Dursun Özbek’in videolu ilk açıklamalarının geniş özeti şu şekilde:
“HANGİ PROJELER FAYDALI OLACAKSA GENEL KURUL ÜYELERİ ONU SEÇECEKTİR”
Galatasaray genel kurul üyeleri yani Galatasaray’ı sevenlerin de temsilcisi olarak bu seçime girecekler. Galatasaray için en iyisini seçeceklerinden kuşkum yok. Buradaki bence genel kurul üyelerinin şöyle olayı yorumlayacaklarını düşünüyorum; bizim projelerimizi dinlediler, seçime çok kısa bir süre kaldı. Bu projelerden Galatasaray’ın en çok faydalanacaksa genel kurul üyeleri onu tercih edecektir diye düşünüyorum.
“HAYATIMDA GALATASARAY’IN YERİ ÇOK FARKLI”
Galatasaray camiasına 12 yaşında girdiğini ve Galatasaray Lisesi mensubu olmanın hayatı boyunca çok faydalarını gördüğünü belirten Özbek, “Ticarete genç yaşta atılmama rağmen, ‘bu arkadaş Galatasaray Lisesi mezunu’ diye hep ayrı bir yere kondum. Dolayısıyla hayatımda Galatasaray’ın yeri çok farklı. Galatasaray bana her şeyi verdi. Ben Galatasaray’a borçluyum. Ve borcumu ödemek için de Galatasaray’ın her kademesinde; vakıflarında, kurullarında, cemiyetinde her yerde görev almaya hazırım. Bir çok manada da görev aldım hala da görevlerim devam ediyor. Spor kulübü de bizim bir parçamız. Geçmiş dönemde başkan yardımcılığı ve başkanlık gibi görevlerim oldu.
ŞİMDİ BORCUMUZU ÖDEME ZAMANI GALATASARAY’I ZORLU DÖNEMEÇTEN ÇIKARMA ZAMANI
Bugün Galatasaray’ın geldiği durumu da dikkate alırsak borcu ödeme zamanı. Onun için buradayım. Onun için ekibimle beraber, arkadaşlarımla beraber Galatasaray’ı bu zorlu dönemeçten çıkarmak için aday oldum ve çalışmalarımı da o yönde sürdürüyorum.
“GENEL KURULU ÜYELERİ 30-35 MİLYON GALATASARAYLININ SORUMLULUĞUNU TAŞIYOR”
Genel kurul üyeleri, oy kullanacak kişiler ve 30-35 milyon taraftar için sorumluluk taşıyorlar. Bu sorumluluğun bilincinde olarak gelip oylarını kullansınlar. İrade ve katılım ne kadar yüksek olursa sandığa yansıyan irade de o kadar güçlü olacaktır. Güçlü yönetime ihtiyaç duyuyor Galatasaray şu anda. Güçlü yönetim, güçlü katılımla, iradeyle ortaya çıkar. Onun için ben bütün genel kurul üyelerine çağrı yapıyorum; ‘lütfen 11 haziranda okul bahçesinde olun.’ Hem birbirimizi görüp bayram havasını pekiştirelim hem de kuvvetli iradeyi sandıklara yansıtalım. 12 haziran’da pilavımız var zaten dolayısıyla 2 bayramı bir arada kutlarız.
“YENİ DÖNEM GALATASARAY’DA BARIŞMANIN DÖNEMİ”
İdari ibrasızlık bir şekilde tüzüğümüzde var. Fakat zaman içerisinde farklı boyutlara gitti ve küskünlüklere sebep oldu. Onun için ben ve arkadaşlarım şunu savunuyoruz; yeni dönem Galatasaray’da barışmanın dönemi olsun. Bu barışmanın en büyük sembollerinden birisi idari ibrasızlığın zaman zaman kullanılış biçimi. O bakımdan bir tüzük çalışması zaten yapıldı. Dönem dönem yapılıyor bir taslak Burak başkan zamanında yapıldı, mevcut. Bunun için de bu idari ibrasızlığın zaten yasal bir zorlama da var idari ibrasızlığı kaldırın diye mahkemelerce alınmış kararlar var. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde genel kurula bu tüzük gelecek öyle tahmin ediyorum ki genel kurulda da idari ibrasızlık olmayabileceğini düşünüyorum. Tabii bu genel kurulun vereceği bir karar. O açıdan bizim yapacağımız ivedilikle tüzüğü genel kurula indirmek. Orada en iyi çözümü genel kurulda tartışarak bulacağımıza eminim.
