Emekli önergesi Meclis’te reddedildi

CHP’nin emeklilerin sorunlarının araştırılması önergesi Meclis gündemine geldi. Önerge yapılan konuşmaların ardından iktidar oylarıyla reddedildi.

Emekli önergesi Meclis’te reddedildi

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin ve arkadaşları tarafından emeklilerin yaşadıkları sorunlar ve çözüm yollarının araştırılması amacıyla verilen Meclis Araştırma Önergesi Meclis Genel Kurulu gündemine geldi.

Önerge üzerinde yapılan konuşma ve tartışmalar Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:

“CHP GRUBU ADINA MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri ve ekran başında bizi izleyen kıymetli halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Evet, güzel ülkemde yaşamı âdeta cehenneme çeviren ekonomik ve sosyal bir yönetim krizi var gerçekten. Geçen hafta İliç’teydim arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Özgür Özel’in görevlendirmesiyle bir heyetle beraber İliç’teydik. Bir kere tanımı doğru koymalıyız. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Enerji Bakanı sürekli her konuşmasında olayı “heyelan” olarak niteliyor, olay heyelan değil arkadaşlar. Bir liç yığınının ihmaller zinciri sonucu akmasıdır olay, heyelan bir doğa olayıdır. Maalesef bu konu bir doğa olayı değil, ihmaller zincirinin ortaya çıkardığı ve belki de o 9 işçimizin hayatını kaybettiği -umuyoruz ki sağ çıkarılırlar ama- bir olaydır.
Yine, ne yazık ki bize burada Sayın Grup Başkan Vekili bir dizi vergileri, işte bir dizi kazanımları ifade etti. Hangi vergi 9 insanın canını geri getirir, bir kere bunu sorgulamak isteriz.
İkincisi, arkadaşlar, 1 ton zeytinin getirisi 5 bin dolar, 1 ton mermerin getirisi 500 dolar. Doğayı tahrip etmeye değer mi? Yine, turizm geliri 50 milyar dolar, bugüne kadar çıkarılan altından elde edilen gelir 6,4 milyar dolar arkadaşlar. Yani attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu? Ülkede 2001’den bugüne kadar altın madenlerinde 7 kez kaza yaşanmış, bunu nereye koyacağız arkadaşlar? Yani lütfen, birazcık “Sadece ölümler üzerinden siyaset yapıyoruz.” demeyi bırakın, insanlar öldükten sonra gözyaşı dökmeyi bırakın, önce insanların ölmeyeceği bir denetim mekanizmasını kurun, madenleri uluslararası şirketlere ve içerideki şirketlere peşkeş çekmeyi bırakın diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, tabii, bir önemli sorun da elbette emekliler. Bu ülkede yaşamı boyunca çalışmış ve emekliliğinde rahat etmeyi hak etmesi gereken emekliler maalesef hakkını alamıyor. Yıllarca devlet için kamuda, tarlada, özel sektörde çalışmış, alın teri dökmüş emekliler maalesef hak ettiği parayı, hak ettiği davranış biçimini almıyorlar. Emeklilerin maaşı yoksulluk ve açlık sınırının altında şu anda. Bir de yetmez gibi, dalga geçer gibi “emekliler yılı” dediğiniz bu yılda 3 bin lira sadaka verir gibi ikramiye veriyorsunuz. Allah aşkına, bir öğün yemeği karşılıyor mu arkadaşlar 3 bin lira? Siz neyin hesabındasınız, neyin müjdesini veriyorsunuz?
Yine “kök maaş” diye bir şey çıkardınız. Normal koşullarda insanların bu kök maaşla şu anda 24-25 bin lira alması gereken yerde, maalesef, hak kayıpları sonucunda bu insanlar kök maaş nedeniyle sadece 10 bin liraya mahkûm edilmiş oldular.
Yine, intibak yasası hâlâ çıkarılamadı. Banka promosyonları kamu çalışanlarıyla aynı orana yükseltilmedi; emeklilere muayene, ilaç katılım payları, fark ücretleri hâlâ alınmaya devam ediyor. Kültür, sanat, sporu zaten emekli unuttu, böyle onu da ücretsiz hâle getirmek gibi de bir kaygınız yok. İkramiyenin en az asgari ücret seviyesinde olması gerekiyor arkadaşlar, insani olabilmesi için. Emeklilerin ücretsiz tatil yapabilme olanakları sağlanması gerekiyor, EYT’lilerin de aylık bağlama oranlarıyla ilgili talepleri dikkate alınması gerekiyor.
