ÖMÜR AKKOR – “…
dağ dedi ki;
Ne turunç kokulu bahçenden geçerim,
Ne de senin için savaşırım.
Ey koca Silpiyus,
Bu mavi denizi üstüme salsan da
Bulutların beni boğsa da ben bu değilim.
Selevkos’un incisi,
Kadehlerinden akan bal şarabıyım.
Titus beni hiçbir zaman bırakmaz,
Ve hiçbir insan
Sokaklarımdan
Denizimden kaçamaz…”
Yaklaşık 30 yıl önce geldiğim bir yerdi… İlk denizi gördüğüm, ilk kez yüzdüğüm, upuzun kumsalında ilk kez kumdan kaleler yaptığım ve Kilis‘ten, doğduğum topraklardan, ilk kez uzaklara gitmek istediğim, özlediğim yer oldu.
Samandağ‘a gitmek isterdim, onun gide gide bitmeyen denizinde koşmak, incecik kumlarına basmak, turunç kokan sokaklarında dolaşmak, yüksek dağların arasından pırıltılı denizini görüp çocukça heyecanlanmak için hep yıllarca da gitmek istedim.
Aradan geçen yaklaşık 30 yılın sonunda tüm özlemleri, koca bir adam olduğum halde, sanki o yaştaymışım gibi hatırladım. “Vay be, hala aynı çocuğum, ne mutlu” dedim kendi kendime. Aradan geçen zamana bakınca da “Yaşlanıyorum galiba” dedim.
Neyse bu meseleyi geçelim… Samandağ 30 yıl sonra aynı güzellikle duruyordu karşımda. Arabayla tepeden aşağı inerken, yaklaştıkça hiç de öyle olmadığını görmeye başladım.
Samandağ, savaştan çıkmış ve yıllardır o halde duruyor gibiydi; yıkık, virane, derme çatma, bakımsız, yolsuz, sokaksız. Neredeyse ayakta duran bir bina bile yoktu. Nasıl bu hale getirildi ya da bu hale gelmesine izin verildi, anlamak çok zor…
14 km.’lik, dünyanın en uzun plajlarından birine sahip olan Samandağ, kimin elinde olsa bambaşka bir yer olacakken gün batımınına doğru 14 km.’lik plajda denize neredeyse tek başıma girdim.
‘SAMANDAĞ’A GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜLDÜM’
“Başkalarının elinde olsa ne olurdu” diye merak ettim durdum yüzerken. Bir toprağa ancak bu kadar ihanet edilebilirdi, hele ki şu günlerde… Elimizde kalsın diye neredeyse bir neslin tamamının topyekün canının verdiği topraklarda, ancak bu şekilde şehitlerin kemikleri sızlatılırdı.
Çok yazık, çok çok yazık, insan yazacak bir şey bulamıyor…
Bunun sebebi kamu arazisi, hazine, belediye vs olamaz, bunun sebebi insanlığımız…
Samandağ’dan aklınızda sadece bu foto kalsın, diye tek fotoğraflık bir albüm hazırladım.
Dünyanın en güzel yerlerinden biri, keşke hafızamda olduğu gibi kalsaydı.
YORUMLAR