“GALATASARAY HİÇBİR ZAMAN KOŞULLARA BOYUN EĞMEZ”
Galatasaray’ın 1905’te kurulduğundan beri çok zorlu mücadeleler verdiğinin altını çizen Dursun Özbek; “Galatasaray yıkım içerisinde olamaz. 1914’te 1’inci Dünya Savaşı, Kafkaslarda İstiklal Harbi, 2’nci Dünya Savaşı…Şehitler vermişiz, o zaman hem sahada mücadele etmişiz hem cephede mücadele etmişiz. Bugün zor durumdayız, hayır. Galatasaray hiçbir zaman koşullara boyun eğmez. Her zaman en iyisini yapar, azla yetinmez. Her zaman en çoğunu ister her zaman en çoğunu yapmaya çalışır. Onun için koşullar ne olursa olsun Galatasaray sportif manada başarının peşinde olacaktır. Koşullara bağlı olarak şöyleydi böyleydi yani bir bahane üretme durumunda olmayacaktır.
100’ÜNCÜ YILDA HEDEF KUPALAR
Özellikle bu sene çok önemli, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı. Ulu önder Atatürk, bu Cumhuriyeti bize emanet etti ve çok anlamlı bir yılına giriyoruz. 1 asırlık bir Cumhuriyet. Galatasaray’ın misyonu zaten olimpik sporları Türkiye’ye getirmek olduğuna göre 100’üncü yılda da en çok kupa kazanan spor kulübü olmak zorunda. Benim ve arkadaşlarımın hedefi bu. Cumhuriyet’in 100’üncü yılını biz de alacağımız kupaların sayısıyla taçlandırmak istiyoruz. O manada çalışmalarımız sürüyor. Taraftarlarımız da hem 100’üncü yılı hem de Galatasaray’ın başarılarının yılı olarak kutlayacağız.
“ÇOK BÜYÜK BİR ÖDEME YÜKÜ VAR VE BUNA HAZIR OLMALIYIZ”
Seçim sonrası büyük bir ödeme yüküyle karşı karşıya kalınacağını ifade eden Dursun Özbek, “Orta vadede bu ödeme planını gayrimenkullerin geliştirilmesi, dijital platformda gelişmeler, alt yapı organizasyonları gibi projelerimiz var orta vadede bunlar devreye girecek. Fakat çok acil ödemeler de var. Bonservis ödemeleri, haziranın sonuna gelen Bankalar Birliğine faiz ödemeleri.. Bunlar peşi sıra geliyor ve rakamlar da az değil. Seçilen kişiler bunları çözmek zorunda. Artık ben şuna katılmıyorum; enkaz edebiyatı yapmanın kulübe hiçbir faydası yok. Hazırlıklı gelmek zorundasınız. Eğer haziran ayında ödeme varsa 15-20 milyon mertebesinde bunun çözümü ile beraber gelmek zorundasınız. Galatasaray’ın imkanları belli, bu manada hiç geriye dönüp ‘vay bu neymiş’ söylemi içerisine girilmesini tasvip etmiyorum. Çözerek gelin. Orta vadede çözüm planlarımız zaten var ama acil çözüm planımız da var. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla konuştuk bunları. Biz Galatasaray’ın borcunu gününde ödeyeceğiz. Hiçbir zaman Galatasaray’ı mahcup edecek, temerrüde düşürecek bir davranış biçiminde olmayacağız” şeklinde konuştu.