Evet, Türkiye sosyal bir hukuk devleti. Devletin en önemli görevlerinden biri de kuşkusuz emeklilerini rahat ettirmek, onlara insan onuruna yakışan bir yaşam biçimi sağlamak. Arkadaşlar, bugün hesabını yaptım, 1 simit ve çay 9 bin lira tutuyor, başka hiçbir şey yapmayacak; ne fatura ödeyecek, ne evine kira ödeyecek, ne telefon ödeyecek, sadece 1 simit ve çay alması hâlinde emeklinin 9 bin lira gideri var. Allah’tan korkun ya! 10 bin lira yeter mi arkadaşlar, 10 bin lira yeter mi soruyorum size? Gerçekten simit ve çayla gelenler halkı unutmuş durumda. O simit ve çay hesabını her fırsatta, bu emekliye yaşattığınız ıstırap, bu emekliye yaşattığınız sorun nedeniyle karşınıza çıkaracağız.
Ben bu konuşmayı yapacağımı ifade ettiğimde arkadaşlar, PTT tarafından emekli aylığı alan vatandaşlarımız bir ileti gönderdiler: ATM’den günlük sınırlı olarak sadece 5 bin lira çekebiliyorlarmış, onun dışında… Niye eziyet ediyorsunuz arkadaşlar? Zaten gıdım gıdım veriyorsunuz, zaten açlık sınırı altında veriyorsunuz, bir de 5 bin lira sınır konulmuş. Bankalardan promosyon alan emekliler de ne yazık ki orada işkence yaşıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) – Hemen tamamlıyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) – Değerli milletvekilleri, ben buradan vicdanınıza sesleniyorum: Gerçekten 3 bin lirayı çocuğuna harçlık olarak vermeyen sizler, lütfen, bayramda en azından bir asgari ücret kadar emeklinin yüzünü güldürün ve insani koşullarda bir maaşın verilmesini sağlayın. Bu önergemize “Evet.” deyin diyorum.
Teşekkür ediyorum.
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – İYİ Parti Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın Nimet Özdemir.
Buyurun Sayın Özdemir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
İYİ PARTİ GRUBU ADINA NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) – Dokuz yıl önce bugün PKK’lı teröristler tarafından katledilen şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu rahmetle anıyorum. Çözüm sürecinde üniversiteleri terör yuvasına çeviren zihniyeti de lanetliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türk aile hayatında yaşını almış büyüklerimize olan saygı toplumun en temel özelliği olarak görünmektedir. Eski Türk geleneklerinde bilgeliğin, yaşlılığın ve olgunluğun temsil edildiği, “aksakal” diye tarif edilen kurumsal yapı büyüklerimize atfedilen değeri ortaya koymaktadır. İslami değerler açısından yaşlılarımız hürmet edilmesi gereken, her zaman el üstünde tutulması gereken “öf” bile denmemesi gerekecek kadar kıymet verilen atalarımızdır. İktidarı elinde bulunduranlar, milliyetçi ve muhafazakâr oldukları iddiasında olanlar; yaş almışlarımıza, emeklilerimize sunduğu hayat standartları en büyük sınavınızdı, bu sınavı geçemediniz. İnsanca yaşamayı sağlayacak miktarda bir maaş dahi veremiyorsunuz, belki de vermek istemiyorsunuz. Bugün emeklilerimiz insan onuruyla bağdaşmayan davranışlara maruz kalıyor. Onlar, saygınlıklarını zedeleyen bir ücret rejimine mahkûm edilmiştir. Rahata kavuşmayı hayal ettikleri dönemde gıda kuyruklarında “Nasıl daha ucuza alabilirim?” kaygısıyla kaderlerine terk ettiğiniz emeklilerimiz… Bırakın torunlarına bir şeye almayı, çocuklarına destek olabilmeyi, maddi durumlarındaki yetersizlikten dolayı çocuklarının yanına sığınmak zorunda kalan koca çınarlarımızın ne hâlde olduğu hepimizin malumu. Parklar evlatlarına rahatsızlık vermemek için vakitlerini banklarda geçiren yaşlılarımızın mekânı oldu.
