Pek çok güzel şey gibi, bu da bir Lady Gaga şarkısıyla başladı.

2009’un hit parçası Bad Romance şunları söylüyordu: “Aşkını ve intikamını istiyorum / Aşkını istiyorum, arkadaş olmak istemiyorum.”

Bazı yaratıcı zihinler, son satırdaki “arkadaş” (“friends”) kelimesinin remiks potansiyelini fark etti ve onu “Fransızlar” (“French”) ile değiştirdi. Böylece, Fransız kültürünü ve yaşam tarzını eleştirmek için müzikal bir araç doğdu.

Başlangıçta bu oldukça zararsız ve eğlenceliydi—özellikle de Amerikalılar için. Çünkü şu sıralar dikkati dağıtacak bir şeye fazlasıyla ihtiyaç duyuyorlardı. Kültür kurumlarının bütçe kesintilerinden üçüncü dönem tehditlerine kadar her şey, bir kakistokrasi altında yaşadıklarını açıkça ortaya koyuyordu.

Ancak kısa süre içinde Fransa’nın Avrupalı komşuları da bu eğlenceye katıldı. İspanya, İtalya ve Belçika’dan gelen kullanıcılar, #FransızOlmakİstemiyorum etiketiyle milyonlarca kez izlenen videolar yayınladı. Fransa’yı kendi ülkeleriyle kıyaslarken her şey mübahtı.

Mutfak rekabetlerinden Zidane’ın Materazzi’ye attığı ünlü kafa darbesine kadar her konuda espriler havada uçuştu. Ancak Fransız internet kullanıcıları hızla karşı atağa geçti.

Özellikle ABD’ye yönelik yanıtlar, Fransızların üstünlüğü ele geçirdiğini açıkça gösterdi. Bir TikTok kullanıcısı şöyle yazdı:

“Bize yemek üzerinden saldırmak istiyorsunuz… Tabi ki, Sprite ile turta yapan bir ülkeyi kıskanacak çok şeyimiz var.”

Sonrasında ‘Fransız olmak istiyorum’ ve ‘Fransız olmanızı istemiyoruz’ temalı videolar yayılmaya başladı. Ancak asıl nakavt edici darbe en sona saklanmıştı: Sağlık hizmeti.

 

 

Fransa’da şöyle denir: “nous au moins on a la carte vitale,” (“en azından bizde carte vitale -Fransa’daki ulusal sağlık bakım sisteminin sağlık sigortası kartı – var”) diyen bir kullanıcı, hastanın sağlık sigortasının sağlık harcamalarını geri ödemek için ihtiyaç duyduğu idari bilgileri içeren karta atıfta bulundu. ABD’ye tüm yüksek gelirli ülkeler arasında en kötü performans gösteren sağlık sistemine sahip olduklarını hatırlatan basit ama etkili bir araç.

Carte vitale trendi hızla yayıldı ve Fransızları birleştirdi; bir Fransız “Hayatımda hiç bu kadar Fransız olmamıştım,” yorumunu yaparken, bir diğeri de şu sonuca vardı “TikTok’ta bu trendi başlattığınız için teşekkürler Amerikalılar. Fransız olmaktan duyduğumuz kolektif gururu yeniden canlandırıyorsunuz.”

Bu da yetmezmiş gibi, eski Fransa Başbakanı Gabriel Attal konuya politik bir boyut kazandırdı. Dünya Kupası finalleri, Simone Veil ve her Fransız’ın ruhuna dokunan meşhur peynirli yemek raclette gibi unsurları içeren etkileyici bir montajla “Fransız olmak istediğini”ilan eden bir video yayınladı. Bu da yetmezmiş gibi, videodaki nostalji ve ulusal gurur dalgası, dudakları titreten türdendi.