“RİVA PROJESİ ÇOK İYİ ANLAŞILMADI AMA FAYDASI ÇOK BÜYÜK OLDU VE DAHA DA OLACAK”
Riva arazisinin kıymetinin bilinmesi gerektiğinin altını çizen Özbek, “Riva’nın Galatasaray Spor Kulübü Derneği’ne katkısının çok iyi anlaşılmadığı noktasındayım” dedi ve şu bilgileri ekledi: “Riva’dan bugüne kadar Galatasaray’a sağlanan fayda 165 milyon Dolar. Bunun 155 milyon Dolar’ı fiilen giren bir para 10 milyon Dolar da faiz hesaplarından gelen bir para olduğu için toplamda 165 milyon Dolar’lık bir fayda sağlamış bugüne kadar. Şu anda Riva projesi devam etmekte, önümüzdeki 2 yıl içerisinde hala inşaatı süren villalar var toplamda orada stokta 750 tane villa var. Bunun 150 tanesi Galatasaray’a ait. Bu 150 villanın ortalama satış fiyatları peşin olarak 15 milyon mertebesinde. Bu 150 villa yaklaşık olarak 2 milyar 100 milyon civarında bir para yapıyor. Bu para satış günü geldiğinde değişebiliyor, 2 milyar 250 milyon arasında gidip geliyor, rakamsal boyutu. Bunu da dikkate aldığınız zaman yaklaşık 280-285 milyon Dolar gibi bu an için Galatasaray’a fayda sağlamış bir proje Riva. Piyasada konuşulan rakamlar çok farklı, bilgisizlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Müracaat ederlerse hem aydınlatırım hem de bilgi veririm. Ayrıca bir orman arazimiz var orada. Söz konusu camianın da dikkatle izlediği bir orman arazisi var. Özel ormanda yüzde 6 gibi bir imar var, yapılaşmaya mümkün. Ama biz hiçbir zaman buradaki ağaçları keselim de birilerinin de ifade ettiği gibi beton yığını haline getirelim tavrında değiliz. Böyle bir imar hakkımız var, eğer ağaç kesmeden uygulamak mümkün olursa elbette ki yaparız. Ama bir doğa katliamı ile birlikte burayı yapılaştırmayı kar odaklı düşünmüyoruz. Ayrıca bir okul binamız var. Onun da kiralanabilir veya satılabilir olması. 2016 yılında yaptığımız genel kurulda, üyelere verdiğimiz söz itibarıyla Riva üzerine düşeni yerine getirmiştir. O gün itibarıyla 900 milyon TL demiştik, Dolar 3 TL’ydi. 300 milyon Dolar mertebesinde getiriyi zaten kulübe sağlamıştır. Öyle rakamlar telaffuz ediliyor ki uzaktan yakından ilişkisi olmayan rakamlar. Bu manada merak eden üyelerin kulübe, bana veya oradaki çalışanlara müracaat ettikleri taktirde gerçeği göreceklerini düşünüyorum.