Sayın milletvekilleri, bunlar yaşanmıyormuş sanmayın; onları düşürdüğünüz durum yetmezmiş gibi -Sayın Cumhurbaşkanı 2024’ü “Emekliler Yılı” ilan etti etmesine ama- yirmi iki yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar, sayıları 16 milyonu geçen emeklilere kuruluşlarla yaptığı maaş artışlarını marifetmiş gibi sunabiliyor. Kök maaş dengesizliği, maaş bağlanma oranlarının değiştirilmesi, haksız ve hukuksuz değişikliklerin tamamı yirmi iki yıllık dönemin icraatıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
NİMET ÖZDEMİR (Devamla) – Komik rakamlarla ifade edilen bayram ikramiyeleri bile seçim dönemlerine göre oy hesabı güdülerek belirleniyor, sonra da “Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı’nı hayata geçiriyoruz.” iddiasında bulunuyorsunuz; şaka gibi. Kıymetli milletvekilleri, hani sizin merhametiniz, hani sizin vicdanınız ve adaletiniz?
Sayın Başkan, açlık sınırının 15 bin TL, yoksulluk sınırının 49 bin TL olduğu Türkiye’de en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesinde olması gerekirken “10 bin liraya çıkarıldı, çıkarılmadı.” tartışması yapıyoruz; bu durumdan şahsen ben utanç duyuyorum.
Yüksek enflasyon oranları emeklilerimizin alım gücünü daha da azaltmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NİMET ÖZDEMİR (Devamla) – İYİ Parti olarak, emeklilerin saygınlıklarını ve itibarlarını geri kazandırmalarını istiyor, öneriyi destekliyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Saadet Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Mustafa Bilici’ye söz veriyorum.
Buyurun Sayın Bilici. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MUSTAFA BİLİCİ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi önerisi üzerine grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde yaklaşık 16 milyon emeklimiz var. Nüfus itibarıyla yaklaşık her 5 vatandaşımızdan 1’i emekli. Yıllar geçtikçe emeklilerimizin nüfusa oranı artıyor fakat millî gelirden aldıkları pay düşüyor. TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırı Ocak 2024’te 15 bin lirayı aştı. Açıklanan açlık sınırı ortadayken iktidar tarafından en düşük emekli maaşı 10 bin, bayram ikramiyesi ise 3 bin lira olarak açıklandı. Emeklilerimizin büyük bir bölümü en düşük emekli maaşıyla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Bakın, bu rakam yani 10 bin lira büyükşehirlerde konut kirasına dahi yetmiyor. Emeklilerimiz en temel haklardan olan barınma hakkını dahi karşılayamaz hâle geldi. Peki, geçmişte en düşük emekli maaşı ne anlama geliyordu, bugün ne anlama geliyor? AK PARTİ iktidarının başında yani 2002 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,5 katıydı, bugün neredeyse yarısı. 2002’de en düşük emekli maaşıyla yaklaşık 9 çeyrek altın alınabiliyordu, bugün sadece 3 çeyrek altın alınabiliyor. Yine 2002 yılında en düşük emekli maaşıyla 34 kilogram kırmızı et alınabiliyor iken bugün sadece 14 kilogram kırmızı et alınabiliyor. Bu acı tablo gösteriyor ki emekli vatandaşlarımızın hayat standartları yirmi yılda bariz bir şekilde yok olmaya yüz tutmuştur.
Ayrıca 3 bin liralık emekli ikramiyesinden bahsetmek istiyorum. İktidar tarafından emeklilere “müjde” olarak sunulan bu ikramiyeyle geçmişte yani 2018 yılında 1 kurbanlık alınabiliyordu maalesef bugün sadece 5 kilogram et alınabiliyor. Bundan dolayı emeklilerimize verilecek bayram ikramiyesi en az 10 bin lira olarak yeniden düzenlenmelidir.
14 Temmuz 2023 tarihinde emeklilerimize seyyanen zam yapılması hususunda kanun teklifi vermiştik. Yine aynı doğrultuda emeklilerimize zam yapılmalı ve en düşük emekli maaşı 23 bin liraya çıkarılmalıdır. EYT’liler ile EYT’de staj ve çıraklığa takılan vatandaşlarımızın hakları ivedilikle tesis edilmeli, yaşanan mağduriyetler giderilmelidir.
