SİMLANUR İNCE
Köşe Yazarı Yasemin Güler, ‘Ortak Akıl’ programında bu hafta Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’u misafir etti. Programda Türkiye’nin gündeminde olan eğitim müfredatının sadeleştirilmesi konusu konuşuldu.
Müfredatın sadeleştirilmesi konusunda düşüncelerini aktaran Toy, “Bir takım çıkarımlar oldu fakat sadeleştirme söz konusu değil. 2017 yılında uygulamaya koyan en gerici en mezhepçi müfredat biraz daha gericileştirildi. Örnek verecek olursak, İnkılap Tarihi dersinde bir sadeleştirme oldu. Şeyh Sait çıkarılmış. Menemen Olayı ve Kubilay’in katli yok. Buradaki sadeleştirme Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımlarını çıkarmaksa büyük bir sadeleştirme var. Bu bugünün programı değil. 2002 yılından beri AKP iktidarı eğitimle oynuyor. 2017’de şu an okuttuğumuz müfredat tamamen eğitim ayarlarıyla oynadı ve bu sürecin son aşaması. Karma eğitim tartışmaları, Bakan’ın itirafları, üzerine yine çok yakın zamanda Kuran Eğitim Merkezi açtılar ve belki de artık son adımı olan bir girişimle karşı karşıyayız. Yeni müfredat baştan sonra incelenmeli ve reddedilmesi gereken bir müfredat” ifadelerini kullandı.
“DİNDAR VE KİNDAR BİR NESİL OLACAK”
İnkılap kavramının olmadığı bir İnkılap Tarihi dersi olduğundan bahseden Toy, “Cumhuriyet’in yıkımına yönelik Menemen Olayı’nın programda olmaması müfredattan çıkarılması nasıl bir eğitim sistemine gidildiğini gösteriyor. Zorlama bir program. Bütüncül bir saldırıdan söz ediyoruz. Laiklik ilkesine aykırı, programın tamamı iyi insan yetiştirmeye yönelik olduğu söylüyor. Bizim değerimiz katledilen Kubilay. Bakan Tekin ile aynı değerleri taşımıyoruz. Maalesef karşı devrim süreci, Cumhuriyet’e zarar verme, laiklik üzerinden eğitim programını boşaltan, yaratıcı, sorgulayan eğitimi yok etmektir. Bu kitleyi kendileri açıkladılar. Dindar ve kindar bir nesil olacak. Bakan Tekin, bu dönüşümü 100. yılda yapmak üzere görevlendirilmiştir. Tarikat ve cemaatler artık yasal olarak da eğitim alanın paydaşı olacaktır” dedi.
“HÜRRİYET, YURTTAŞLIK, DAYANIŞMA VE ÖZGÜRLÜK OLMAYAN BİR SİSTEM”
Sadeleştirilme adı altında eğitimi yaratıcı, düşünen, sorgulayan ve bilimden uzak bir sisteme dönüştürdüklerini vurgulayan Toy, “Çocukların dayanışma ve işbirliğini dışarda tutmaktadır. Okul öncesinden itibaren finansal okuryazarlık diye bir şey ekleniyor. Tüketim, bireyci, sermayeye yönelik öğrenci yetiştirmeyi hedefliyor. Sadece kendini kurtarmaya, birikim yapmaya ve sermaye yapmaya yönelik bir sistem. Tam da AKP iktidarının bugünkü politikası. Derin yoksulluğa karşılık, piyasacı bir sistemle müritler olacak. Gericiliği ve piyasacılığı içselleştirmiş, hürriyet, yurttaşlık, dayanışma, özgürlük olmayan sürekli tekrar edilen, birçok Arapça kelimeyle süren bir eğitim olacak. Hangi eğitim sistemi kötü bir insan yetiştirmeye yöneliktir ki zaten? Bu iyi bir insan yetiştirmeye yönelik olsun?” şeklinde konuştu.
YORUMLAR