“HEDEFİMİZ EMLAK KONUT’TAKİ 40 DÖNÜM ARSAYI GALATASARAY’A KAZANDIRMAK”
Florya projesiyle ilgili bilgiler veren Özbek, şu ifadeleri kullandı:
“İkinci husus Florya’daki arsamızın geliştirilmesi. Bura bir hususu aydınlatmak gerekiyor. Hep söylenen Riva’yı sattı Florya’yı… Hayır. Rivayı’da geliştirdik, gayrimenkul geliştirmesi önemli bir şey. Florya’yı da geliştirdik, geliştireceğiz. Yeni durumuyla. Florya arazisi, 20 dönümü Galatasaray’a ait, 40 dönüm de Emlak Konut’a ait. Burada en önemli faktör, bu arazilerin geliştirilmesi çok önemliydi. Biz bu gayrimenkulleri geliştirdik. Daha önce tarla hüviyetinde olan bu gayrimenkuller, imar çıkartılmak suretiyle tarla hüviyetinden çıkmış, dolayısıyla değeri 3, 4 misli artmış vaziyettedir. Bizim amacımız buydu. Satmaksa, mevcut şekliyle satarsın. 3 kuruşa gider. Bunun üstünde bir çalışma yapıp, geliştirdiğin zaman bugünkü rakamlar ortaya çıkar. Bizim hedefimiz Emlak Konut’taki 40 dönüm arsayı Galatasaray’a kazandırmak, satın almak. Oradaki imarlı parselimizi 60 dönüme çıkartarak bir hesap yapılabilir çok rahat. Yaklaşık 100 bin metrekare satılabilir alan çıkıyor. Şu anda Florya’ya gidin; 80, 90 bin çevresinde fiyatlar var. 100 bin metre kare çarpı 80 bin lira deseniz 8 milyar TL yapıyor. Fiyat artışlarını da göz önüne alırsanız, bu proje bir günde bitmeyecek. 2, 3 yıl içinde bitecek. Tabii inşaatın bir maliyeti var. Ödenecek para var. Buradaki kritik olayın çözüldüğü nokta şu. Bu projeyi hayata geçirebilmek için arsayı satın almanız lazım. Arsa yaklaşık 700, 800 milyon değerinde bir arsa. Önce bunun çözülmesi lazım. Bunu çözemezseniz bu proje yok. Biz arkadaşlarımla bunu çözmek üzere geliyoruz. Bu arsayı tüm imkanlarımızı kullanarak Galatasaray’a kazandıracağız. Bu konuda girişimlerimiz var. Hatta Burak başkan ile de bu konuyu çalıştık. Erden Timur, 2-3 senedir bu projeyi geliştirmek için çalışıyor. Bu hesapları biz dün gece yaptık da bugün bulmadık. Bu çalışma 3 seneden beri devam eden bir çalışma. En önemlisi de bu fizibileteyi biz Türkiye Sınai Kalkınma Bankası gibi, bu işin piri, ekspertizi en iyi yapan ve tarafsız olan bir kurumla da genel kurulun önüne getireceğiz. Yaptık bu çalışmaları. Bugün TSKB’ye gitseniz neticesini size 3, 4 ay sonra veriyor. Şunu ifade etmek istiyorum. Bizim aday olup, olmamamızla ilgili değil. O gün Erden kardeşim de bende Burak başkanın yanındaydık, projenin geliştirilmesi için. Neticede Galatasaray’a fayda üretmek, esastır. Onun için ayakları yere basan bir projedir. Orta vadede Galatasaray’a büyük fayda sağlayacaktır. Bunun yanında Mecidiyeköy binası aynı şekilde gelişiyor. Kemerburgaz’daki arazimiz yine futbola ve akademiye hizmet etmek üzere zaten projesi vardı. Her şey hazır. Buradan sağlanacak fonlarla bunlar yapılacak. Spor salonu mutlaka yapılması lazım. Spor salonunun bir diyeti var. Spor salonu bizim Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne olan bir borcumuzu kapatan bir operasyon. Yani ben spor salonunu yapmaktan vazgeçtim dediğin gün Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne ödenecek büyük bir meblağ var. O bedelin karşılığıdır bu. Dolayısıyla önemli bir konudur. Hasnun Galip’teki binamızın devreye girmesi lazım. Ada’yı hiç kulübe yük etmeden hayata geçirecektir. Artık sosyal tesislerimiz kar odaklı noktalar olmaktan çıkacak. Artık ne kadar para kazanıldığından ziyade, Galatasaray Spor Kulübü üyelerine çok daha iyi hizmet veren alanlar şekline dönüşecek. Çünkü, ben hep şundan dem vuruyorum. ‘Bir sevgisizlik var, birlikteliğimizi sağlayamıyoruz’ dediğimiz noktada bu sosyal tesisler çok önemli faktörler.”