Kıymetli arkadaşlar, iktidar bu sorunlara ne zaman çözüm bulacak? Bu sorunların çözülmesi için yerel seçimler mi bekleniyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
MUSTAFA BİLİCİ (Devamla) – Emeklilerimizin bu zor durumunu seçim stratejisi olarak mı kullanacaksınız? Popülist seçim ekonomisi anlayışından yorulmadınız mı? Siz yorulmadınız belki ama emeklilerimiz çok yoruldu, emeklilerimizin 31 Marta kadar dayanacak gücü kalmadı.
Emeklilerimizin sorunlarının bir an önce çözülmesini diliyor, Cumhuriyet Halk Partisi önerisine destek vereceğimizi beyan ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk.
Buyurunuz Sayın Çubuk. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
DEM PARTİ GRUBU ADINA BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) – Ekranları başında bizleri izleyen değerli halkları saygıyla selamlıyorum.
Batuhan A gemisinde ve İliç’te katledilen işçilerin ailelerine başsağlığı diliyorum.
Ülkenin yarısından fazlası maden sahası olarak işaretlenmişken “Kaza, kader, fıtrat.” ya da “Acımız var, şimdi siyaset yapmayın.” denilemeyeceğini düşünüyoruz çünkü acının nedeni rant hırsıdır. Yaşanmayacak, yaşanmayabilecek acılar yaşatanların zulmü artsın ki zulümlerinde boğulsunlar.
Bu Mecliste aylardır emeklilerin özlük haklarını, maaşlarını konuşuyoruz, gündeme getiriyoruz; aylardır “Emeklilerin yaşadığı hayata hayat denilmez.” diyoruz. İktidar bayram harçlığıyla kandıracağını sanıyor, kendisini bir sadaka iktidarı olarak görüyor.
Hâlihazırda emekli olmak Türkiye’de pek mümkün değil, kayıt dışı istihdam en az yüzde 20, kayıt dışı çalıştırılan, sigortasız, güvencesiz işçilerin çoğunluğunu kadınlar ve tarım işçileri oluşturuyor. Emeklilik hem mezarda emeklilik yasasıyla hem sigortasız çalıştırmayla uzak bir hayal yani. Benim gibi işçilikten gelen insanların sigorta süresi üç beş ay belki var belki yok, insanlar sigortalı iş bulamıyorlar, emekli olamıyorlar, sigortalı iş bulanlar da sırf kendisinin ve ailesinin bir gıdım güvencesi olsun diye her türlü baskıya, mobbinge, angaryaya, uzun çalıştırmaya, şiddete “Evet.” demek zorunda kalıyor ve buna “Hayır.” diyen işçiler -hepiniz görüyorsunuz- sendikalaştıkları için işlerinden atılıyorlar, direnişteler ve patronların kara listelerine alınıyorlar. Yine bu işçiler için emeklilik bir hayal hâline geliyor. Bunca zorluk arasından emekli olmayı başaranlar için ise, prim gün sayısı ve emeklilik yaşını sağlayabilenler için ise bugün reva görülen yaşam tam bir utanç. Bin lira maaş artı, 2 bayramda 3’er bin lira harçlıkla ne yapacak emekli; ev kirasını mı ödeyecek, üst baş mı alacak, karnını mı doyuracak? Bakın, sinema, tiyatro, pastane, gezmek tozmak demiyoruz, bayramda belediye ücretsiz otobüs sağlamazsa eşine dostuna gidemeyen insanlardan bahsediyoruz. Nefes almaya yetmiyor reva gördüğünüz ücretler, biz buna emekli maaşı demeye utanıyoruz. Emekli kemer sıkıyor; iktidar, saray “İtibardan tasarruf olmaz.” diyor. Memurlar eskiden emekli olunca ikramiyesiyle ev peşinatını öderdi ya da araba alırdı, bugün kredi kartı borcunu bile zor ödüyor ikramiyeyle. Ve konfor için değil, sadece asgari bir yaşam için emekli olmamaya çalışıyor memurlar. Emekliler iş arıyor, işçiler, memurlar ikinci işlerde çalışıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) – Ve emekliler bizleri gördükleri her yerde yakamıza yapışıp “Meclis bizim için ne yapacak? Artık yaşayamıyoruz.” diyorlar. Emeklilerin maaşları insani yaşam standardına çekilmek zorundadır. Staj süreleri sayılmadığı için EYT’de mağdur edilen 1 milyon insanın uğradığı haksızlık giderilmelidir. O fecaat Maden Yasası yerine, Meclisin gündemine emeklinin hakkı gelmelidir, emeklinin nasıl yaşayacağı gelmelidir, patronların kâr hırsıyla işçileri sömürmek kolay, emekli olunca da mezara girsinler diye bütün haksızlıklar, zulüm daha kolay bu iktidar için. Sağlıksız, beslenemeyen, hastalıkla kıvranan işçilere reva gördüğünüz hayattan biz utandık, siz utanmazca bunu savunuyorsunuz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Adıyaman Milletvekili Sayın Resul Kurt.
