Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı ile yaptıkları görüşmenin ardından, “Güvenlik kaygılarımızın giderilmesi hassasiyetine binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik” ifadelerine yer vermişti.
Protokolün genel gerekçesinde, NATO’nun kurucu metni olan Vaşington Antlaşması’nın 10. maddesinde, “Taraflar, bu anlaşmanın ilkelerini geliştirebilecek ve Kuzey Atlantik Bölgesi’nin güvenliğine katkı yapacak durumda olan herhangi bir Avrupa devletini bu antlaşmaya katılmaya oy birliği ile davet edebilirler. Davet edilen devlet, katılım belgesini ABD hükümetine vererek bu antlaşmaya taraf olabilir. ABD hükümetinin aldığı her bir katılma belgesinden tüm tarafları haberdar edecektir” hükmünün yer aldığı hatırlatıldı.
Bu madde uyarınca NATO’nun izlediği temel yaklaşımlarından birini “açık kapı politikası”nın oluşturduğuna işaret edilen gerekçede, “Bu kapsamda ülkemizin Yunanistan ile birlikte 1952’de NATO’ya katılması ilk genişleme dalgasını teşkil etmiştir. Bunu müteakip Almanya Federal Cumhuriyeti 1955; İspanya 1982; Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan 1999; Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovenya, Slovakya 2004; Arnavutluk ve Hırvatistan 2009; Karadağ 2017; Kuzey Makedonya ise 2020’de İttifaka katılmışlardır” ifadelerine yer verildi.
Böylelikle NATO’nun üye sayısının 30’a ulaştığı aktarılan gerekçede, “NATO’nun genişlemesi bilhassa Soğuk Savaş sonrası dönemde Vaşington Antlaşması’nda ifadesini bulan demokrasi başta olmak üzere evrensel değerlerin Avrupa-Atlantik bölgesinde zemin kazanması ile özgür, demokratik ve bütünleşmiş bir Avrupa hedefinin gerçekleştirilmesi yolundaki önemli gayret kulvarlarından birisi olmuştur” denildi.
Türkiye’nin “açık kapı politikasını desteklediği” ifade edilen gerekçede, şu değerlendirme yapıldı:
“Finlandiya ve İsveç, NATO’nun en yakın iki ortağı olarak tanımlanmaktadır. İki ülke, İttifakla kapsamlı ve çok boyutlu işbirliği yürütmektedir. Aynı zamanda savunma ve güvenlik alanında sahip oldukları imkan ve yeteneklerle öne çıkmaktadır. Müttefik ülkelerin silahlı kuvvetleriyle yüksek birlikte çalışabilirlik düzeyini haiz bu yeteneklerle NATO’nun muhtelif harekatlarına ve misyonlarına da kapsamlı katkılarda bulunmaktadır. Her ikisi de AB üyesi olup savunma ve güvenlik konularında uzun bir süre tarafsızlık politikası izleyen Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’da başlattığı savaşla birlikte NATO’ya katılımı tezekkür etmeye başlamışlardır. Bu süreçte eşgüdüm içinde hareket eden bu iki ülke ulusal karar alma süreçlerini tamamlayarak 18 Mayıs 2022’de resmen NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuşlardır.
Sürecin ilerletilebilmesi için Finlandiya ve İsveç’ten terörle mücadele ile savunma sanayisi ihracatında uyguladıkları yaptırımların ve kısıtlamaların kaldırılması başta olmak üzere meşru güvenlik kaygılarımızın giderilmesine yönelik somut adımlar atmaları tarafımızdan talep edilmiştir. Bu çerçevede 25 Mayıs 2022’de Ankara’da başlayan üç ülke heyetleri arasındaki görüşmeler bilahare NATO Genel Sekreterinin inisiyatifiyle Brüksel’de devam etmiştir. 28-30 Haziran 2022’de Madrid Zirvesi’nin hemen öncesinde NATO Genel Sekreterinin kolaylaştırıcılığında üzerinde mutabakat sağlanan Üçlü Muhtıra üç ülkenin Dışişleri Bakanları tarafından 28 Haziran 2022’de Madrid’de imzalanmıştır.
Üçlü Muhtıra temelinde terörizmle mücadele ve savunma sanayisi ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılması hususlarında beklentilerimizi karşılama taahhüdünde bulunmaları üzerine, NATO Madrid Zirvesi’nde, Üçlü Muhtıraya Zirve Bildirisi’nde atıfta bulunulması suretiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine davet edilmelerine muvafakatimiz verilmiş, anılan ülkeler İttifak’a katılım müzakerelerine başlamaya davet edilmiştir. Bu temelde her iki ülkenin NATO’ya Katılım Protokolleri, 5 Temmuz 2022’de Brüksel’de Müttefik ülkelerin NATO Daimi Temsilcileri tarafından imzalanmıştır. Böylece ‘davetli’ statüsünü kazanan Finlandiya ve İsveç bu noktadan itibaren tüm NATO toplantılarına iştirak edebilmekte ve tasnife tabi olanlar dahil ilgili belgelere erişebilmektedir.”
Gerekçede, 28 müttefikin söz konusu katılım protokollerine dair iç onay süreçlerini tamamladığına değinilerek Macaristan’daki onay sürecine ilişkin Macaristan Ulusal Meclisindeki görüşmelerin 1 Mart 2023 tarihi itibarıyla başladığı hatırlatıldı.
İsveç ve Finlandiya’nın İttifak’a resmen ve hukuken katılımının, tüm üye ülkeler ile davetli ülkelerin katılım protokolünü kendi iç mevzuatlarına uygun olarak onaylamalarından sonra, her bir davetli ülkenin NATO’yu kuran Vaşington Antlaşması’nı imzalamaya çağrılmasıyla ve bu ülkelerin kendi onay süreçlerini tamamlamalarıyla gerçekleşeceği bildirilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Finlandiya, Katılım Protokolü’nün onaylanmasına dair Kanunu 1 Mart 2023’te Parlamentosunda onaylamıştır. Üçlü Muhtırayla Finlandiya ve İsveç’in bu belgedeki taahhütlerini somut olarak uygulamalarının takibi ve ilerlemenin gözden geçirilmesi amacıyla Daimi Ortak Mekanizma tesis edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri, Milli Savunma, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığından yetkililerimizden müteşekkil heyet üyelerimizin toplantılarına katıldığı Daimi Ortak Mekanizma, 26 Ağustos 2022’de Finlandiya’da, 24-25 Kasım 2022’de İsveç’te ve son olarak 9 Mart 2023’de Brüksel’de olmak üzere üç defa toplanmıştır.
Gelinen aşamada, Üçlü Muhtıra’da kayıtlı taahhütler, Finlandiya’yla ikili ilişkilerimiz, bu ülkenin NATO’yla mevcut ortaklık ilişkisi ve birlikte çalışabilirliği bakımından erişilen seviye dikkate alındığında, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğinin Türkiye’ninki dahil Avrupa-Atlantik güvenliğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu mülahazalarla Finlandiya’nın Kuzey Atlantik Antlaşması’na Katılımına İlişkin Protokol’ün onaylanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.”
YORUMLAR