“BANKALAR BİRLİĞİ ANLAŞMASINDAN ÇIKMAK İSTİYORUZ”
Yönetime gelmeleri halinde Bankalar Birliği anlaşmasından çıkmak istediklerini dile getiren Dursun Özbek, “Seçildiğimiz taktirde Bankalar Birliği anlaşmasından çıkmak istiyoruz. Bu anlaşma, bugün tartışıldığı gibi sabit faizli bir anlaşma değil. Herkes bugün faizini çok düşük olduğu noktasından hareketle 7, 8 sene boyunca aynı faizin işleyeceğini zannediyor. Fakat öyle değil. Değişken faize muhatabız. Buna da tahammül etmek çok zor. Ben uzun vadede Tiref’in çok düşük seviyelerde kalacağını düşünmüyorum. Asıl önemli olan anlaşmanın getirildiği koşullar. Konsorsiyum bankalar nezdinde bir hesabınız var. Bu hesapta bu gelirler toplanıyor. Diyelim ki 100 lira toplandı. Banka önce kamu borçlarınızı tahsil ediyor. Sonra size paranızdan bu kadar kaldı, ne ödemek istiyorsun bana listeyi gönder diyor. Feghouli’yi, Muslera’yı ödeyeceğim diye listeyi gösteriyorsun. Bu listeyi önce inceliyor. Uygun bulmadıklarını çiziyor, uygun buldukları için de diyor ki şunları uygun buldum sen bu arkadaşların hesap numaralarını gönder, ben onlara havale edeceğim diyor. Ben de insanlara soruyorum. Bu nasıl bir iş ? TFF’nin 2 tane yetkilisi var Bankalar Birliği’nden. Bu iki yetkili şunu takip ediyor. Kulüpler, kriterlere uyuyorlar mı. Uymuyorlarsa lisans vermeme hakları var. Yani birçok yerden kilitler var. Galatasaray, Ali Sami Yen Bey’den itibaren hiçbir zaman bu kabil şartlara maruz kalmamıştır. Kişisel düşünelim. Benzer koşullarda olduğu zaman kendinizi nasıl hissedersiniz. İvedilikle bu plandan çıkmayı planlamaz mısınız ? Galatasaray’a bugün bu tip davranışlar yakışmıyor. Sadece Galatasaray değil, bütün spor kulüpleri için de aynı görüşteyim. Bizim ürettiğimiz projeler çerçevesinde imkanımız var, oluşacak. Projelerin sonuçlanması zamana yayılacak. Biz o zamana kadar oluşacak fonlarla bu borcu kapatacağız. Amacımız bu. Bankalar Birliği anlaşmasından çıkış sebebimiz sadece faiz yükü değil. Tamamen Galatasaray’ın hürriyetine olan aşkı çerçevesinde buradan çıkmamız lazım. Böyle bir davranış biçimini ben ve arkadaşlarım kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“MEYDANI KİMSEYE BOŞ BIRAKMAM”
Türkiye Futbol Federasyonu’nda 16 Haziran’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimiyle ilgili de konuşan Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TFF seçimleri 16 Haziran’da. Seçilen arkadaşlar mazbatalarını 12, 13’ü gibi alırlar. Sonrasında seçim için toplanılacak. Ortada federasyon başkanlığı, kurulları için bir çekişme, kavga var. Birileri bu seçimleri dizayn ederek psikolojik bir üstünlük sağlama peşinde. Ben bunun tespitini geçmişte de yaptım. Ben geçmişte Kulüpler Birliği Vakfı’nın başkanlığını yaptım. Dolayısıyla buradaki çekişmenin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Galatasaray şu anda seçimle meşgul olduğu, bu meşguliyetten istifade ederek oyun kurmaya çalışan birileri var. Ben buna müsaade etmem. Şimdi meydanı boş buldular, öyle böyle konuşuyorlar. Ama öyle bir durum yok. Galatasaray, Türk futbolunda her zaman önemli bir faktördür. Türk futbolunu, Galatasaray’sız düşünmek, bugün birilerinin düşündüğü gibi, öyle bir dünya yok. Ben meydanı kimseye boş bırakmam.