Buyurun Sayın Kurt. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA RESUL KURT (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi ve aziz vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Emeklilerimiz emek vermiş, ülkemizin gelişmesi, kalkınması için katkıda bulunmuş ve çalışmalarının karşılığında da alın terleriyle emekli aylıklarını almaktadır. Sosyal güvenlik önemli bir kriter. Sosyal güvenlikte çalışanların emekli olması gibi, sağlıktan ve diğer sosyal güvenlik haklarından da yararlanmaları önemli bir haktır. Sosyal güvenliğin sürdürülebilir olması için aktif-pasif oranının 4 olması gerekir; yani, 1 emekliye karşılık 4 çalışanın olması gerekir, ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde bu oran 1,5’e düşmüştür. Hâlen Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir ve aylık alanların sayısı 16 milyona yaklaşmıştır. Bugün en düşük emekli aylığı 10 bin TL’dir ama “Tüm emekliler 10 bin TL alıyor.” demek de bu anlamda doğru bir bilgi değildir. Sosyal güvenlik sistemine göre ödenen primlerle orantılı olarak bir emekli aylığı bağlanmaktadır. Emekli aylıkları ödenen prim gün sayısına ve prime esas kazanca göre farklılık göstermektedir. En yüksek SSK emekli aylığı 59.640 TL; en düşük emekli aylığı 10 bin TL’dir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Kaç kişi alıyor onu!
RESUL KURT (Devamla) – En yüksek emekli aylığıyla en düşük emekli aylığı arasındaki farkın temel sebebi ödenen prim gün sayısı prim matrahıyla doğrudan ilgilidir. Ne kadar çok çalışırsa çalıştığı dönemlerde ödediği primlere bağlı olarak primleri de yüksek olmaktadır.
AK PARTİ Hükûmetimizin iktidara geldiği 2002 Aralık ayında en düşük SSK emekli aylığı 252 TL, en düşük BAĞ-KUR aylığı 106 TL, en düşük tarım BAĞ-KUR aylığı 56 TL; bu, ödenen primlere göre bağlanan aylıkları ifade ediyor. Ne kadar prim ödediyseniz o kadar aylık alıyorsunuz? Bakın, 2002 yılında aylığı 56 TL olan bir kardeşimiz bugün 10 bin TL alıyor.
ZEYNEP ODUNCU (Batman) – Açlık sınırı ne kadardı? 10 bin lirayla kim geçinebiliyor?
RESUL KURT (Devamla) – Yine, 2002 Aralık döneminde 34 dolara karşılık gelen bu emekli aylığı elbette ki yeterli değildir. Dolayısıyla daha fazla artırılması gerekir, bütçe imkânları çerçevesinde ülkemizin kalkınma ve büyümesine bağlı olarak da elbette emeklilerimiz de buradan gerekli refah payını alacaklardır. AK PARTİ, iktidara geldiği dönemden bu yana her zaman enflasyonun üzerinde artış yapmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
RESUL KURT (Devamla) – 2018 yılından bu yana emekli vatandaşlarımıza ödenen bayram ikramiyesinin tutarı 166,2 milyar liraya ulaşmıştır. Yine, emeklilerimize bir defaya mahsus 5 bin liralık bir ödeme yapılmıştır.
Bir hususun çok iyi anlaşılması gerekir: Sosyal Güvenlik Kurumu, emekliler siyasete malzeme olmamalıdır. Bu ülkenin gelişmesi ve kalkınması ne kadar sağlıklı olursa…
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Emeklinin canına okudunuz, canına!
RESUL KURT (Devamla) – …büyümesi ne kadar sağlıklı olursa emeklilerimiz de bu refah payından bu kadar faydalanacaktır.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) – AKP bize liste versin, neyin siyasetini yapacağız (!)
RESUL KURT (Devamla) – Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilen öneriye katılmadığımızı bildiriyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Emekliler değerlendirecekler, emekliler değerlendirecektir bunu.”

Görüşmelerin ardından önergenin gündeme alınması Meclis’te yapılan oylama ile reddedildi.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir