıracaktır.”
Bakırhan, grup toplantısından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakırhan, Adalet Bakanı ile görüşmeye yönelik soruya, “Başvuru yapıldı. Sanırım önümüzdeki günlerde yapılır” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, Bahçeli’nin silahların bırakılmasına ilişkin açıklamasına, “Bahçeli’nin dedklerini önemli. Silahları bıraktırma konusunda Öcalan’ın çağrısı vardı. Umarım çatışmanın, silahın, şiddetin olmadığı, Ömer Çelik’in de dediğini gibi güzel günler görürüz” şeklinde konuştu.
PKK feshedilmesi tarihine ilişkin soruya Bakırhan, “Tarih konusunda biz bir şey bilemeyiz. İlk defa Öcalan’ın bu kadar umutlu görmüştüm demişti. Umarım Türkiye’nin tamamına sirayet eder” dedi.
YORUMLAR