“BİR KIYIDAN SEÇİM ÇALIŞMALARI GİDİYOR AMA BİR KIYIDAN DA EKSİKLERİMİZİ TAMAMLAMAK ÜZERE ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Futbol takımındaki mevcut kadroyu korumak istediklerini ifade eden Dursun Özbek, “Biz 2017 yılında bu sloganla çıktık. Gerçekten çok güzel bir takım kurduk. 10 tane transfer yaptık. 1’i kaleciydi. 9 transferin 9’u da ilk 11’de oynadı. Çok başarılı bir takım oldu. Bizim bu konuda deneyimimiz var. Şu anda da Galatasaray’ın faydasına olabilecek çalışmaları yapıyoruz. Bir kıyıdan seçim çalışmaları gidiyor ama bir kıyıdan da eksiklerimizi tamamlamak üzere çalışmalar yapıyoruz. Amacımız, bir kere mevcut kadroyu korumak. Oyuncu satışını şu anda düşünmüyoruz. Eksik noktalarımız var. Orayı kuvvetlendirmek, gereken transfer yapmak ve Cumhuriyet’in 100’üncü yılında şampiyon olmak. Uçaklar inecek lafı geçmişte yanlış anlaşıldı. Sanki hesapsız, kitapsız, çok pahalı transferler gibi anlaşıldı. Bugün aynı şeyi söylemiyoruz. O zaman da böyle yapılmadı. 2017 yılında kurulan takımın maliyeti 20 milyon Euro. Bu takımın çoğu oyuncusu satıldı ve kulübün kasasına 60 milyon Euro para girdi. Karlı bir işti. Bugün geldiğimiz noktada gerek Galatasaray’ın mali yapısına bakarak, kuruşun dahi hesabını yaparak… Zaten basketbolda çok güzel bir örneğimiz var. Basketbol takımının bütçesi 2.6 milyon Euro. 25, 30 milyon Euro’luk takımlarla mücadele ettik. Bizim bu konuda deneyimimiz var. Takım 2 sene şampiyon oldu. Galatasaray’ın şampiyonluk mücadelesi vereceği bir takım kuracağız” dedi.
“HOCA KONUSU SEÇİM MALZEMESİ YAPILDIĞI İÇİN, İFADE ETMEYİ DOĞRU BULMUYORUM”
Teknik direktörlük konusunun daha önce seçim malzemesi haline getirildiğini, bunun için de bir isim ifade etmeyi doğru bulmadığını söyleyen Özbek, “Teknik kadro ile ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Hoca olayının bugünün konusu olduğunu düşünmüyorum. Spekülatif bir ortama girmemek için. Biz bu konuda da çalışıyoruz. 12 Haziran’dan itibaren de bu açıklamalarımızı yaparız. Hoca konusu bir seçim malzemesi yapıldığı için, ifade etmeyi doğru bulmuyorum” diye konuştu.
“GALATASARAY’IN İRADESİ KUVVETLİ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKSIN. GELECEK YÖNETİMLERİN BUNA İHTİYACI VAR”
Genel kurul üyelerine seçime katılmaları yönünde çağrıda bulunan Özbek, sözlerini şöyle noktaladı:
“Genel kurul üyeleri 25, 30 milyon taraftarı temsilen ordadır. Dolayısıyla bu 30 milyonun haklarını, görüşlerini yansıtıyor. Ama sandığa gitmezsen, iradeyi orada beyan etmezsen bu temsiliyette bir noksanlık var demektir. Benim çağrım şu, ‘Ne olur, 11 Haziran’da seçime gelin.’ İradenizi beyan edin, Galatasaray’ın iradesi kuvvetli bir şekilde ortaya çıksın. Gelecek yönetimlerin buna ihtiyacı var. Zayıf bir iradeyle gelen yönetimlerin başarı şansı azalıyor. eğer başarıyı istiyorsak, kuvvetli bir iradeyle yönetimlerin seçilmesi lazım.”
YORUMLAR